Sonbaharın En Çok Yakıştığı 8 Avrupa Şehri

En güzel sonbahar fotoğraflarını çekebileceğiniz Avrupa şehirlerini keşfediyoruz.

VARŞOVA

Uzun yıllar önce bir son dakika programıyla ziyaret ettiğim Varşova, hayatımda sonbaharı en güzel yaşadığım şehir oldu diyebilirim. Sıra sıra ağaçların dizildiği cadde genişliğindeki kaldırımlara saçılmış sarı yaprak örtüsüne her bastığımda kulağımda çınlayan hışırtı, en taze haliyle hafızamda. Varşovalı’lar da bu güzelliklerin farkında ki bu döneme “Golden Polish Autumn” (Altın Polonya Sonbaharı) adını vermişler. Gerçekten de altın tonlarına bürünen bu hüzünlü başkenti ve aynı derecede hüzünlü güz günlerini görmediyseniz yola çıkmaya hazırlanın.

Sonbahar Selfie’si: Varşova, mevsimin sıra dışı renklerini fotoğraflayabileceğiniz sokaklar ve parklarla dolu. Łazienki, Pole Mokotowskie, Skaryszewski, Wilanów ve Kampinos Forest National Park en güzel adresler. Tüm şehrin altın ambiyansını görmek istiyorsanız Palace of Culture and Science’ın 30’uncu katına çıkın.

HAMBURG

İş gereği de olsa pek çok kez ziyaret etme şansı yakaladığım Hamburg, Almanya’nın bana göre turizm anlamında göz ardı edilen şehirlerinden. Oysa ki eğitim seviyesi çok yüksek bir liman kenti olarak kültür, sanat ve mimari adına sunduğu güzelliklere bizzat şahidim. Sonbaharda rengarenk bir ambiyansa bürünen Hamburg, doğayla buluşabileceğiniz yüzlerce park, kanal ve bir su şehri olarak 2 binden fazla köprüyle çevrili. Ayrıca açık hava festivallerinde müziğin tadını çıkarabilir, Şükran Günü için kurulan pazar yerlerinde alışveriş ve yemeğe doyabilirsiniz.

Sonbahar Selfie’si: Avrupa’nın en büyük elma bahçelerinin yer aldığı Alte Land, uzun yürüyüşler esnasında şahane kareler yakalayabileceğiniz bir mekân. Eski Elbe Tüneli, Elbe kıyısı, Hafencity olarak anılan Liman Bölgesi ve dünyaca ünlü Wasserschloss (Su Şatosu) hem şehrin hem de şehirde sonbahar renklerinin en iyi yakalanacağı adresler.

• En Rahat Yaşanacak Ülkeler
• Vizesiz Sonbahar
• Londra’dan 5 Sonbahar Mekânı
• Vizesiz Gidebileceğiniz 6 Egzotik Destinasyon
• Sonbaharın Baş Döndüren 6 Şarap Festivali

OSLO

Avrupa seyahati dendiğinde aklınıza ilk düşen şehirlerden biri olmayabilir Oslo… Ancak Norveç’in başkenti gerçek bir Avrupalı olarak, özellikle de sonbaharda size hiç beklemediğiniz tatlar sunabilir. Feribotla beş dakikada ulaşabileceğiniz Oslo Fiyordu’nu, Nobel Barış Merkezi’ni, ikonik Oslo Opera Binası’nı, eski bir endüstriyel yapıda yer alan yemek cenneti Vippa’yı ve Munch Müzesi’ni programınıza alabileceğiniz uzun bir hafta sonu gezisinde, sonbahar renklerinin ışığında yürüyüşler yapabilirsiniz.

Sonbahar Selfie’si: Tarihi yapıları gölgeleyen yaprak dökmüş ağaçlar, Oslo’nun en güzel sonbahar fotoğraflarını verir. Tabii dünyaca ünlü heykel parkları Vigeland ve Ekeburg, demir köprüler ve tarihi binalarla çevrili Akerselva Nehri, Akershus Kalesi ve Munch Müzesi’nin yanındaki botanik bahçeleri, mutlaka fotoğraf planlarınızda olmalı.

BUDAPEŞTE

Budapeşte, romantik bir sonbahar tatilinin en tanınmış adreslerinden olsa gerek. Macar dilinde sonbahara verilen isim “ősz”, yaşlanmak ve ak saçlı anlamlarına geliyor. Şehrin kışın tamamen beyaza bürünmeden önce giydiği gri tonları betimleyen sözcük, Budapeşte’de yaşanan güz mevsimini anlatmaya yetiyor. Tuna Nehri’nin batısında kalan Buda tarihi şehri sonbahar manzaralarını en iyi izleyebileceğiniz ve şehrin tarihsel yapısını gözlemleyeceğiniz bölge…

Sonbahar Selfie’si: Şahane sonbahar fotoğrafları için şehrin en yüksek noktası olan Gellért Hill’e mutlaka çıkın ve buraya çıkmak için yürümeye meşhur Liberty Köprüsü’nden başlayın. Városliget Parkı ve Margaret Adası, en güzel altın tonlarını yakalayabileceğiniz diğer adresler.

