Pera Müzesi’nin yeni sergilerinden “İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm?: Popüler Kültürde Bizans”, Bizans’ın popüler kültürdeki varlığını keşfe çıkıyor.
Varsayalım ki dönem okuması yapmak istiyoruz; takvim bizi 21. yüzyılın başına götürsün, uğradığımız topraklar da Anadolu ve uzantısı İstanbul olsun. Şöyle bir “panoramik” bir açıdan bakınca ne görürüz? Manzara en yalın haliyle, yeni bir devletin inşasını ve bir milletin kimliğini yeniden yaratmasını sergiliyor olacaktır; bunu ise o vakitler en çok anlatan isimlerden biri de hiç şüphesiz Yakup Kadri Karaosmanoğlu’dur. Yaban’da Anadolu toprakları tüm çıplaklığıyla bir askerin gözünden verilirken Kiralık Konak’ta ise üç kuşağın hikâyesini gitgide eskiyen bir konağın yıkımıyla birlikte okuruz. Bir başka romanı Ankara ise Milli Mücadele yıllarıyla başlayan anlatısını Cumhuriyet’in kuruluşu sonrasıyla devam ettirerek üç farklı dönemi bireysel portreler üzerinden yansıtır. Devamı niteliğinde olan Panorama ise bir sonraki döneme, 1945 sonrasına ışık tutar.
Ankara-İstanbul merkezli bu romanda arzu edilen kimlikle sahip olunan kimliklerin sesinin duyarken “medeniyet” kavramını da işitiriz romanın karakterlerinden. Örneğin roman karakterlerinden Mansurzâde Hüseyin Efendi medeniyeti şöyle tanımlamaktadır: “… Bilir misin, ben bunu neye benzetirim: Otomobile. Otomobil, caddenin ortasından son sürat gidiyor. Sen bunu, önüne geçip, durduramazsın. Ya bir kenara çekilirsin; ya altında ezilirsin…” * Medeniyetin ya da modernizmin toplumda bir karmaşa yarattığı daha bu satırlardan kendi hissettirmekte ve âdeta freni boşalmış bir otomobil gibi yaklaşmakta bu kafa karışıklığı. Toplumdaki bu infialden sıkılan ana karakterin ağzından ise şu sözler dökülür: “İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm?” Yazarın buradaki niyeti farklı okumalarla tartışılabilir, fakat ana karakterin dudaklarından dökülen bu sözler, bugün bir serginin mirası olarak Bizans mirasını popüler kültür üzerinden inceleyerek İstanbul’un Bizantinizm’in kendi mahallesi olduğunu gösteriyor. “İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm!: Popüler Kültürde Bizans”, tıpkı Karaosmanoğlu’nun aynı isimli romanında yaptığı gibi Bizans kültürüne popüler sanat üzerinden panoramik bir bakış getiriyor.
Sergi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Bizans hakkında yapılmış bilimsel araştırmaları inceleyen “İstanbul’da Bizans” sergisiyle eşzamanlı olarak Bizans’ın popüler kültürdeki temsillerini gün ışığına çıkarıyor. Pera Müzesi için Emir Alışık’ın küratörlüğünde hazırlanan “İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm!: Popüler Kültürde Bizans”, popüler kültür ile Bizans mirasının etkileşimini, Bizans’ı temsil etmek için seçilen motifleri, sergi danışmanları Brigitte Pitarakis, Elif Demirtiken, Felice Lifshitz, Haris Theodorelis-Rigas, Jeremy J. Swist, Marco Fasolio, Roland Betancourt, Sinan Ekim, Vedran Bileta ve Yağmur Karakaya ile birlikte detaylı bir biçimde sorguluyor. Serginin zenginleşmesinde Bizans’ın 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın sonunda akademik ve arkeolojik yeniden keşfinin katkısını unutmamak gerek. Bu sayede Bizantoloji; resim, mimari, tiyatro, edebiyat ve müzik gibi birçok sanatsal ifadede geniş yankılar uyandırmıştı. Böylece Bizans merakı zamanla büyüyerek yeni ufuklara, sıra dışı literatür ve müzik türlerinden resim ve film yapım teknikleri gibi yeni anlatım araçlarına ulaştı. Sergide gösterilen, bir zamanların meşhur filmi “Bizans Çöküyor” afişiyle ise Bizans mirasının karmaşık sosyopolitik yansımalarından birini tarihsel yazım üzerinden ele alınıyor.
Bu eski başkentle ilgili edinilen popüler malzemelerle tarihsel canlandırma ve tarihsel kurmacanın sınırları aşılarak yepyeni bir öykü anlatma biçimi olarak Bizans biçimlerinin, tarihinin ve maddeselliğinin sahiplenildiği bir yöntemle yola çıkılıyor. Bu yolda yalnız film afişleri kullanılmıyor elbette; çağdaş romanlar, metal müzik, çizgi ve grafik romanlar, bilgisayar oyunları, filmler ve moda elementlerini de sergi boyunca görmek mümkün. Bu kapsamlı serginin ana fikirlerinden biri de Bizantinizm’in onu aramadığımız yerlerde bile karşımıza çıkan, etki alanı geniş bir olgu olduğu. İşin keyifli yanıysa bu hacimli kültürü yalnız tarih sayfalarından değil, popüler kültürün izleğinden keşfetmek oluyor.
“İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm!: Popüler Kültürde Bizans” sergisini 6 Mart’a kadar Pera Müzesi’nde görmek mümkün
*Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Panorama, (İstanbul: İletişim Yayınları, 2018), 16.