Yüksek saatçilikte artık sık rastlanan bir malzeme olan silisyum hep teknik ve teknoloji sözcükleriyle birlikte anıldı. Ulysse Nardin ise silisyumu çağdaş bir sanat malzemesi olarak yeniden tanımlıyor.
Silisyum 21. yüzyılda üretilen mekanik saatlerin çok daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Silisyum gibi yüksek teknoloji ürünü malzemeler dünyasında tek sınırın hayal gücü olduğunu duyuran Ulysse Nardin, 2001’de silisyumu malzeme olarak kullanan ilk saat markasıydı. Silisyumun kullanıldığı saat modeli Freak de tüm zamanların en etkileyici mekanik saat mimarisinin örneğiydi.
Şimdi tarihi bir gün daha yaşanıyor: Bugüne kadar hep teknik ve teknoloji sözcükleriyle anılan silisyum, yine Ulysse Nardin tarafından 2023 Cenevre Saat Günleri vesilesiyle bu sefer bir başka açıdan, çağdaş bir sanat malzemesi olarak Blast koleksiyonunda yeniden tanımlanıyor.
Yeni ve daha temiz bir görünüme sahip olsa da mekanizma (UN-176) yeni değil, yeni olan çağdaş bir malzeme kullanımıyla geleneksel kakmacılık sanatına bir katkı. Tek bir kadranı süslemek için büyük bir ustalıkla yerleştirilmiş toplam 103 küçük, parlak ve mat mavi silisyum şerit kullanılmış.
İlk bakışta saatler süren bu kakmacılık zanaatkârlığı son derece mütevazı duruyor ve mekanizmanın üzerinde uçuyormuş gibi yükseldiği zemin tıpkı bir göl gibi durgun ve sakin görünüyor.
Geometrik küçük mavi plakaların bulunduğu kadran ve mekanizma sadece önden değil, Blast kasasına özgü mimari sayesinde yanlardan da gözlemlenebilen cömert safir kristal cam sayesinde ritim, dans ve silisyumdan oluşan sahne 2017 tarihli “The Greatest Showman” filminin bir parçası gibi âdeta, tek eksik olan minyatür bir Hugh Jackman ve ekibi.
Saatin kasası 45 mm çapında beyaz altından ve 12 mm yüksekliğinde, kadranda 12 yönünde 7 günlük güç rezervi sağlayan zemberek, saat 4 yönünde özgün güç rezervi göstergesi, 2015’te Grand Prix d’Horlogerie de Genève’de Tourbillon Ödülü kazanan silisyum mekanizma. Blast Free Wheel Marquetry’nin kasa arkası da ilk kez mavi silisyum bir plakayla süslenmiş.