Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Atom Bombasının Babası: “Oppenheimer”

21 Temmuz 2023
Atom Bombasının Babası: “Oppenheimer”

21 Temmuz’da vizyona giren “Oppenheimer”, ilk nükleer bombanın kâşifi meşhur fizikçi Robert Oppenheimer’ı Christopher Nolan’ın yönetmenliğinde beyaz perdeye taşıyor.

16 Temmuz 1945, ABD’nin New Mexico eyaletinin Los Alamos bölgesinde gizlice toplanan bir grup bilim insanı, ilk atom bombasını denemek üzere Trinity testi için nefeslerini tutmuştu. Bombanın test edileceği düğmeye bastıktan sonra, ortaya çıkacak güçle tüm dünyanın yok olması dahi mümkündü, yalnızca yüzde 0’a yakın bir ihtimal olsa da. O gün, İkinci Dünya Savaşı’nı Amerika’nın lehine bitirebilecek atom bombası, Trinity testinden başarıyla geçmiş, ekibin başındaki meşhur fizikçi Robert Oppenheimer, zafer edasıyla ellerini başının üzerinde kavuşturup havaya kaldırmıştı. Avrupa’nın göbeğinde Yahudiler katledilirken dünyanın bir ucunda Yahudi bir bilim insanı, “atom bombasının babası” olarak tarihe adını yazdırmakla kalmıyor, yeni bir sayfa açıyordu.

Atom Bombasının Babası: “Oppenheimer”
Oppenheimer

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra verdiği bir röportajda Oppenheimer, Hint kutsal kitabı Bhagavad Gita’dan bir alıntı yaparak kendisi için “Şimdi ben ölüm oldum, dünyaların yok edicisi” diyecek, savaştan sonra Amerikan Başkanı Truman ile yaptığı bir toplantıda ise ellerinde kan olduğunu hissettiğini söyleyecekti.

Binlerce insanın ölümüne sebep olan, İkinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren atom bombasının babası Robert Oppenheimer, gelmiş geçmiş en gizemli bilim insanlarından biriydi. Çocukluk yıllarından itibaren bir deha olarak yaşıtlarından ayrışan Oppenheimer’a Cambridge’te okuduğu yıllarda psikoz teşhisi konulmuş, ruhsal sancılarını dindirmek için edebiyata sığınıp Proust okumuş, akademik kariyerine devam ederken bir yandan kutsal Hint metinlerini keşfetmişti. Bu ilginç bilim insanının hikâyesi, Christopher Nolan’a göre dünya tarihindeki en büyük hikâyelerden biriydi. Bu yüzden, sinema seyircisini Tirnity testinin yapıldığı, atom bombasının düğmesine basıldığı o küçük odaya götürmek istemiş. Nolan’ın hikâyesinde Oppenheimer’a Cillian Murphy hayat veriyor.

Nolan, “Oppenheimer”ı tarihçi Kai Bird ve Martin J. Sherwin’in birlikte kaleme aldığı American Prometheus (henüz Türkçeye çevrilmemiş)isimli biyografiyi esas alarak hazırlamış. Oppenheimer’ın zihnine girerek duygusal yolculuğuna eşlik etmeyi amaçlayan Nolan, hikâyesini Oppenheimer’ın bakış açısından anlatıyor. Oppenheimer’ın ilk yetişkinlik yılları 1920’lerde başlayan film, meşhur fizikçinin yaşlılık yıllarına kadar devam ediyor. Gelen ilk eleştirilerde canlı bir Oppenheimer portresi çizdiği düşünülen filmde Oppenheimer’ın eşi “Kitty”yi, Oppenheimer’ı Emily Blunt canlandırıyor.

Atom Bombasının Babası: “Oppenheimer”
Oppenheimer

Bir Oppenheimer portresi sunduğu kadar İkinci Dünya Savaşı yıllarının kolektif hikâyesini de beyazperdeye taşıyan “Oppenheimer”da Lewis Strauss’a Robert Downey, Jr., Ernest Lawrence’a Josh Hartnett, Albert Einstein’a ise Tom Conti hayat veriyor. İzleyici hikâyeye daha fazla dahil edebilmek için büyük kameralarla çekilen “Oppenheimer”, ABD’nin savaş sonrası nükleer politikasını şekillendirmede büyük rolü olan Lewis Strauss’un olduğu sahneleri siyah beyaz olarak seyirciyle buluşturuyor. Bir yanıyla tüm zamanların en büyük fizikçilerinden birini, bir yanıyla ise en büyük felaketinin sorumlularından biri olan Oppenheimer’ın hikâyesi, beyaz perdeye hem siyah beyaz hem de renkli sahnelerle aktarılıyor.

Atom Bombasının Babası: “Oppenheimer”
Oppenheimer

Nolan’ın dediği gibi ister sevelim ister sevmeyelim dünyadaki en büyük hikâyelerden birinin yaratıcısı olan bu meşhur fizikçinin öyküsü “Oppenheimer”, 21 Temmuz’da vizyona girecek. Bu sefer yıldızlar değil, dünyanın seyrini değiştiren atom parçaları arasında bir yolculuğa çıkan Nolan, seyircisini tarihin en büyük değişiminin yaşandığı yıllara götürüyor.