Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

14 Kasım 2025
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Sanat eseri hırsızlıkları ve müze soygunları, geçtiğimiz aylarda Louvre’da yaşanan soygunla tekrar gündeme geldi. Tarihin en meşhur soygunlarına kısaca bir göz attık.

Louvre Müzesi’nde 19 Ekim’de meydana gelen soygun, cüretkâr hırsızların en iyi korunan müzelere bile girebileceğini dünyaya tekrar hatırlattı. Louvre hırsızları, dünyanın en çok ziyaret edilen müzesine sepetli vinç kullanarak güpegündüz girdi ve Napolyon dönemine ait mücevherleri çalarak hızlıca kaçtı.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Müze Soygunları

Müzelerde meydana gelen soygunlar bize sanat piyasasıyla, suç ve kaçakçılıkla ilgili pek çok şey söylüyor; ancak son zamanlarda üstünde daha da durulan bir diğer faktör ise kültürel mirasın toplumsal bağlamı. Özellikle Batılı ülkelerdeki Louvre gibi müzelerde yaşanan soygunlar, bu eserlerin hangi coğrafyalardan ve kimler tarafından nasıl bu müzelere getirildiğini ve kimlerin erişimine açıldığını da sorgulatır oldu. Kısacası neyi “soygun” olarak adlandırdığımız da tartışmaya açılıyor.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Galerie D’Apollon

Öte yandan, sanat eserlerinin ve arkeolojik eserlerin “paha biçilemez” değerleri elbette geldikleri müzeleri de kırılgan hâle getiriyor ve filmlere konu olacak türden soygunların yaşanması kaçınılmaz oluyor. Bu yazıda, Mona Lisa’nın ortadan kaybolmasından Dresden’deki elmas soygununa kadar ağzınızı açık bırakacak müze hırsızlıklarını sizin için derledik.

Mona Lisa’nın Çalınması, Louvre Müzesi, 1911

Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosu, dünyanın en ünlü tablosu olmadan önce, Louvre Müzesi’ndeki pek çok şaheserden sadece bir tanesiydi. Bu durum, 21 Ağustos 1911’de müze çalışanı Vincenzo Peruggia’nın tabloyu İtalya’ya “geri götürmeye” karar vermesiyle sonsuza dek değişti.

Louvre’daki tabloları koruyan cam vitrinlerin yapımında çalışan İtalyan göçmen Peruggia, müzenin yerleşimini çok iyi biliyordu. Bir gece boyunca malzeme odasında saklandı ve müze açıldığında portreyi duvardan kaldırdı, çerçevesini çıkardı ve beyaz işçi önlüğünü giyerek dışarı çıktı. Tablo iki yıldan fazla bir süre ortadan kayboldu.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Paris şoka girdi. Gazeteler her gün son gelişmeleri yayınladı, dedektifler Fransa’nın her köşesini aradı ve Louvre’un itibarı zedelendi. Skandaldan ötürü Pablo Picasso ve Guillaume Apollinaire gibi avangart sanatçılar da şüpheli olarak değerlendirildi. Peruggia, Floransa’da tabloyu satmaya çalışırken yakalandığında, bunun vatansever bir eylem olduğunu, eserin İtalya topraklarına geri dönmesini istediğini iddia etti. Ancak tablo, polis eşliğinde Paris’e geri döndü ve dünyanın en ünlü resmi haline geldi.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Isabella Stewart Gardner Müzesi Soygunu, Boston, 1990

Modern sanat suçlarını en iyi anlatan soygun, Gardner soygunu olabilir. Bu soygun, üstünden 35 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ çözülememiş ve dünyanın en gizemli suçlarından biri olmaya aday. 18 Mart 1990 günü sabah erken saatlerde, Boston polis memuru kılığına girmiş iki adam, bir kavgaya müdahale etmek için geldiklerini söyleyerek Isabella Stewart Gardner Müzesi’ne girdi. Gece bekçileri, bunun rutin bir çağrı olduğunu düşünerek onları içeri aldı. Soyguncular bekçileri bodrumda kelepçeledi ve 81 dakika boyunca galerileri dolaştı. Bu sırada 13 eseri çerçevelerinden keserek çaldılar: Vermeer’in Konser, Rembrandt’ın Celile Denizi’ndeki Fırtına, Degas’ın çizimleri ve bir Çin bronz kadeh.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Toplam değeri 500 milyon doların üzerinde olduğu tahmin edilen bu soygun, tarihteki en büyük sanat eseri hırsızlığı olarak kayıtlara geçti. Ancak eserlerin hiçbiri bulunamadı. Müze, resimlerin asılı olduğu boş çerçeveleri sergilemeye devam ediyor; boş çerçeveler, müzenin kimliğinin bir parçası haline geldi. FBI soruşturmaları organize suç örgütüne işaret ediyor, ancak eserler bir odada kilitli kalmış hayaletleri andırmaya devam ediyor.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Credit: Sean Dungen

Çığlık’ın Çalınması, Oslo, 1994 ve 2004

Edvard Munch’un Çığlık adlı eseri kadar insanlığın kaygılarını yansıtan çok az resim vardır. Ek olarak, bu kadar çok çalınan da çok az resim vardır. 1994 yılında, tüm dünya Lillehammer Kış Olimpiyatları’nı izlerken, hırsızlar merdiven kullanarak Norveç Ulusal Galerisi’ne girdi. Bir dakikadan az bir sürede, duvardan Çığlık tablosunu aldılar ve arkalarında “Güvenlik önlemlerinin yetersizliği için teşekkürler” yazılı bir not bıraktılar. Polis, suçluları kısa sürede yakaladı ve birkaç ay içinde tabloyu geri aldı.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Credit: Einar Aslaksen

10 yıl sonra, 2004 yılında, tarih daha da cüretkâr bir şekilde tekerrür etti. Silahlı adamlar güpegündüz Munch Müzesi’ne baskın düzenleyerek personeli tehdit ettiler ve Çığlık’ın başka bir versiyonunu ve Munch’un Madonna’sını çalarak kaçtılar. Tablolar iki yıl boyunca bulunamadı; bulunduklarında ise hasarlı oldukları görüldü, ancak restore edildiler. Bu ikiz hırsızlık, Munch’un eserini ulusal bir hazineden küresel bir kırılganlık simgesine dönüştürdü.

