
6 Şubat depreminin ardından Samandağ’da kurulan Hatay Sörf Merkezi, binlerce gencin hayatına umut aşılıyor.
“Herkes bu şehrin belki 1-2 seneye belki 5-10 seneye ihtiyacı olduğundan bahsediyordu. Ben oradaki gençlere baktım ve kaybedecekleri tek bir günün bile olmadığını gördüm” diyor Hatay Sörf Merkezi Kurucu Ortağı Deniz Toprak. 6 Şubat depreminin ardından Samandağ’da kurdukları merkezle bugün binlerce gencin hayatında yeni pencereler açıyor, gitmek yerine kalmanın ve güzel bir geleceğin hayallerini kurmanın fitilini ateşliyorlar. Depremin izlerini silmek, gençleri suyla ve sörfle buluşturmak amacıyla hayata geçirilen bu girişim, sadece bölge gençlerine değil, ihtiyacı olan herkese aykırı açan çiçek misali umut veriyor.
Hatay Sörf Merkezi’nin kuruluş hikâyesini sizden dinleyelim istiyorum. Nasıl doğdu bu proje?
Her şey Mayıs 2023’te Hatay’a gitmemle başladı. Bölgenin doğal güzellikleri ve Samandağ’ın dalgaları bizi çok etkiledi ama asıl ilhamı buradaki gençlerden aldık. Onların merakı, enerjisi ve öğrenme isteği, bu projeye hayat vermemiz için hepimizi harekete geçirdi. Ücretsiz dalga sörfü eğitimlerimizi Samandağ’da, Sahra Hastanesi önünde başlattık. Antrenmanlarda iki genç, Akıl ve Haydar; gösterdikleri istek, disiplin ve beceriyle dalga sörfünde kısa sürede çok ilerledi ve harika başarılar elde etti.
Haydar, eğitime başladıktan sadece 6 ay sonra İstanbul Şile’de düzenlenen Türkiye Dalga Sörfü Şampiyonası’nda 18 yaş altı kategorisinde birincilik kazandı ve kupasını Samandağ’a getirerek herkesi gururlandırdı. Akıl ise Ordu’da yapılan Karadeniz Dalga Sörfü Festivali’nde hem kendi kategorisinde hem de yetişkinlerde birinci olarak Hatay’a iki kupa kazandırdı. Ayrıca, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin birincilik ödülü olarak Sri Lanka’daki yoğunlaştırılmış eğitim programına katılma hakkı kazandı. Bu gençlerin gösterdiği başarı ve yaşadıkları heyecan, bize daha büyük bir sorumluluk yükledi. Samandağ’da dalga sörfü okulunu açarak bölgedeki gençlere ücretsiz sörf eğitimi sunmaya karar verdik. Böylece Hatay Sörf Merkezi doğmuş oldu.

Bir adım geriye gidelim istiyorum. Sizin daha önce böyle bir girişiminiz olmuş muydu?
Lise ve Üniversite yıllarında çok seyahat ettim, gönüllü çalıştım. Afrika’da bir köyde İngilizce öğreterek başladığım yolculuğuma, Boğaziçi Üniversitesi’nde mühendislik okuyarak devam ettim. Dünyayı tanıma merakım hiç eksik olmadı. Kısa bir süre uluslararası şirket deneyiminin yanına film ve belgesel yapımcılığını ekledim. Hikâyeleri anlatmayı ve dinlemeyi hep çok sevdim. Film ve belgesel dünyası beni bu anlamda çok besledi. 2017’de Sri Lanka’da açtığım sörf otelinden edindiğim tecrübeyle Türkiye’deki sahil kasabalarında sörf merkezleri kurdum. Hayallerimin, rüzgârın ve dalganın buluştuğu memleketimde kendilerini sörfle ifade eden nesiller yetiştirmek şimdi en büyük tutkum.
