Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Zarafetin Mavi Adı: Grace III

10 Haziran 2022
Zarafetin Mavi Adı: Grace III

Rafine zevklere sahip usta bir denizcinin deneyimlerinin maharetli ellerle buluşması sonucu ortaya çıkan Grace III, ismini fazlasıyla hak ediyor. Türk sahibi için Türkiye’de, pandemi ortamının zorlu koşulları altında üretilen Grace III, bir hayalin gerçekleşme hikâyesi. 

Bir kuğu gibi maviliklerde süzülen zarif ve sade gövdesi, bu yelkenlinin diğerlerinden farklı olduğunu ilk bakışta anlatıyor. Üzerinde göze batan tek bir fazlalık dahi yok. Türkiye’de üretilen Grace III’ün bu güzelliği klasik ve denizci genlerinden geliyor.

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Bugüne kadar çizdiği birbirinden zarif yelkenlilerle tanınan Hollandalı tasarım ofisi Hoek Design’ın kapısı bir gün bir Türk tarafından çalınır. Ofisin diğer müşterileri gibi onun da en büyük isteği hayalindeki tekneye kavuşmak ve onunla maviliklerin tadını çıkarmaktır. İşte güzeller güzeli Grace III’ün tohumu o gün orada atılır. Mevzubahis müşteri Andre Hoek’e hayalindeki 34 metrelik yelkenliyi şöyle tanımlar: Modern teknolojinin her türlü konforundan yararlanacak ama aynı zamanda 1930’lu yılların zarif görüntüsünü taşıyacak. Hem ailesiyle birlikte güvenli yelken seyirleri yapabilecek kadar keyifli hem de dünyanın en büyük yelkenli yat yarışlarında kupaya oynayabilecek kadar hızlı bir yelkenli olacak. Küçük bir yelkenli tekne gibi kolay kullanılabilecek. Ve bu hayaline mümkün olan en kısa zamanda kavuşacak. 

Dâhi Hollandalı tasarımcı Andre Hoek müşterisini dikkatli dinler ve onun karalama olarak çizdiği modeli inceler. Ve Hoek müşterisine tüm bu hayallerini gerçekleştirebileceği müthiş bir öneri getirir. Hoek, müşterisinin hayalindeki teknenin, taleplerinden ve karalamasından anladığı kendisinin daha önce ortaya çıkardığı Truly Classic 128 modelinin neredeyse aynısı olduğunu fark etmiştir. Sadece bir fark vardır, o da boyu. Truly Classic 128, müşterinin istediğinden yaklaşık beş metre kadar daha uzundur. Andre Hoek de müşterisine Truly Classic 128’in aynısını üretmeyi teklif eder. 

İşin güzel yanı Truly Classic 128’den bugüne kadar iki tane üretilmişti. Dolayısıyla hem mühendisliği hem de çizimleri hazırdı. Yani eğer müşteri kabul ederse üretim çok daha hızlı ve kolay olacaktır. Andre Hoek’in bu fikri müşterinin aklına yatar ve ekip Grace III’ün üretimi için düğmeye basar. Ancak tekne sahibi, çok önemli bir talepte daha bulunur: Teknenin Türkiye’de inşa edilmesi.

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Grace III’ün üretimi tam da pandemi zamanına denk gelmişti. Tekne sahibinin hayatı normalde her ne kadar New York-İstanbul arasında geçse de bu süreçte Türkiye’de kalmayı tercih etmişti. Dolasıyla teknesinin İstanbul’daki Ses Yachts’ta üretilmesini istedi. Böylece istediği zaman seyahat engeline takılmadan tersaneyi ziyaret edebilecek ve hayalindeki teknenin şekillenmesini yakından takip edebilecekti. Üstelik Ses Yachts tekne sahibinin daha önceki beş teknesini üretmiş ve haliyle güvenini kazanmıştı.

Ses Yachts’a Aynı Yat İçin Bir Sipariş Daha…

1977 yılında Tuzla’da kurulan Ses Yachts, bugüne kadar 80’den fazla tekneyi suya indirmişti. Günümüzde kurucu ailenin tekne üretimi konusunda eğitimli son kuşak temsilcileri tarafından yönetilen Ses Yachts, müşterilerinin isteklerine göre özel tekneler üreten bir tersaneydi. Yani ürettikleri tekneleri müşterilerinin istekleri, yaşam tarzları, hayalleri ve tutkuları şekillendiriyordu. Deneyimli tersane özellikle epoksi PVC, fiberglas, epoksi laminasyonlu ahşap, alüminyum ve ahşap tekneler konusunda uzmandı.

