Longines, saniyenin 10’da birini ölçebilen Ultra-Chron’u, öncülünün mirasına dayandırmış. Yeni yeteneği ise TIMELAB’in zorlu testlerinden “ultra hassas” sonucunu alması!
Yüksek frekanslı saatler, tıpkı 60’lardaki gibi bugün de saatçiliğin ana gündemlerinden biri. Aslında temelde cep saatlerinin kol saatlerine dönüşmesinden kaynaklanan düzensizliği gidermek amacıyla ortaya çıkan bu saatler, saatlerin hassasiyet iddialarını da ortaya koyan bir madde olageldi. Saatler kola takıldığında ellerin hareketleri saat mekanizmasında mekanik düzensizliğe neden olunca, denge çarkının düzenli salınımı önem kazandı ve bu kez saat üreticileri denge çarkının kol hareketlerinden dolayı ihtiyaç duyduğu titreşime ulaşmaya çalıştılar. Bunu yapmak ise sanıldığı kadar kolay değildi; daha sık titreşim mekanizmanın aşınmasına neden olabilirdi, bu engel de ancak sentetik yağların kullanılabilmesi ve yeni malzemelerle mümkün olabildi.
Genelde modern saatler, saatte 21.600 ila 28.800 titreşim arasında gidip gelirler, artık kol hareketlerine en uygun olduğu kabul edilen bu aralıklar standartlaşmıştır. Ancak Girard-Perregaux’nun 1966 yılında çıkardığı 28.800 titreşimli Gyromatic HF’i, 1967’de Seiko’nun saatte 36.000 titreşimli saati ve 1969’da Zenith’in yüksek hızlı kronografı El Primero, bu alanın öncüleriydiler ve hepsi birer efsane oldu. Yakın zamanda da yine Zenith ve Seiko yeni yüksek titreşimli saatlerini duyurmaya devam ettiler, bu arada Louis Moinet gibi markaların 1816’da saatte 216.000 titreşimli ilk kronografı ürettiği de tarihte yazılı.
Bugün yüksek frekanslı saatler dediğimizde genellikle saatte 36.000 ve üzeri titreşime sahip saatleri kastediyoruz. Tanıtacağımız bir diğer yeni yüksek frekanslı saat de, geçmişte olduğu gibi günümüzün en dikkat çekici örneklerinden biri.
190. Yaşa Yakışır Bir Model
Longines’in 1 Haziran’da Çırağan Kempinski’de verilen davetinde daha o sabah duyurulan Ultra-Chron da tanıtılan saatler arasına konmuştu. Bu yıl 190. yılını kutlayan (1832 doğumlu) kanatlı kum saati logolu Longines için, 190. yılına özel üretilen yıldönümü modeli, ayrıca bir yazıda anlatacağımız Zulu Time modeli ile birlikte tarihindeki bir başarıyı yeniden günümüze taşımıştı: Ultra-Chron. Satışları yıllık 1 milyar İsviçre frangı civarında olan Longines’in 190. yılında İsviçre’nin en çok saat satan markalar sıralamasında 6. sırada olma başarısına sahip olduğunu da ekleyelim.
Son yıllarda retro saatleriyle öne çıkan markanın aslına uygun üretilen bir başka retro saati olan Ultra-Chron, saniyede 10 titreşime sahip ve aslen markanın 1968 yılında duyurduğu, ilk yüksek frekanslı dalış saati Ultra-Chron Diver’ın biraz daha sadeleştirerek daha modern bir görünüm kazanmış yeni nesil üyesi. Ancak Longines’in ilk yüksek frekanslı saati için tarihte daha eskiye gitmek gerekiyor: Marka, saniyenin 10’da birini ölçebilen ilk zaman ölçüm cihazını daha 1914’te, saniyenin yüzde birini ölçen zaman cihazını ise 1916’da üretmişti.
Yeni Ultra-Chron, yastık biçimli çelik kasası, kadranı, indeksleri ve ibreleriyle siyah, kırmızı ve beyaz kontrastını sunan tasarımıyla orijinalinin aynısı; yine tek yönlü döner bezeli, fosforlu ibreleri, 300 metreye kadar su geçirmez oluşuyla bir dalış saati; ancak onu asıl öne çıkaran şey, TIMELAB’den aldığı “ultra kronometre” sertifikası.
