Olimpiyat Oyunları’nın 4 yılda bir Yunanistan’ın Olimpia şehrinde düzenlenen bir etkinlik olarak başlayan mirası, takvimler 2021’i gösterdiğinde, destansı bir külliyata dönüşüyor. Zaman içerisinde tüm dünyanın dört gözle izlediği ve takip ettiği bir tutku halini alan oyunlar, spor tarihinin en önemli aktivitesi olmanın haklı gururunu, adına açılan müzeyle yaşıyorlar.
Geçtiğimiz sene pandemik kriz sebebiyle Olimpiyat Oyunları’nın ertelenmesi tüm izleyiciler ve katılımcılar üzerinde hayal kırıklığı yaratmışken kapılarını aralayan müze, tahmin edeceğiniz üzere oyunların doğduğu topraklarda, Atina’da. Antik Yunan mimarisinden alınan ilhamla KLab ve Mulo Creative Lab’in tasarım iş birliği sonucunda ortaya çıkan müze, geçmişten esinlendiğinin altını çizmek adına, dış cephesini olduğu gibi koruyan bir yapıya sahip. Lakin içeri adım attığınızda sizi 9 metre yüksekliğinde tavanlar ve 3.500 metrekarelik bir sergi alanı bekiyor.
İki farklı kısımdan oluşan sergi alanında birinci kısım oyunların tarihçesine ve Antik Yunan’a dokunurken, madalyonun öteki tarafında tüm dünyada adından söz ettiren Olimpiyat oyuncularının hayat hikayelerine ve yapılan sporun toplumdaki yerine değiniliyor.
Bu iki alan da, sanki alabildiğine güneşe boğulmuş bir Yunan adasında gibi hissetmenize neden olacak parlaklıkta beyaz bir alanda sergileniyor. Tasarımcılar bu ışık oyunuyla, Yunan kültürünü dört bir yandan aşılıyor.
