Dünyanın çeşitli yerlerindeki abideleri kumaşlarla giydiren sanatçı Christo Vladimirov Javacheff’in 60 sene önce düşlediği “L’Arc de Triomphe, Wrapped” projesi geçtiğimiz günlerde hayata geçirildi.
Napolyon Bonapart, Austerliz Muharebesi’nden galip gelen Fransız askerlerine şöyle seslenmişti: “Evinize zafer taklarının altından geçerek döneceksiniz.” Büyük Fransız imparatoru, Napolyon Savaşları’nın en önemli muharebelerinden biri olan Austerliz galibiyetinin ardından 1806’da Napolyon zafer takının inşa edilmesinin istedi. Ne var ki, takın inşası uzun sürmüş ve Napolyon’un ömrü Zafer Takı’nın tamamlandığını görmeye yetmemişti. Paris dışında bir sürgünde hayatını kaybeden Napolyon’un külleri yıllar sonra, 1840’ta Paris’e getirildiğinde Zafer Takı’nın altından geçirildi. Böylece Napolyon, evine zafer takının altından geçerek dönmüş oldu. O günden bu yana Şanzelize Caddesi’nin batısında yer alan 50 metrelik bu tarihi anıt Paris’in en önemli sembollerinden biri.
Bu iki asırlık anıt, geçtiğimiz günlerde tarihi boyunca benzerini hiç yaşamadığı bir sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı. Devasa Zafer Takı, yaklaşık 25 bin metrekarelik gümüş rengi kumaşla kaplandı. Anıtın kumaşla kaplanması Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da katıldığı bir etkinlikle düzenlendi. Aslına bakılırsa, sembolik bir eserin bir örtüyle tamamen kaplanması Zafer Takı’na mahsus bir durum değildi. Ünlü sanatçı Christo Vladimirov Javacheff yaşamı boyunca dünyanın dört bir yanında çeşitli tarihi ve doğal abideleri benzer şekilde örtülerle kapladığı çalışmalara imza attı. Paris’teki bu projenin de fikir babası kendisiydi, gelin görün ki ömrü projeyi tamamlamaya yetmedi.
Mirası devralan yeğeni Vladimir Yavachev, Javacheff’in 1961’de hayalini kurduğu projeyi geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdi ve Arc de Triomphe’yi takın kendisi gibi devasa bir kumaşla giydirdi. 16 milyon dolara mal olan bu sanat çalışması hem şehirliler hem de turistlerce ilginç tepkiler aldı. Bunlardan biri de Zafer Takı’nın büyük bir file benzetilmesiydi. 3 Ekim’e kadar bu şekilde sergilenecek sanat eserine gelecek ilginç benzetmelerin ardı arkası kesilmeyeceği hiç şüphesiz.
Örtüyle kaplanan Zafer Takı yalnız ilginç bir görünüm sergilemekle kalmıyor, bu örtü aynı zamanda takın mimari unsurları ve kıvrımları başka bir yönüyle de açığa çıkarıyor. Bu sayede yapının güzelliği yeniden keşfediliyor. Arc de Triomphe’i böyle görmek, kıvrımları incelikle oyulmuş beyaz bir heykele bakmayı andırıyor.