2024 Yaz Olimpiyat Oyunları’nı izlemek üzere yola çıkacaklar için Paris’in yeni adresleri ve rehber tadında bilgiler…
Aşıklar Şehri, Romatizmin Başkenti, Modanın Kalbi derken Paris bu yaz Olimpiyat Şehri olarak tarihe bir kez daha adını yazdıracak. Daha önce 1924 yılında Olimpiyat Oyunları’nı ağırlayan Fransa’nın büyülü başkenti tam 100 yıl sonra aynı görevi bir kez daha üstlenecek. Şehirdeki tüm hazırlıklar tamam. Olimpiyat Oyunları’nı izlemek üzere Paris’e gitmek isteyenler de çoktan uçak ve otel rezervasyonlarını yaptırdı. Ama geç kalanlar umutsuz olmasın. Şehrin özellikle yeni ve butik otellerini yoklamakta, popüler restoranlarında yer sormakta fayda var. İşte Paris seyahatiniz için size yol gösterecek bazı yeni adresler ve ipuçları…
Nerede Kalmalı?
Paris’in kalbinde Champs Elysées’de henüz kapılarını açan 37 odalı Le Château des Fleurs, neo-Art Nouveau tarzının günümüze uyarlanan en güzel örneklerinden. Gerçek bir parizyen olan otelin erken 20. yüzyıl dönemine ait binası Avrupa’nın en eski ülkelerinden birinde tarihi hissetmenize olanak tanıyan dış cephesiyle büyülüyor. Barı ve restoranı da oldukça başarılı olan otelin olimpiyatlara sıkı hazırlanan concierge’ı konaklamanız boyunca her tür ihtiyacınıza hızlı yanıt vermek üzere sizi bekliyor.
Yine aynı bölgede yer alan Hôtel Balzac, milyon dolarlık bir renovasyon sonrasında geçtiğimiz ay misafir ağırlamaya başladı. Eyfel Kulesi’ni ayaklar altına seren 58 odası ve şehrin yeni buluşma noktalarından biri olmaya aday barıyla Paris’in bu yeni adresi olimpiyatları keyifle izlemenize yardımcı olmaya hazır.
Paris’in ikonik mahallelerinden Montmartre’ın bohem atmosferinde birkaç ay önce kapılarını açan 37 odalı Maison Cassandre Sacré-Coeur ve Moulin Rouge gibi tarihi adreslere yakınlığıyla beğeni topluyor.
Gare du Nord’un tam karşısında açılan Hotel Flanelles, Paris’in kalbinde, 1900’lerden kalma tarihi binasında son derece şık ve zarif misafir odalarıyla hizmet veren bir başka butik adres. Özellikle onuncu bölgede kalmak isteyenler için ideal lokasyonuyla beğeni topluyor. 63 misafir odası ve 10 süitten oluşan La Fantaisie ise geniş ve yemyeşil bahçesiyle, Paris’te az bulunur bir cennet vaha.
Nerede Yemeli?
Paris’e gitmişken keyifli bir akşam yemeği illaki planlarınız arasında olmalı. Belki yoğun program ve kalabalık nedeniyle çoğu akşam hızlı opsiyonlara yönelmek zorunda kalabilirsiniz. Ancak şehrin yeni ve popüler adreslerinde masa bulabilirseniz seyahatinize renk katmış olacaksınız. Côte d’Azur’da on yıllık bir başarının ardından ünlü La Môme Groupe, InterContinental Champs-Elysées-Etoiles otelinin içinde yepyeni bir mekana imza attı. Mido Paris’te Japonya’nın enfes tatlarının Güney Amerika gastronomisinin cüretkarlığıyla buluştuğu sürprizli bir mutfak deneyimi sizi bekliyor.
Modern bir Milano trattoria’sının bir Fransız bistro’su ile birlikteliğini deneyimlemek isteyenler L’Altro Frenchie’ye şans vermeli. Tanınmış şef Greg Marchand’ın -Jamie Oliver’ın ona taktığı isimle Frenchie’nin- İtalyan mutfağına duyduğu aşkı Londra, New York ve Paris esintileriye harmanladığı restoran tam bir damak ziyafeti sunuyor.
Turistlerden ziyade Parislilerin gittiği Le Mermoz ve Le Perchoir Ménilmontant adlı restoranlardaki başarısıyla tanınan şef Manon Fleury ilk restoranını açmaya karar verdiğinde hedefi, Fransa’nın çeşitli noktalarından en taze ürünleri ve lokal lezzetleri bir araya getirmekti. Hurma anlamına gelen Datil, şefin bitki bazlı denemelerini et yemekleriyle itinalı tabaklarda birleştiren formülleriyle Fransız mutfağında yeni bir sayfa açtı diyebiliriz. Restoranın hafta sonları kapalı olduğunu belirtelim.
Ve işte Paris’in şu aralar çok konuşulan, yeni restoranlarından biri: Boubalé. Doğu Avrupa mutfağını eksenine alan restoran sıradışı yaklaşımıyla kısa sürede ses getirdi. Şef Assaf Granit’nin Aşkenazi köklerinden ilhamla hazırladığı yemekler, klasik Fransız mutfağından sıkılanlar için eşsiz alternatifler oluşturuyor.