Hatay’ı depremden sonra ilk defa ziyaret ettiğimde kendimi çok çaresiz hissettim. Bir sürü eksik olan şey vardı: Barınma, gıda vs.. Ama bence asıl eksik olan şey umuttu. Herkes bu şehrin belki 1-2 seneye belki 5-10 seneye ihtiyacı olduğundan bahsetti o sırada. Ben oradaki gençlere baktım ve kaybedecekleri tek bir günün bile olmadığını gördüm. Hangimiz oradaki gençlerin gözünün içine bakıp en güzel yaşlarından 5 yıl alacağımızı söylemeye cesaret edebilir?!

Çok zorlu zamanlardı. O kadar acı içerisinde sizi harekete geçiren ne oldu?
İçimde bir şey, bana iyi gelecek yeri aramaya itti. Telefondan en yakın sahile ve rüzgâr raporuna baktım akşam. Sabahında Samandağ sahilinde güzel dalga görünüyordu. İkna ettim arkadaşlarımı, ekibi. Saha çalışması öncesi dalgalara bakmaya gittik. O gün arabada o sahili gezerken gözümü kapadım ve plajda oynayan, koşan, sörf yapan çocukların hayalini kurdum. Umut doldu içim, sevgiyle döndüm İstanbul’a. Ve o günden itibaren Samandağ’ı ve Hatay’ı sörf ile buluşturmaya çalışıyorum.
Her yaşadığım an filmden bir sahne gibiydi. Yaptığımız projenin ötesinde, Samandağ ile birlikte tüm ekip olarak biz de dönüştük, hayatımızı biraz daha değer odaklı varoluş amacımıza hizmet eden bir yerden yaşamaya karar verdik. Her sıkışıklığın içinde bir ferahlık, her umutsuzluğun içinde bir umut vardır diye düşünürüm. Sadece bizim görmemizi bekler. Bana bu umudu gösteren o günkü dalgalar oldu. Ne mutlu ki bunu şimdi tüm Türkiye’ye hatta dünyaya gösteren yüzlerce Hataylı çocuk var.

Hangimiz oradaki gençlerin gözünün içine bakıp en güzel yaşlarından 5 yıl alacağımızı söylemeye cesaret edebilir?!
Hatay halkı projeye nasıl baktı o günlerde?
Başından beri yoğun talep gördü merkez. 2024 yazında, 10-16 yaş aralığındaki 1053 çocuk ve genç, merkezde başlangıç seviyesinde sörf eğitimi aldı. Bu süreçte, öğrenciler evlerinden servislerle alınıp ders sonrası tekrar evlerine bırakıldı; ayrıca merkezde sağlıklı öğle yemekleri ve atıştırmalıklar sunuldu. Yerel halkın projeye olan desteği, gençlerin sörf eğitimlerine olan ilgisi ve katılımıyla da kendini gösterdi. Özellikle, yaz döneminde istekli ve yetenekli 21 genç, Sörf Liderliği Programı’na seçilerek kış boyunca matematik, İngilizce, sanatsal faaliyetler ve ileri seviye sörf teknikleri gibi alanlarda desteklendi. Bu gençler, 2025 yazında akran öğrenme modeliyle binlerce yeni çocuğu sörfle tanıştırarak yeni sörf liderlerinin yetişmesine katkı sağlayacak.
Ayrıca, Hatay Sörf Merkezi’nin faaliyetleri, yerel ekonomiye ve turizme de olumlu etkiler yaparak bölgenin kalkınmasına katkıda bulunuyor. Bu durum, yerel halkın projeye olan desteğini ve ilgisini daha da artırıyor.
Merkezin 2024 Faaliyet Raporu’na baktığımızda oldukça etkileyici sonuçlar görüyoruz. İlk yılınızın bu kadar başarılı geçeceğini tahmin etmiş miydiniz?
