Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Buza Ait: Yuzuru Hanyu

26 Temmuz 2022
Buza Ait: Yuzuru Hanyu

Tarihin en özel artistik patinaj sporcularından Yuzuru Hanyu, emekliliğini açıkladı. Ardına müthiş bir kariyer, önüne yepyeni hedefler koyarak…

Türkiye bir artistik buz pateni geleneğine sahip değil. Yanlış anlaşılmasın, yıllar içinde büyük şampiyonlarda temsil edildik fakat sporcuları kürsü kovalayan ekoller arasında kendimize yer bulamadık. Beyaz ekranın karşısına geçildiğinde ise durum değişti. Zira eğer bir buz pateni seyirciliği geleneğinden bahsedecek olursak, o masada varız. Katarina Witt’in büyüleyici performanslarını izlemek için TRT ekranlarına kilitlendik, Evgeny Plushenko’nun taklidi zor akıcılığına alkış tuttuk, yeri geldiğinde “Buzda Dans” programıyla dahi bu rekabetçi temaşaya ilgi gösterdik. Son yıllarda Evgenia Medvedeva, Alina Zagitova, Yuzuru Hanyu ve Nathan Chen gibilerin varlığı ilgiyi canlı tutuyor. Tabii devir değişti. Gittikçe zorlaşan sıçramalar, atletik kapasitenin ön plana çıkışı ve sık el değiştiren rekorlar başka bir çağın alametleri. Fakat ironiktir; günümüzün hem dünyada hem de Türkiye’de en fazla teveccüh gören yıldızı Yuzuru Hanyu, sporunun nostaljik değerlerini sonuna kadar koruyan bir şampiyon. Ve şimdilerde artistik patinaj bu efsanesine veda ediyor…

1994 senesinde Japonya’nın Sendai kentinde doğan Hanyu, dört yaşında ablasının antrenmanına gittiği sırada buzla tanıştı. Babası onu bir noktada beyzbola yönlendirmeye çalışsa da fikri değişmeyecek, kendini fazlasıyla doğal hissettiği buz pistinde kalmaya karar verecekti. Kaderinin tam anlamıyla değiştiği dönem 19 yaşına, 2013/14 sezonuna tekabül ediyordu. Hem dünya şampiyonluğuna hem de Sochi’deki olimpiyat oyunlarında altın madalyaya uzanan Hanyu, günün birinde “buz üstündeki Michael Jackson” şeklinde tarif edileceği The New York Times’ın manşetinde kendine ilk kez yer buldu. Bu şüphesiz ki isabetli bir benzetmeydi. Hanyu’nun utangaçlıkla harmanladığı sessiz ama tepeden tırnağa doğal bir karizması vardı. Tıpkı sahnede başka bir karaktere bürünen “popun kralı” gibi, buza çıktığında sessizliğini yarıp geçen bir ışıltıya sahipti. Bu sebeple birçok yetenekli rakibine rağmen hep farklı bir statüde konumlanmıştı. Diğerlerinin kendilerine göre destekçileri, Japon yıldızın âdeta özel seyircisi vardı. Sık sık idolü ve mentorü Evgeni Plushenko ile kıyaslanmasının nedenlerinden biri de buydu.

Buza Ait: Yuzuru Hanyu
(Fotoğraf: David W. Carmichael)

Hanyu, kariyerinin son yıllarını sakatlık kaynaklı şüphelerle geçirdi. 2022 Beijing Olimpiyat Oyunları’nda buza çıkıp çıkmayacağı belirsizdi ama o üçüncü olimpiyat altını için şansını denedi. Yüzde yüzünde değildi, üstelik Nathan Chen’in varlığıyla artık dünyanın en iyisi sayılmazdı. ABD’li sporcu kusursuz bir atlet ve yarışma şartlarının belirlediği çerçeve içinde âdeta bir skor makinesiydi. Bizzat “tarihin en iyisi” dediği Hanyu’ya ait kısa program, serbest program ve toplam skor dünya rekorları artık onun elindeydi. Fakat iş estetik, teatral beceri ve duygu aktarımına geldiğinde Hanyu’yla herhangi birini kıyaslamak çok zordu. Her performansından sonra, çok sevdiği Winnie the Pooh peluşlarını buz pistine yağdıran özel seyircisi de öyle düşünüyordu. Nitekim 2022 Beijing’te gelen dördüncülüğe rağmen nice şampiyon sporcudan daha fazla rağbet gördü, başarıya ulaşmasa da yaptığı dörtlü axel denemesiyle ciddi bir merak unsuru oldu. Hanyu, zirvede değilken dahi şaşaalı kalmayı başarmıştı.

İki dünya, iki olimpiyat, dört Grand Prix Finali ve bir de Dört Kıta şampiyonluğu… En prestijli ödüllere sayısız kez ulaşan Yuzuru Hanyu’yu tanımlarken kupa ve madalyalara o kadar da muhtaç değiliz. Siz de hemen YouTube’u açarak geçmiş performanslarına ulaşabilir, birkaç dakikada mest olabilirsiniz. Sonra bir başka video, daha sonra belki bir başkası… Eğer keyif aldıysanız müjdemi isterim. Hanyu’nun emekliliği sadece artık rekabetçi müsabakalarda yarışmayacağı anlamına geliyor. Yani aslında kaymaya devam edeceğini ve hatta dörtlü axel’i başarılı şekilde uygulayan ilk artistik patinaj sporcusu olmayı deneyeceğini açıkladı. Kısaca; o ait olduğu yerde ışık saçmayı, Türkiye ve dünyadaki sayısız hayranı ondan ilham almayı sürdürecek. Bu bir veda değil…