Tekne sahibi ve Hoek Design bu konuda da anlaşma sağlayınca geriye hiçbir sorun kalmamıştı. Ekip üretime başladı ve pandeminin yarattığı zorlu koşullara rağmen çalışmaya devam etti. Tekne sahibi sık sık tersaneyi ziyaret ederek hem deneyimleri ışığında fikirler veriyor hem de hayalinin adım adım gerçekleşmesine şahit oluyordu. Ancak pandeminin yarattığı zorlu koşullar üretimi olumsuz etkiliyordu. Yurtdışından sipariş edilen malzemelerin tersaneye ulaşması gecikti, salgın hastalık yüzünden çoğu zaman normalden daha az insan çalışmak zorunda kaldı. İşin en zor kısmı ise tüm ekipmanın tekneye yerleştirilmesi oldu. Bunun en önemli sebebi 130 grostonu 40 metrelik bir tekneyle bir araya getirmek zorunda olmalarıydı. Her ne kadar mühendislik işleri Hoek ekibine ait olsa da pandemi yüzünden bu işin bazı kısmını Ses Yachts çalışanları yapmak zorunda kaldı. Tersanenin bir mücadelesi de bütçeyi makul bir seviyede tutmaya çalışmaktı. Tüm bu zorluklara rağmen Grace III’ün üretimi planlanandan sadece üç ay gecikti ve sahibine 2021 yılında teslim edildi. 

Grace III, geçen yılın eylül ayında Monaco Yacht Show’da deniz tutkunlarının karşısına çıktı ve herkesin hayran bakışına maruz kaldı. Kıçındaki Türk işi nazar boncuğu da işte tam o yüzden yerini bulmuştu. Herkes sonuçtan çok memnun kalmıştı. İşin güzel yanı bu alımlı yat Ses Yachts’a da uğurlu gelmişti. Çünkü tersane Truly Classic 128’in dördüncüsü olan Grace III’ün hemen ardından beşincisi için de yeni bir sözleşme imzalamıştı.

Sıra Dışı Güverte Tasarımı

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Hikâyesinden sonra gelin şimdi de bu güzeller güzeli yatı gezelim. Bu işten anlayanların görür görmez Hoek Design’ın elinden çıktığını anlayacak kadar karakteristik özelliklere sahip bir yelkenli Grace III. Düşük profili, parlak tikleri Hoek tasarımlarının önemli ayrıntılarından. Grace III’ün en dikkat çekici yanlarından biri ise sıra dışı güverte planı. Yelkenlinin kıç güvertesi alışılmışın dışında bir tasarıma sahip. Bu tasarım da son derece deneyimli bir denizci olan sahibinden gelen fikir sonucu ortaya çıkmış. 

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Grace III’ün sahibi öyle bir güverte istemiş ki teknenin keyfini çıkaranlar ve yelken yapanlar birbirine karışmasın, her iki grup birbirine ayak bağı olmadan denizin keyfini çıkarsın. Bunun üzerine Hoek Design, Grace III’ün kıç güvertesini yemek masası ve kanepelerin yer aldığı rahat bir dinlenme alanı ve yelken donanımının bulunduğu kokpit olarak ikiye ayırmış. Grace III’e adım attığınız anda yelkenleri yönetmek için her türlü donanımın bulunduğu kokpite ulaşıyorsunuz. Yelkene ait uzantılar, halatlar, vinçlerin hepsi bu bölümde yer alıyor. Dümen mahalli Grace III’ün beyni gibi. Dümencinin önünde altı tane vinç bulunurken iki tanesi de kaptanın yakınına konumlandırılmış. Böylece kaptan mürettebatın manevraya hazır olmadığını düşündüğünde kolaylıkla olaya müdahale edebiliyor.