Deprem sonrası bölgedeki çocukları yaşadıkları felaketi düşünmekten uzaklaştıracak bir şeye ihtiyaç vardı. Biz de bu noktada, onların hayatını ve duygu durumlarını pozitif etkileyecek bir spor dalıyla katkı sağladık. Çocuklar burada hem spor yapıyor hem de sosyalleşiyor, eğitmenlerimizle sohbet edebiliyor. Gerçekleşen felaketin ardından yaşananları atlatmak hiç kolay değil. Dolayısıyla çocukları hanelerindeki matemden ya da kaygıdan bir nebze uzaklaştırmak ve özgürlük hissi veren bir sporla tanıştırmak hem ailelere hem de çocuklara ilaç gibi geldi diyebiliriz. Çocukların psikolojilerinde de oldukça pozitif bir etkisi olduğunu gözlemliyoruz. Projeyle dokunduğumuz her çocuk bizim için en büyük başarı.

Türkiye Dalga Sörfü Şampiyonası’ndaki başarılarınız oldukça dikkat çekici. Bu başarılar gençler üzerinde nasıl bir motivasyon yarattı?
Bu başarılar, diğer gençler için büyük bir ilham ve motivasyon kaynağı oluyor. Özellikle, Haydar’ın İstanbul Şile’de düzenlenen şampiyonada 18 yaş altı kategorisinde birinci olması ve Akıl’ın Ordu’daki Karadeniz Dalga Sörfü Festivali’nde hem kendi kategorisinde hem de yetişkinlerde birincilik elde etmesi, bölgedeki gençlerin sörfe olan ilgisini artırdı. Bu başarılar, gençlerin sörf sporuna olan tutkusunu pekiştirdi ve onların da benzer başarılara ulaşabileceklerine dair inançlarını güçlendirdi. 2024’te Hatay Sörf Merkezi kalabalık bir yarışçı grubuyla katıldı Türkiye Dalga Sörfü Şampiyonası’na. Kocaeli’ndeki yarışmalardan 8 dereceyle, madalya ve kupalarla döndük. Bu, Merkez’e gelen kız ve oğlan çocuklarının ortak başarısıydı. Üstelik onlar yarışmalarda derece almakla kalmadılar; kazanmayı ya da kaybetmeyi değil, birlikteliği ve deneyimlemeyi önemseyen dayanışma içindeki duruşlarıyla spor dünyasına örnek olabilecek bir tavır sergilediler.

İlk yılda 1000 genci sörfle tanıştırdınız. Gelecek yıllar için daha fazla çocuğa ulaşmak adına nasıl bir planlama yapıyorsunuz?
2025 yılında 3000 gence ulaşmayı hedeflediğimizi söyleyebiliriz. Bu hedef doğrultusunda, başlangıç seviyesindeki eğitimlerin ardından ilerleme kaydeden ve istekli olan öğrenciler için ikinci ve üçüncü seviye eğitim programları düzenliyoruz. Özellikle, üçüncü seviye Sörf Liderlik Eğitimi’ne katılan 20 genç, kış aylarında da eğitimlerine devam ederek, bir sonraki yaz döneminde akranlarına sörf eğitmenliği yapacaklar. Bu yaklaşım, sürdürülebilir bir eğitim modeli oluşturarak, her yıl daha fazla çocuğa ulaşılmasını sağlıyor.
Girişiminizin hikâyesini okumak bile çok etkileyici. Projeyi yürütürken sizi en çok motive eden şey ne?
Dalga sörfü benim hayatımı değiştirdi, dönüştürdü. O günden beri de bunu paylaşma sorumluluğu hissediyorum üzerimde. Türkiye’deki her genç benim gibi sörfe erişimi olsun, kendi tutkularını keşfetsin ve hikâyelerini yazsınlar dileğim. Hayatın onlardan beklentilerine göre değil kendi hayallerinin peşinden koşarak yaşamanın ne kadar mümkün olduğunu gösterelim istiyorum.
Sörfün iyileştirici gücünün altını çiziyorsunuz. Sizce sörfün, suda olmanın nasıl bir etkisi var insan üstünde?
