Makyaj videolarının ve izlenmelerinin sayısı hızla artan TikTok, kozmetik sektöründe aylık 2,6 milyar ziyaretçisi olan YouTube’un tahtını sallayacak mı?
Kozmetik dünyası uzun bir süredir kataloglar ve klasik kampanyalardan çok daha fazlasıyla besleniyor. Dijital güzellik komünitesi, yaklaşık 10 yıldan beri sektörün gidişatını yönlendiriyor diyebiliriz. Instagram ve YouTube, multi-milyar dolarlık endüstrinin temel taşları arasında yer alıyor. Peki bu büyümeye zemin oluşturan video paylaşım sitesi, zirvedeki yerini bırakmaya hazır mı? Veliaht isim TikTok’un verilerine bakılırsa, evet!
2005 yılında açılan YouTube’un yaklaşık 2,6 milyar aylık ziyaretçisi bulunuyor. Kendisi Google’dan sonra ikinci en büyük arama motoru ve global internet kullanıcılarının yaklaşık %95’i YouTube kullanıyor, bu %95’in içindeki kadınlarsa en çok güzellik videolarını izliyor. Bir pazarlama aracı olarak da YouTube oldukça ikna edici. Google’ın açıkladığı araştırma sonuçlarına göre izleyicilerin %70’i, YouTube’da bir video izledikten sonra bahsedilen markalardan alışveriş yapmış.
“Tutorial” ve “haul” terimlerini hayatımıza sokan YouTube, kendi ünlülerini ve milyonerlerini çoktan yarattı bile. Viral videolar, YouTuber’ların tek bir cümlesiyle tükenen ya da raflarda tozlanmaya bırakılan ürünler, bir anda popüler olan güzellik trendleri ve dahası… Nikkie Tutorials ve Michelle Phan ile güzellik YouTuber’lığının kapılarını açan platform, Patrick Starrr, Jeffree Star, James Charles, Tati Westbrook gibi milyonlarca izlenme alan isimlerle sektörün canlanmasını sağlamıştı. Sitenin algoritmasındaki değişikliklere göre hazırlanan 9-30 dakikalık “nasıl yapılır” temalı makyaj videoları, makyaj challenge’ları, ürün incelemeleri gibi içerikler, izleyicileri ne alacakları konusunda yönlendirirken bir yandan da aldıklarını nasıl kullanacaklarını anlatıyordu.
Büyüyen bir yapıyı kontrol altında tutmak gitgide zorlaşır. YouTube örneğinde de karşımıza çıkan nokta bu oldu. Karmaşıklaşan algoritma, video içeriklerin tekdüzeleşmesi, ünlü statüsüne giren YouTuber’ların ego savaşı, pozitif bir alan olmaktan çıkıp daha toksik bir havaya bürünen güzellik komünitesi, YouTube’un şaşaalı döneminin durulmasına sebep oldu ve işte tam bu noktada hayatımıza TikTok girdi.
Tiktok’un da sayılarla arası oldukça iyi. 2017 yılında çıkış yapan TikTok uygulaması, 2020’nin ilk çeyreğinde 2 milyarlık indirme sayısına ulaştı. Ses ve kurgu seçenekleriyle 15 saniye-3 dakika arasında değişen video’ların paylaşıldığı aplikasyon, aslında Instagram’a rakip olarak gösterilse de TikTok’un pozitif tarafları onu YouTube için de bir tehlike haline getirdi.
TikTok’un sahip olduğu en büyük avantajlardan biri izleyici kitlesi. Uygulama kullanıcılarının %41’i 16-24 yaş aralığında. Z Jenerasyonuna hitap eden TikTok, YouTube’a göre daha cool, daha yaratıcı ve daha çabasız olma özelliğini taşıyor. Pazar ve tüketici verilerini araştırma şirketi Statista’nın raporuna göre, kullanıcılar ayda ortalama 858 dakikalarını TikTok’ta geçiriyor. Etkileşim olarak kendini kanıtlayan TikTok, algoritma olarak bakıldığında da YouTube’dan daha etkin çalışıyor. Birbiri arkasına eklenen benzer konulara sahip paylaşımlar, izleyiciyi uygulamaya daha çok bağlarken, markalar için de ürünlerini doğru kullanıcı kitlesine tanıtma fırsatı doğuruyor.
