Richard Mille, saat dünyasının hiperotomobillerini üretmeye devam ediyor.
Son dönemin en heyecan verici saat haberlerinden biri, aralık ortasında Richard Mille’den geldi. “310 bin dolar” değerindeki RM 65-01, yani Richard Mille’in atölyesinden şu ana dek çıkan en komplike saat, markanın ilk ayrık saniyeli kronografı ve yine markanın ilk seri üretim komplike saati duyuruluyordu. (Bu kez limitli değil, ancak yine de az sayıda üretildi.)
RM 65-01, markanın ilk kronografı değil; ilk kronografı 2004’te duyurduğu RM 004’tü, ilk in-house kronografı ise RM 72-01’di. Geliştirilmesi beş yılı bulan RM 65-01 de Parmigiani’nin kardeş şirketi Vaucher Manufacture Fleurier üretimi Vaucher VMF 6710 (RMAC4) mekanizmayı taşıyor. 5. derece titanyum köprülerin desteklediği iskelet mekanizma, 60 saat güç rezervine sahip.
RM 65-01, kurucu Richard Mille’in tezlerinin bir kanıtı: Mille, “Günümüz saatçileri, bugünün malzemesiyle 19. yüzyılın replikası saatler üretiyorlar. Bu, otomotiv sektörünün bugünkü altyapısıyla Bugatti replikası üretmesi gibi bir şey,” diyordu. Hız tutkusunu “koldaki yarış aracı”yla nasıl ortaya koyacağını düşünürken yolu üst düzey malzemeye; trompozitten zengin plazma siyah seramik, alümin ile zenginleştirilmiş zirkonya beyaz seramik, karbon nanotüp, titanyum ve karbonfibere uzandı. Öyle ki, 2018’den itibaren NTPT Fabrikası’yla işbirliği içinde saç kılının 800 katı kadar ince karbonfiber şeritlerinin saatlerce sıkıştırılıp fırınlanarak ortaya çıkan (normalde roket ve hız araçlarında kullanılan) ve asla çizilmeyen, ekstra hafif Carpon TPT, yani karbonfiber kompozitle materyal devriminin zirvesine uzandı. Bu materyali markanın şimdilik en komplike modeli RM 65-01’in kasasında da görüyoruz.
Saatin kronograf özelliği, saatte 36 bin titreşimle saatin hassasiyetini artırıyor ve saniyenin onda biri kadar kesin kronometre sonuçları sağlıyor. Ayrık saniye (split second) kolu ise ara süreleri hesaplıyor.
Kronografın etkileyici özelliklerinden biri de, markanın patentini taşıyan hızlı kurma özelliği. Bu özellikle saatin 8 yönündeki, üzerinde “hızlı kurma” yazan sürgülere 125 kez basılarak zembereği tamamen kurulmuş hale getirebiliyorsunuz. Richard Mille markası için kalite kontrol testleri muazzam önem taşır; bu saatte ise markanın kalite kontrol iddiası daha da artırılmış: Saate darbe, düşürme, 10 yıllık hızlandırılmış eskitme işlemi, su geçirmezlik testleri, manyetik alana dayanıklılık deneyleri ve eskitme testleriyle hızlı kurma işleminin binlerce kez aktive edilmesi gibi testler uygulanmış.
RM 65-01, markanın alametifarikası olarak iskelet görünümde; kadran alışılmışın dışında ve epey renkli; tasarımcılar okunaklılığı artırmak ve işlevleri ayrıştırmak için renkleri kullanmış. Saat, dakika ve küçük saniyeyi gösteren zaman göstergesi sarı, 30 dakikalık ve 12 saatlik kronograflar turuncu, tarih yeşil renkte. Kurma mekanizması kırmızı renkte iken split second özelliği mavi renkte. Üçgen ibreler ve kadrana üç boyutlu görüntüsü katan takimetre skalası ise saatin benzersizlik katsayısını artırmış. Kadrandaki W, winding yani kurma, D, date yani tarih ve H, hour yani saat anlamına geliyor ve yalnızca kurma koluna basarak bu geleneksel kurma, tarih ayarlama ve saat kurma işlemlerine geçilebiliyor.
44,5 mm genişliğinde, 50 mm uzunluğunda ve 16 mm kalınlığındaki saatin Carbon TPT ve kırmızı altın-Carbon TPT versiyonları bulunuyor. RMAC4 adlı mekanizmanın kullanıcının hareketlerinin azlığı-çokluğuna göre kendisini stabilize eden rotorunun fütürist tasarımı da dikkat çekici.
Richard Mille ile ilgili en sevdiğiniz şey nedir? Benimki, sıra dışı saat üretme cesareti yanında çıkış noktasına, yani iddiasına bağlılığı ve onu günden güne geliştirmesi. RM 65-01’e bakınca kurucu Richard Mille’in şu sözlerinin karşılığını görmemek mümkün mü? “Ben mühendis, bilim insanı ya da saat ustası değilim. Mekanik cihazlara, otomobillere, saatlere, uçaklara tutkun ve yeni evrenleri keşfetmeyi seven biriyim.”