KOPENHAG

Danimarka’nın başkenti ve kültürel merkezi, son yıllarda popülaritesini ciddi anlamda artıran Avrupa destinasyonlarından biri oldu. Kanalları, tasarım mağazaları, porselen fabrikaları, yeraltı şatoları ve gastronomik gelişmeleriyle yaz sezonunu artık oldukça kalabalık yaşayan Kopenhag, sonbaharda tenhalaşıyor ve bir parça nefes alıyor. Hafif rüzgârlar ve yağmurla oldukça romantik bir ambiyansa bürünen şehir, 17’nci yüzyıldan kalma Nyhavn rıhtımı, pazar yerleri, sıcak, samimi kafeleri, barları ve restoranlarıyla dinamik bir sonbahar vadediyor.

Sonbahar Selfie’si: Rosenborg Şatosu, şehrin önde gelen tarihi hazinelerinden biri olarak sonbaharda şahane fotoğraflar verir. Royal Danish Academy of Art’ın sergilerinin düzenlendiği, 1673 yılından kalma bir Barok şaheseri olan Kunsthal Charlottenborg binası, çevresindeki ağaçlarla şehrin romantik karelerine sahne olur.  

AMSTERDAM

Farklı kültürlerin bir arada rahatça nefes alabildiği şehirlerden biri olarak adlandırabiliriz Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ı. Eklektik atmosferi, sanat ve gastronomi alanlarında çağı yakalama çabası ve tabii genç ve entelektüel nüfusu Kanallar Şehri olarak da bilinen Amsterdam’ı kıtanın en fazla turist çeken destinasyonlarından biri yapıyor. Sonbahar ise oldukça nostaljik bir hava katıyor bu şehre. Kanallar boyunca sıralanan 400 binden fazla ağaç yapraklarını döktüğünde ortaya çıkan sarı örtü, öğleden sonraları pencere içlerine yerleştirilen mumların yakıldığı tarihi evlerle şahane bir uyum sergiliyor.

Sonbahar Selfie’si: Şehrin içinden geçen Amstel Nehri kıyısı, Roma Katolik Kilisesi De Krijtberg Kerk ve çevresi, 17’nci yüzyılda inşa edilen Protestan kilisesi Zuiderkerk, ağaçların sarmaladığı meşhur Lomanstraat Sokağı, köprüleri ve suya yansıyan ağaçlarıyla ünlü Leidsegracht bölgesi ve şehrin en büyük parkı Vondelpark, sonbaharda altın sarısına bürünen Amsterdam’da mutlaka fotoğraf çekmeniz gereken yerler.

PRAG

Pek çoğunuzun yolu Prag’a düşmüş olabilir… Sunduğu tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında yer alan Çekya’nın büyülü başkenti, sonbaharda sihrini bir başka konuşturur. Öyle ki, birkaç yıl önce yapılan araştırmada, instagramda en çok sonbahar fotoğrafı yayımlanan şehirlerden biri olmuştu Prag. II. Dünya Savaşı’nı çok az hasarla atlatan şehirlerden; bu sayede tarihi yapılarını bugüne dek korumayı başardı. Vltava Nehri üzerinde yer alan ve tarihi değerleri UNESCO tarafından korunan Prag, sonbaharda romantik kaçamaklar planlamak isteyenlerin Avrupa’daki ilk tercihlerinden.

Sonbahar Selfie’si: Şehrin dünyaca ünlü sembollerinden Prag Kalesi, Charles Köprüsü, Aziz Viltus Katedrali, Letna Parkı, Ulusal Tiyatro Binası ve aynı zamanda ülkenin en uzun nehri olan Vltava kıyıları sarının binbir tonuna bürünerek en güzel sonbahar fotoğraflarını çekebileceğiniz adreslerin başında gelir.

LJUBLJANA

Sabah erken saatlerde basan sis ve çiğ bulutuyla sonbahar günlerini karşılayan Slovenya’nın başkenti Ljubljana, kıtanın saklı kalmış hazinelerinden. Orta Çağ’dan günümüze ulaşmayı başaran eski şehir merkezi ve sınırlarını çevreleyen doğal güzellikler, Ljubljana’da sıra dışı bir sonbahar kaçamağı vadediyor. Ljubljanica Nehri kıyısındaki bu sevimli tarihi şehri neredeyse birkaç saat içinde yürüyerek gezebileceğinizi belirtelim. Slovenya’nın başkenti aynı zamanda sokak sanatının en çok görüldüğü Avrupa destinasyonu. Metelkova Mesto adlı mahallede dışı rengarenk grafitilerle kaplı olmayan bina neredeyse yok gibi…

Sonbahar Selfie’si: Eski Şehir ile moden yerleşim bölgelerini ayrıan Ljubljanica Nehri kıyısı, yerleşim merkezine 40 dakika mesafede bulunan muhteşem Bled Gölü ve Adası ile burada yer alan Pilgrimage Church of the Assumption of Mary adlı tarihi kilise, Slovenya’daki en güzel sonbahar selfilerini çekebileceğiniz noktalar arasında.