Su insanı sakinleştiren ve özgürlük hissi veren bir bileşik. Bireysel yapılan sporlar arasında en özgür hissettiren sporlardan biri diyebiliriz. Sörf yaparken tahta ve birey olarak suyun üstünde olursunuz. Kendinizi özgür hissedersiniz. Eliniz sudadır ve suyun ritmini hissedersiniz. Sizin için doğru dalganın geldiğine karar verir ve dalgayı yakalamak üzere kulaç atmaya başlarsınız. Dolayısıyla özgürlük hissi ve karar alma yetisine etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Dalga sörfü dünyada ruhsal ve zihinsel sağlığa yönelik bir terapi yöntemi olarak kullanılıyor. Doğa içinde ve hareketli suyla hemhal olmak kişinin sinir sisteminin sakinleşmesi ve onarımına hizmet ediyor. Bedensel hareket, kişinin stres seviyesini düşürecek ve ruh hâlini iyileştirecek hormonların salınımını kolaylaştırıyor; uyku kalitesini yükseltiyor. Sörf, dalgayı yakalama hedefiyle konsantrasyonun ve özellikle travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde anda kalmaya dair becerinin artmasına aracılık edebiliyor. Tüm sporlarda olduğu gibi kişinin özgüvenini yükseltiyor ve öz disiplinini geliştiriyor. Spor vesilesiyle bir araya gelmek ve birlikte öğrenmek ayrıca çocuk ve gençlerin pozitif bir ortamda sosyalleşmesine ve empatik iletişim pratikleri edinmesine fırsat sağlıyor.

Biz küçük bir ekip ile 1000 gence ulaştıysak neden 10 milyon gence önümüzdeki 10 sene içinde ulaşılmasın?!
Uzun vadede bu merkez, bölgesel ve ulusal çapta nasıl bir değişim yaratacak sizce?
Hatay Sörf Merkezi’nin uzun vadeli vizyonu, bölgedeki gençlerin kökleriyle, kendileriyle ve doğayla bağ kurmalarını sağlayarak, onları fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak güçlendirmek diyebilirim. Bu doğrultuda, Samandağ’ın doğal dalga potansiyelini ve Hatay’ın kültürel zenginliğini bir araya getirerek, gençlere sörf aracılığıyla yeni fırsatlar sunmayı hedefliyoruz. Merkez, sörfün özgürlük ve başarı sembolü olarak benimsenmesini sağlayarak, bölgedeki gençlerin hayatlarında olumlu değişimler yaratacak diye umuyoruz.
Bölgesel ve ulusal çapta, Hatay Sörf Merkezi olarak, Samandağ’ı ve Hatay’ı bir sörf merkezi hâline getirerek, komşu ülkelerden gelen sörfçülerin buluşma noktası olmayı da planlıyoruz. Bu sayede, farklı diller, dinler ve kültürlerden gelen insanların ortak tutkuları etrafında bir araya gelerek, Hatay’ın ruhunda var olan hoşgörü ve birlikteliği pekiştirmesini hedefliyoruz. Ayrıca, merkezin faaliyetleriyle bölgedeki gençlerin ulusal ve uluslararası sörf müsabakalarına katılımını teşvik ederek, Türkiye’de sörf sporunun gelişimine katkıda bulunmayı da amaçlıyoruz.
Türkiye’de sörf sporu açısından bir ilk olma özelliği taşıyor girişiminiz. Bunu diğer şehirlere de yaymayı planlıyor musunuz?
Türkiye’de bütün Karadeniz ve Akdeniz sahil şeridi dalga sörfü sporunun ve yaşam şeklinin gelişimi için müsait. Tüm bu sahil şeridini aldığımızda içinde İstanbul dahil bir sürü büyük şehrimizi görüyoruz. Rakam olarak hayal edelim bunu… Tüm bu sahil şeridinde ortalama 19 yaş altı 10 milyon genç var. Bunlar evlerinden çıkıp ortalama 1 saat içinde sörfe ulaşabilir. Biz küçük bir ekip ile 1000 gence ulaştıysak neden 10 milyon gence önümüzdeki 10 sene içinde ulaşılmasın?!

Bu çalışmayla gençler Samandağ’ı, Hatay’ı, Türkiye’yi terk edecek bir yer olarak değil, kalınacak ve birlikte güzel şeyler yapılacak bir yer olarak görmeye başladılar.