Uygulamanın kısa video mantığı da YouTube’a karşı büyük artılarından. Zaman değerli ve kısıtlı. Yarım saatlik YouTube videolarına özel vakit ve dikkat ayırıp izlemektense, içeriği bir kapsül şeklinde sunan birkaç saniyelik videolar günün koşturmacasında daha kullanışlı olma özelliğine sahip.
YouTube’un ego merkezli ve Instagram’ın yapay tavrından hoşlanmayanlar için TikTok’un samimi havası da uygulamayı daha çekici hale getiriyor. Aknelerini, doku bozukluklarını çekinmeden, doğal ve özgüvenli bir şekilde gösteren video yaratıcıları, TikTok’u insanların kendinden bir şeyler bulabileceği bir platforma dönüştürüyor. Uygulamanın mükemmeliyetçi olmayan ve “Kendin ol” mottosunu benimseyen karakteri, stressiz, baskıdan uzak ve pozitif bir hava yaratıyor.
YouTube’un kısır içerik seçeneklerinden uzak olan uygulamada birkaç saniyeye sığdırılmış eğlenceli ve kreatif videolar yoğunlukta. İster kuru cildiniz için bir fondöten önerisi isterseniz pratik eyeliner sürme yöntemleri, ister popüler bir dizi makyajı, isterseniz de yeniden yaratılan bir ünlü görünümü: TikTok’ta konular uçsuz bucaksız. Hatta öyle ki sadece makyaj değil, saç ve cilt bakımı üzerine de geniş bir seçki bulunuyor.
TikTok’un hızlı yükselişini fark eden markalar da duruma kayıtsız kalamıyor. YouTube’a kıyasla içerik üretmek için daha pratik bir platform olan uygulama, markaların kendi tanıtımlarını daha hızlı yapmalarını sağlıyor. Aplikasyon, geniş içerik yelpazesiyse markalar arasındaki rekabeti azaltarak herkese eşit miktarda oyun alanı kazandırıyor.
Bu kadar artının yanında bazı eksiler de mevcut elbette. TikTok’un en büyük avantajlarından olan Z Jenerasyonu kitlesi, alım güçlerinin henüz çok yüksek olmaması sebebiyle uygulamayı reklam verenler için bir tık daha elverişsiz hale getiriyor. Henüz satın alma butonu olmaması da ateşe körükle gidiyor. Nispeten yeni bir uygulama olduğu için uzun soluklu olup olmayacağı sorgulanan TikTok, video kalitesi ve içerik detayı olarak da Instagram ve YouTube’un gerisinde kalıyor. Örneğin kullanıcılar bir makyaj videosu izledikten sonra, video yaratıcısının Instagram sayfasına gidip görünümü daha detaylı incelemek zorunda hissediyor. Bu da uygulamanın devleşmesini ve rakiplerinin önüne geçmesini geciktiriyor.
Ne olursa olsun, yüksek bir ivmeyle büyüyen ve en iyi etkileşim oranlarına sahip olan “samimi” TikTok, YouTube’un egosantrik güzellik gurularını derinden sarsmış durumda. Hızlı ve bağımlılık yapan içeriklerle kullanıcılarını ekran başında tutan uygulama, henüz yolun başında olsa da rüştünü şimdiden ispatladı diyebiliriz. Önünde eksilerini sıfırlayabileceği uzun bir zaman, yeni ve genç olmanın getirdiği yaratıcı ruh ve yüksek enerjisi var. Tüm bu grafiklere bakılırsa, sosyal medyadaki güzellik algısını daha eğlenceli, ulaşılabilir ve pozitif hale getiren TikTok’un birkaç sene içinde YouTube’a tepeden bakabilecek olması ihtimali çok da uzak değil.