Döneminin en ünlü yüksek frekanslı saatlerinden olan modelin 2022 versiyonunda yine markanın da dahil olduğu Swatch Group’a bağlı mekanizma üretim şirketi ETA’nın sadece Longines için ürettiği; saatte 36.000 titreşimli mekanizma L836.6 var. Bu saat, Cenevre’nin bağımsız test laboratuvarı TIMELAB tarafından 15 gün boyunca 8, 23, 38 derece sıcaklık gibi farklı ortamlarda test edilmiş ve testlerin sonunda da klasik “kronometre” sertifikası yerine “ultra-kronometre” sertifikasını almaya hak kazanmış. TIMELAB testiyle yakından bildiğimiz COSC arasındaki fark ise TIMELAB’de bütün saatin, COSC’ta sadece mekanizmanın teste girmesi.
6 yönündeki frekans işaretinin dinamizm kattığı saat, deri, çelik bilezik ve geri dönüştürülmüş siyah NATO kayış seçeneklerine sahip.
Longines’in 1968 ürünü Ultra-Chron’dan önce ürettiği yüksek frekanslı saatleri de hatırlayalım:
1914
5 Hz yüksek frekanslı mekanizma ve ayrık saniye ibresi (Kalibre 19.73N)
Spor müsabakalarında, hastanelerde ve orduda zaman ölçmek için kullanılan bu kronometreye, 1922 yılında ayrık saniye ibresi eklenerek geliştirilmişti.
1916 (kalibre 19.73N)
50 Hz yüksek frekanslı mekanizma, saniyenin 100’de birini ölçüyor
Marka daha 1916’da saatte 360.000 titreşim, geliştirilmiş 19.73N kalibreyle saniyenin yüzde birini ölçebilen bir versiyon üretti.
1938
Ayrık saniye ibreli yüksek frekanslı kayak saati (24 LINES)
Spor müsabakalarının önem kazandığı bu dönemde Longines de birçok spor organizasyonunun resmi zaman tutucusu olmuştu. 24 Lines adlı büyük ve daha hassas mekanizma da sporda zamanı daha iyi tutmak için eski bir deniz kronometresi olan 24.99 kalibreye dayanarak geliştirilmişti. Saniyenin 10’da birini ölçebilen üç butonlu ve 30 dakika kaydedebilen saatin daha sonra saniyenin yüzde birini ölçebilen bir versiyonu da duyuruldu. Fotoğraftaki saat, kayak yarışları için üretilmiş ve 1939 yılına ait.
1957
Profesyonel yüksek frekanslı ve ayrık saniyeli kronograf
1938’deki mekanizmanın 1957’de duyurulan kronograf versiyonu, saniyenin 10’da birini ölçmenin yanında geri dönüş fonksiyonuna da sahipti. Saatte benzersiz bir 9 diş barındıran saat alt göstergesi bulunuyordu. İbre bu dişlerden biri üzerinde durduğunda saniyeyi de durduruyordu. Fotoğraftaki saat de 1966 yılına ait bir üretim.
1959
İlk yüksek frekanslı Observatory Chronometer kol saati (kalibre 360)
1959’dan 1963’e 200 adet üretilen bu dikdörtgen saat, Neuchâtel Gözlemevi’nin hassasiyet yarışmasından birincilik, ikincilik ve üçüncülükler kazanmıştı.
1966
Ultra-Chron, hassas yüksek frekanslı kol saati (kalibre 431)
1960’larda Longines, o dönem moda olan elektrikli saatlerle yarışacak bir mekanizma üretmek üzere kolları sıvadı. Köstekli saatlerin düşük güç rezervleri ve yağlanma problemleri malumdu, bunun için patentli kuru yağlama yöntemiyle kalibre 431’i duyurdu. Günde 2 saniye sapma payı olan model, COSC sertifikalı kronometrelerden daha hassas olduğu için Ultra-Chron adını aldı.
1968
Sular altında ilk yüksek frekanslı saat: Ultra-Chron Diver (kalibre 431)
1967’de Ultra-Chron’un daha sportif bir versiyonu, 1968’de de ilk yüksek frekanslı kol saati sayılan versiyonu duyuruldu.