Kışa girmeden hazırlıklarını tamamlayan bu lüks adresler yeni sığınaklar arayanların planları arasına girmeyi başardı.
Dünyaca ünlü otel grubu Ritz-Carlton, Manhattan’ın en dinamik noktalarından birinde ikinci otelini hizmete soktu. Ritz-Carlton New York, NoMad’deki oda seçenekleri arasında 19 süitin yanı sıra bir ya da iki yatak odalı 16 penthouse rezidansı var ve odaların her biri doğal unsurlar ve dokularla detaylandırılmış floral vurgularıyla öne çıkıyor. Otelin 37’nci katındaki 195 metrekarelik suitte özel wellness odası, oturma ve yemek alanları, medya odası ve 18 metrekarelik giyinme odası bulunuyor. Ritz Carlton New York, NoMad’in en çok konuşulacak özelliği ise şüphesiz ünlü Michelin yıldızlı şef Jose Andres’in yönetimindeki Zaytinya adlı muhteşem restoran olacak.
Rosewood grubu heyecanla beklenen Viyana otelinin kapılarını açtı. 19’uncu yüzyıldan kalma bir banka binası ve bir zamanlar Mozart’ın yaşadığı apartman dairesini mesken tutan Rosewood Vienna’nın devraldığı Belle Époque mimarisini günümüz çizgileriyle bir araya getirerek yarattığı atmosfer görenleri büyülüyor. Geniş ve gösterişli lobi kısmındaki floral duvar resimleri ve Art Deco tarzı oturma grupları, 99 odalı otelin gurur duyduğu bölümler arasında.
Londra Mayfair’deki efsane Annabel’s otelin muhteşem tasarımına imzasını atan İsveçli dekoratör Martin Brudnizki, Paris’te birkaç hafta içinde açılması beklenen Le Grand Mazarin adlı otelin de yaratıcısı. 61 odalı butik otel 20’nci yüzyıl başı Fransız klasisizmini modern detaylarla bir araya getiriyor.
Sürdürülebilir yaklaşımlarıyla seyahat tutkunlarının dikkatini çeken yeni bir otel markası Habitas. Costa Rica’da hizmete soktuğu Santa Teresa da çevreye en düşük düzeyde zarar verecek biçimde yerel malzemeler kullanılarak ve yerel flora ve faunayı koruyarak hayata geçirildi. Daha çok bir plaj ve sörf oteli olarak öne çıkmayı hedefleyen Habitas Santa Teresa’da sağlıklı beslenme ve wellness konseptleri de genç neslin bu oteli tercih etmesinde önemli rol oynayacak.
Geçtiğimiz yıl Norveç’in başkenti Oslo’da, ülkenin en eski elektrik şirketinin tarihi binasının restore edilip otele dönüştürülecek olması epeyce konuşulan bir gelişme oldu. 1930’larda inşa edilen bu ünlü kırmızı kiremit binada hayat bulan Sommerro, misafirlerini ağırlamaya başladı. Şehrin ilk çatı katı havuzunun yanı sıra Art Deco tarzı odalara, banyolara ve saunaya ev sahipliği yapan otel, özenle seçilen çağdaş sanat eseriyle oldukça renkli ve canlı bir atmosfer sergiliyor.
Prag’ın tam kalbinde, Wenceslas Meydanı, Charles Köprüsü ve Ulusal Müze’ye yürüyüş mesafesindeki The Julius, modern atmosferi ve esnek konaklama seçenekleriyle yeni nesle hitap edecek özellikler taşıyor. Örneğin 168 yaşam alanının hepsi mutfaklı ve ister tek gecelik ister bir aylık konaklama taleplerine uyacak şekilde düzenlenebiliyor. Villeroy & Boch tabak takımları, son teknoloji mutfak aletleri ve yağmur duşları odaların standart özellikleri.
Antik Roma’nın merkezinde, Trevi Çeşmesi ve Pantheon’dan sadece birkaç blok ötedeki parke taşlı Piazza di San Marcello’da artık Six Senses Rome rüzgârı esecek. Roma’nın benzersiz tarihine yakışır nitelikteki tarihi bir palazzo’yu mesken tutan 95 odalı otelin çatı katındaki restoranı panoramik manzaralarıyla şehrin bu kış en çok tercih edilen mekanlarından biri olmaya aday.
Fransa’nın şarap bölgesi Burgonya’da kademe kademe açılışı yapılacak olan COMO Le Montrachet, markanın wellness ağırlıklı konseptine muhteşem bir yeme-içme deneyimi de eklemeyi planlıyor. Bölgedeki Grand Cru bağlarına erişim imkânı tanıyan 31 odalı otel, tarihi dokusu ve izole konumuyla kusursuz bir dinlence arayanların tercihi olacak.
Aman Resorts’un heyecanla beklenen New York oteli geçtiğimiz haftalarda kapılarını açtı. Dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan New York’a köklerine sadık kalarak sakin ve holistik bir konaklama deneyimi getirmeyi hedefleyen otel, bunu başarmak için üç katını tamamen spa ve wellness center olarak düzenledi. Zen tasarımıyla çoğu otelden farklılaşacak olan Aman New York, sadece 83 süitten oluşuyor. Süitlerin şu an New York’taki en büyük ve en pahalı otel odaları olduğunun altını çizelim.