Moda haftalarının akıbetine dair kaleme aldığımız yazıyı okuduysanız ya da en azından sektörün dişlilerinin nasıl döndüğüne hakimseniz, defilelerin dijital ortamlarda süregeldiğini de biliyorsunuz demektir. Hal böyle olunca, 2021’e dair koleksiyonları oturduğumuz yerden, akıllı cihazlarımızın ekranlarından takip etmek konusunda oldukça heyecanlıyız. Bir anlamda bu sayede lüks moda markalarının daha geniş kitlelere hitap ettiğini de tanıklık ediyoruz.
Brunello Cucinelli ile başlayan açılıştan sonra radarımıza takılan yeni koleksiyonlar arasında Tod’s, Etro, Fendi ve Kiton var. Tod’s, klasik bir ayakkabı markası olarak anılmanın verdiği dar alandan çıkmanın yolunu, kreatif hazır giyim parçalarında buluyor. Erkek hazır giyim koleksiyonunun kreatif direktörü Walter Chiapponi, sinema sektörüne duyduğu hayranlığı, moda sektörüyle ortak bir paydada buluşturmak için, dijital platformda sergilenen defileye kısa bir film gözüyle bakıyor. Güçlü, karakteristik özelliklere sahip bir Tod’s erkeği tahayyül eden direktörün odağında, dünyanın geri kalanında olduğu gibi rahatlık ve konfor var. Bu yüzden klasik üç düğmeli ceketlerin içerisine saklanan kaşmir hırkalarla göz göze geldiğinizde şaşırmamanızı tembihliyoruz.
Erkek sektörünün bir diğer ucunda, sartoryal markaların hatırı sayılır isimlerinden Kiton, CEO Antonio de Matteis’in de söylediği gibi, gün gün, hafta hafta, hiç durmadan çalışarak ve umudunu kaybetmeden yola devam ederek bu koleksiyonu hazırlıyor. Sartoryal bir marka olarak inovatif bir duruş yakalamak ne kadar zor olsa da, konu klasik takımları modernize etmek olduğunda Kiton yine oldukça başarılı bir duruş sergiliyor. Lüks giyim ve sportif parçaların ortak noktasını bu sezon çok net bir şekilde yakalayan marka, bir yandan takım elbiselere olan tutkusunu, yüksek teknolojiden faydalanarak perçinlerken, kapüşonlu sweatshirt’ler, eşofman altları ve rahat parçalarla trendleri yakalamayı ihmal etmiyor.
Sektörün en büyük isimlerinden Fendi, aslında sektörün nasıl bir durumda olduğunu, hazırladığı birkaç look ile çok net anlatıyor. Pijama görünümlü bir takım elbise ile karşımıza çıkan modeli gördüğümüzde, biz de durumun farkına bir kez daha varıyoruz. Farkındalığımızı artıran bir diğer detay ise, koleksiyonda bulunan kimi parçaların ters yüz edilerek giyilebilir olması. Modanın trendlerden ayrışarak kişiye özgü bir tavır haline geleceği fikrinden yola çıkılarak hazırlanan koleksiyon, bu mottonun altını çok net dolduruyor.