Projeye bireysel olarak dahil olan gençlerden aldığınız en etkileyici geri dönüşlerden birini bizimle paylaşır mısınız?
2024 yazında Hatay Sörf Merkezi’ndeki ücretsiz sörf dersleri faaliyeti kentte önemli bir boşluğu doldurdu. Çünkü ergenler, afetten sonra yapılan destek çalışmalarının dışında kalıyor ne yazık ki. 1. Seviye Dalga Sörfü Eğitimi alan çocuk ve gençlerin kendilerinden ve velilerinden aldığımız sözlü geri bildirimler bunu teyit edecek nitelikteydi. Katılımcıların çok büyük çoğunluğu çok daha uzun bir etkinlik süreci talep etti, projenin 2025 yazında devam edip etmeyeceğini sordu, katılımcı yaş grubunun genişlemesini istedi ve gençler için böyle bir etkinlik seçeneğinin bulunmasına dair memnuniyetlerini dile getirdi.
Programa devam eden gençlerle ön test, son testlerle; bire bir görüşmelerle hep nabız tutuyoruz, ihtiyaca yönelik hareket etmek ve programı katılımcı bir ruhla tasarlayıp uygulamayı önemsiyoruz. Gençler, hayatlarına sörf girdikten sonra kendilerini daha iyi hissettiklerini, özgürleştiklerini, özgüvenlerinin arttığını, hayatında iyi şeyler olacağına dair bir his kazandıklarını, öğrenmekten zevk almaya başladıklarını ve sorumluluklarını yerine getirmekte daha az zorluk çektiklerini, olumlu yönde değiştiklerini belirtiyor. Zaten bunu duruşlarında, yürüyüşlerinde, iletişimlerinde, sözlerinde ve vücut dillerinde görüyorsunuz. Kendi potansiyellerini yaşamaya dair şevkleri güçleniyor. Hayata Destek’le birlikte bir geri bildirim, şikayet ve teşekkür mekanizması kurduk. Buraya gençlerden gelen geribildirimler onların sahadaki neşelerini gösteriyor hep.
Bir de şöyle bir etkisi daha oldu bu çalışmanın: Samandağ’ı, Hatay’ı, Türkiye’yi terk edecek bir yer olarak değil, kalınacak ve birlikte güzel şeyler yapılacak bir yer olarak görmeye başladılar; geleceklerini Samandağ’da ve güzellikler içinde hayal edebiliyorlar.

Hatay Sörf Merkezi’ne destek olmak isteyen kişiler ya da kurumlar nasıl bir katkıda bulunabilir, neler yapabilirler?
Hatay Sörf Merkezi’ne destek olmak isteyen kişi ve kurumlar, çeşitli şekillerde katkıda bulunabilirler. Merkez, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak, gençlere ücretsiz sörf eğitimi sunuyor ve bunun için çok çeşitli ihtiyaçları oluyor. Destek vermek isteyenler, ekipman temini, finansal destek, gönüllü eğitmenlik veya lojistik destek gibi alanlarda katkıda bulunabilirler. Ayrıca, merkezin faaliyetlerinin daha geniş kitlelere duyurulması ve farkındalık oluşturulması için tanıtım ve iletişim desteği de değerlidir. Destek vermek isteyenler, Hatay Sörf Merkezi’nin resmi web sitesinde yer alan iletişim bilgileri üzerinden (info@hataysorfmerkezi.com veya +90 850 532 87 40) merkeze ulaşarak, nasıl katkıda bulunabilecekleri konusunda detaylı bilgi alabilirler. Veya https://www.hataysorfmerkezi.com/destekci-ol adresi üzerinden diledikleri miktarda bağışta bulunarak çalışmalarımıza katkı sağlayabilirler.
Birim Gönülşen Özyürekli: “Toplumsal Eşitliği Sağlamak Hepimizin Geleceği İçin Kritik”
Ezgi Yıldız Kefeli: “Kadınlar Lider Olduğunda Dünyayı Değiştirme Gücüne Sahip Oluyorlar”