Moda sektörünün trendlere, tasarımlara, form ve fonksiyon arasındaki denkleme bakış açısı, neredeyse her sezon değişiklik gösteriyor. Şüphesiz yerini baki kılan trendler var olsa da, bir gün yerden yere vurulan, moda sahnesinde esamesi okunmayan bir tasarım, aradan birkaç sezon geçtikten sonra podyumun tozunu attırabiliyor.
Bundan birkaç yıl önce sadece en soğuk havalarda, kayak tatillerinde, kuzey yarım kürenin soğuk bölgelerinde tercih edilen puffer ceketlerin düşük omuzlu, olabildiğince kabarık ve oversize halleri önce sokak stilinin ardından pek çok lüks moda markasının merkezine oturunca, birkaç satır önce bahsettiğimiz dönüşümün yaşandığının farkındaydık. Önceleri sadece soğuğa karşı koruma kalkanı görevi gören, formdan ziyade fonksiyona odaklanan puffer’lar, şimdilerde sokağın nabzını tutuyor. Balenciaga’nın ekstra büyük puffer’ları, Gucci ve The North Face arasındaki iş birliği, bu dönüşümün sağlamasını yapan öğeden sadece birkaçı.
Madalyonun öteki tarafında, bunu bir trend olduğu için değil, DNA’sında olduğu için yapan Moncler var. Yıllarını bu işe adayan marka, puffer ceketlerin altın çağı yaşanırken şüphesiz başrolde. Üstelik pazarlama yeteneği de bu minvalde en üst seviyede. Tam da bu yüzden MONCLER GENIUS beşinci sezonuna giriş yapıyor, faydacı tasarım anlayışıyla zirveye oynayan Craig Green yine dikkatleri üzerine çekiyor.
MONCLER GENIUS’un beşinci sezonunda fonksiyonel, abartılı ve dikkat çekici bir tavrı benimseyen Craig Green, bayraklardan, geometrik şekillerden ve sınırları zorlamaktan ilham alıyor. Tamamen geri dönüştürülmüş materyallerden üretilen, sıfır atık unvanına sahip koleksiyon, 2022 İlkbahar/Yaz sezonunda geometrik motiflere sahip ceketlerden, parkalardan, geri dönüştürülmüş naylon pantolonlardan ve bu tasarımlara sahip tüm öğeleri bir araya getiren, puffer ceket nüansları taşıyan dış giyim parçalarından oluşuyor.