Grace III’te birçok akıllı çözüm önerisi bulunuyor. Bunlardan biri kokpitte. Halatlardan biri boşta bulunan bir vinçe yönlendirilerek iki kişinin ana yelkeni kontrol etmesi sağlanabiliyor. Kokpitin üstünü kapatan bimini mürettebata güneşten korunaklı konforlu bir çalışma alanı sunuyor. Biminin üzerindeki şeffaf plastik pencere de seyirde ana yelken ve donanımın gözlenmesine olanak tanıyor. Kokpitten sonra sırada kıç güvertenin ikinci bölümü olan dinlenme alanı var. Halat ve vinçlerden tamamen bağımsız bu alan misafirlerin güvenli ve keyifli zaman geçirmesini sağlayacak şekilde tasarlanmış. Tekne sahibi teknede misafir ağırlamaktan hoşlandığından olsa gerek, bu bölümde 12 kişilik yemek masası bulunmasını istemiş. Bu bölüm de ayrı bir biminiye sahip. Kıç güvertenin bu şekilde ikiye bölünmesi herkes için daha güvenli bir alan yaratmış. Güvenli alan demişken küçük ve sevimli bir ayrıntıyı da aktaralım. Tekne sahibinin son derece denizci kanişi Twiggy’nin, onun için çok tehlikeli olabilecek dümen mahalline ulaşmaması için gerekli önlemler alınmış.

İki Kademeli Salon

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Grace III’ün kıç güvertesi gibi salonu ve iç mekânları da farklı bir tasarıma sahip. İçeride salonun tasarımı kavisli pencereleri; hava tahliye delikleri, paslanmaz çelik tutamakları ve bol bol cilayla tam bir Truly Classic. Ancak burada çok dikkat çekici bir farklılık var. Normalde tik yüzeyler duvarla 90 derece açıyla birleşir. Grace III’te ise “şelale marjini” adı verilen bir teknikle kavisli bir şekilde bir araya gelmesi sağlanmış. Bu sayede vernik mükemmel bir şekilde uygulanabilirken aralarda pislik birikmesinin önüne geçilmiş. Şık görünümü de cabası.

 

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Grace III’ün iç mekânı dikkat çekecek derecede ferah. Bunu sağlayan unsurlardan biri meşe zeminlerin bembeyaz boyanmış duvarlarla bir araya gelmesi. Aralardaki maun doğramalar da kontrast oluşturarak iç tasarım hareket katmış. Asimetrik salonda sancak tarafında L şeklinde kanepe, onun karşısında da üç kişilik bir kanepenin iki yanında birer koltuk yer alıyor. Sancak tarafta iki adet kahve sehpası bulunurken iskeledeki masanın yüksekliği isteğe göre ayarlanabiliyor. Bu görünümüyle salon son derece konforlu ve sıcak görünüyor. Toprak renginde ve farklı desendeki koltuk minderleri içeriye renk katıyor. 

Bu güzel yelkenli yatın kıç güvertesi gibi salonu da ikiye bölünmüş. Ana salondan ileriye doğru yürüdüğünüzde birkaç basamakla inilen bir başka salona ulaşıyorsunuz. Kütüphanesi, L şeklindeki oturma grubuyla bu salon çok daha sıcak bir ortama sahip. Bu bölüm aynı zamanda iki misafir kamarasına erişimi sağlayan geçiş yolu. 

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Grace III’te üç tane yemek alanı bulunuyor. Bunlardan biri yukarıda bahsettiğimiz gibi havuzlukta, ikincisi salonda, üçüncüsü de ana salondan birkaç basamakla ulaşılan alt salonda yer alıyor. Tekne sahibinin kamarası tam anlamıyla mahremiyet sağlayacak şekilde kıç bölümün altına, bağımsız girişiyle konumlandırılmış. Tüm ene yayılan ve kendine ait geniş bir banyoya sahip bu kamarada kocaman bir ada yatak, kanepe, bolca dolap ve çalışma masası bulunuyor. Tüm bu mobilyaların arasında rahatlıkla hareket edilebilecek kadar geniş bir kamara burası. 

Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii
Zarafetin Mavi Adı: Grace Iii

Yelkenli teknenin iç tasarımı Türkiye doğumlu Yael Modiano tarafından oluşturulmuş. Londra merkezli ofisinde yaklaşık 22 yıldır iç tasarım işiyle uğraşan Modiano, Grace III’ün sahiplerinin, teknelerinde kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmek isteğiyle geldiklerini söylüyor. İç tasarıma yön veren de onların bu isteği olmuş. Grace III’te kamaralar salonlara göre daha klasik bir dekorasyona sahip. 

Rafine bir zevki olan denizci sahibinin önerileri usta ellerle birleşince ortaya kuğu gibi zarif bir yelkenli tekne olan Grace III çıkmış. Üç misafir ve iki mürettebat kamarası bulunan Grace III, 30 bin litre yakıt ve 5 bin litre su kapasitesine sahip.