Madonna, sanat hayatının 40. yılı şerefine “Four Decades The Celebration Tour” ile Kuzey Amerika ve Avrupa şehirlerini ziyaret ederek 78 konser verecek.
Ünlü şarkısı “Holiday”in piyasaya sürülmesinin 40. yılı şerefine, Kuzey Amerika ve Avrupa şehirlerini ziyaret ederek 78 konser vermesi beklenen Madonna’nın 12. turunun adı “Four Decades The Celebration Tour”. 14 Ekim’de Londra’da başlayan turun 24 Nisan 2024’te Mexico City’de bitmesi planlanıyor.
Hatırlanacağı üzere turun aslında daha önce 15 Temmuz’da Kanada’nın Vancouver şehrinde başlayacağı açıklanmış, turnenin biletleri kısa sürede tükenmişti. Tam turne arifesinde ölmeyecek ya da yaşlanmayacakmış gibi bir kariyeri başarıyla sürdüren bu inatçı karaktere nazar değdi. Altı çocuk annesi 65 yaşındaki Madonna’nın haziran ayında ciddi bir bakteriyel enfeksiyon geçirerek yoğun bakıma kaldırılması üzerine turne ertelendi. 29 Haziran’da ölümden dönerek taburcu olan Madonna, daha sonra Instagram’dan “Kendimi şanslı hissediyorum” diye yazmıştı. Ki şanslı olan sadece o değilmiş, yoğun bakımdan çıkıp sahnelere dönen Madonna’nın hayranları da kendisi kadar olmasa da hayli şanslıymış.
- Rock’n Roll Kraliçesi Tina Turner…
- Şarkılardaki Babalar…
- Dünyanın En İlginç Konser Alanları
- Madonna’nın Eski Evini Dünyanın En Zengin Köpeği mi Satıyor?
Madonna doğduğu Michigan’dan balerin olma hayaliyle New York’a taşınmış, modellik yapmış, Patrick Hernandez’in revü kızlarından biri olmuştu. Paris’e gitti geldi, Breakfast adlı bir pop/dans topluluğu kurarak davul çalmaya başladı. Sonradan da solist oldu. New York’lu yapımcı Mark Kamins vasıtasıyla Sire Records’a ulaşınca hayatı değişti ve 1982’de plak sözleşmesi imzaladı. Asıl bombayı prodüktörlüğünü Nile Rodgers’ın yaptığı ikinci albümü “Like a Virgin” ile patlattı. 1984 yılında o kadar hızlı süper yıldız oldu ki, şöhret bir anda müziğinin önemini geri plana itti. Artık tüm mevzu magazin üzerinde dönmeye başlamıştı. Oysa konuşulmaya değer bir müziği vardı ve bu müzik seksenlerde tüm değişimi, gelişimi özetleyen en iyi örneklerden biriydi.
Her zaman toplumun değer yargılarını sarsan çoklu cinsel partner, eşcinsellik, aile kurumu karşıtlığı, radikal feminizm gibi konularda söz sahibi olmuştu. Hristiyanlık dininin kutsallarına saldırdığı için zamanında Latin Kilisesi tarafından aforoz edilmişti. Bu azim, hırs ve çalışkanlıkla ölene kadar sahnelere çıkacak olan yaşayan efsane 40 yıl gibi uzun süreçte çılgın fikirleri, kışkırtıcı sözleri, baş döndürücü müziği ve tükenmeyen enerjisiyle popun tartışmasız kraliçesi oldu. Ancak bu mesainin arkasında titiz bir yaşam planı bulunuyordu. Madonna attığı her adıma ve yediği her şeye özen gösteriyordu. Ünlü şef Anthony Bourdain kitabında onun çalıştığı bir yerin müdavimlerinden olduğunu ve Sezar salatası için yumurtaları yanında getirdiğini yazmıştı.
Pop müzik ile özdeşleşmiş bir ikon olarak üç ayrı kuşağa hitap eden Madonna ülkemize iki kez geldi. İlki 7 Ekim 1993 tarihindeki İnönü Stadyumu konseriydi. “Erotica” albümünün turnesi kapsamında İstanbul’a ayak basan Madonna, bilhassa erotik danslarıyla dönemin medyasında kendisine büyük yer bulmuştu. İkinci konseri 19 yıl sonra 7 Haziran 2012 tarihinde, MDNA turnesinin üçüncü ayağı kapsamında gerçekleşti. Yaptığı hamam sefasının ardından Kapalıçarşı’dan aldığı çarıklar ayağında, konser alanına helikopter ile giden Madonna, gösteri esnasında ip üzerinde yürümüş, bir kadın bir erkek dansçısıyla öpüşmüş, gömleğini çıkartıp tek göğsünü göstermişti. 55 bin kişinin izlediği 90 dakikalık gösteri esnasında Marmara Ereğlisi’nde 5.1 şiddetinde bir deprem meydana gelmiş, medya ertesi gün “Madonna İstanbul’u salladı” manşetleri atmıştı.
Son mu olur bilinmez, Madonna bu turnede yine kendinden sonra gelen pop yıldızlarına taş çıkartacak bir gösteri sergileyecek. Ve artık pop müzik dünyasında sallanmayacak bir tahtın sonsuza değin sahibi olduğunu bir kez daha kanıtlayacak.