Van Gogh Müzesi Hırsızlığı, Amsterdam, 2002

Yoksul bir hayat süren Vincent van Gogh, sanatının bir gün uluslararası suçluları cezbedebileceğini hayal bile edemezdi. Aralık 2002’de, iki adam merdivenle Van Gogh Müzesi’nin duvarlarına tırmandı, bir pencereyi kırdı ve Scheveningen’de Deniz Manzarası ile Nuenen’de Reform Kilisesi’nden Çıkan Cemaat adlı tabloları çaldı. Güvenlik kamerası kayıtları, iki adamın tabloları kollarının altında alıp iple aşağı kayarak, polis müdahale etmeden gece karanlığında ortadan kaybolduklarını gösteriyordu.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Her iki hırsız da kısa sürede yakalandı, ancak tablolar organize suç dünyasında kayboldu. 14 yıl boyunca kayıp oldukları varsayıldı, ta ki 2016 yılında İtalyan soruşturmacılar Camorra mafyasına yönelik bir baskın sırasında Napoli yakınlarındaki bir çiftlik evinde onları bulana kadar. Her iki eser de hafif hasar görmüş olsa da mucizevi bir şekilde sağlamdı. Eserlerin geri kazanılması, sanat suçlarındaki bir dosyayı kapatmış oldu ve güzel sanatlar ile organize kaçakçılık ekonomisi arasındaki bağları ortaya çıkardı.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Paris Modern Sanat Müzesi Soygunu, 2010

Mayıs 2010’da tek bir hırsız modern zamanların en cüretkâr solo soygunlarından birini gerçekleştirdi. “Örümcek Adam” lakaplı hırsız, Paris Modern Sanat Müzesi’nin kırık bir penceresinden içeri sızdı ve haftalardır çalışmayan hareket sensörlerini atlattı. 15 dakikadan kısa bir sürede, Picasso, Matisse, Modigliani, Braque ve Léger’in 100 milyon avroluk değeri olan beş tablosunu çaldı. Hırsızlık, sabaha kadar fark edilmedi. Polis, birkaç ay sonra bu adamı tutukladı, ancak sanat eserleri kaybolmuştu. Suç ortaklarından biri, paniğe kapılıp tabloları çöpe attığını iddia etti, ancak tablolardan eser yoktu.  

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Paris Modern Sanat Müzesi’Nin Kırık Penceresinden Sızan Vjeran Tomic

Bu olay, kurumlar için rahatsız edici sorular ortaya attı: Avrupa’nın en prestijli müzelerinden biri, alarmlarının çalışmadığını nasıl fark edemedi? Bu olay, teknolojinin insan faktörü olmadan bir şey ifade etmediğine dair görüşler ortaya çıkardı.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Schirn Kunsthalle Soygunu, Frankfurt, 1994

1994 yılında Frankfurt’ta gerçekleşen soygun çok ünlü olmasa da sanat suçlarındaki soğukkanlı profesyonelliğin mükemmel bir örneğini oluşturuyor. Silahlı hırsızlar, Turner ve Caspar David Friedrich sergisi sırasında Schirn Kunsthalle’ye zorla girdi.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Güvenlik görevlilerini etkisiz hale getirip kelepçeleyen hırsızlar, on milyonlarca dolar değerinde tabloları binadan götürdüler. Seçilen eserler ve binanın yapısı hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olmaları, içeriden suç ortaklarının olduğunu düşündürdü. Eserler özel koleksiyonlarda kayboldu; yıllar sonra sigorta şirketleri ve suç aracıları ile yapılan karmaşık müzakereler sonucunda bir kısmı geri alınabildi. Hırsızlık, geçici sergilerin güvenlik konusundaki kırılganlığını göstermişti: paha biçilmez eserler seyahat ederken savunmasız hale gelir.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Dresden Yeşil Kubbe Hırsızlığı, 2019

25 Kasım 2019’da titizlikle planlanmış bir operasyon, Dresden Kraliyet Sarayı’nda bulunan ve Avrupa’nın en eski hazine odalarından biri olan Yeşil Kubbe’yi vurdu. Hırsızlar, şafak sökmeden önce güvenlik sistemlerini devre dışı bırakmak için küçük bir elektrik yangını çıkardılar, demir parmaklıkları kestiler ve 18. yüzyıl Sakson mücevherleriyle dolu bir odaya girdiler.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Sadece birkaç dakika içinde, 4.300’den fazla elmas içeren 21 parça mücevheri (elmaslarla süslü kılıçlar, süslü broşlar ve II. Augustus için yapılmış düğmeler) ele geçirdiler. Kaybın 100 milyon avronun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Çoğu parça, kapsamlı polis operasyonlarının ardından geri alındı, ancak ülkenin yaşadığı şok bugün bile devam ediyor.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Soygun, müze güvenliğinin paradoksunu ortaya çıkardı: Sergilenen eserler ne kadar süslü ve halka açık olursa, o kadar kırılgan hale geliyor. Yeşil Kubbe’nin ihtişamı sergilemek için tasarlanan cam vitrinleri, hırsızlar için en kolay engel olmuşa benziyor.

TÜRKİYE’DEN BİR ÖRNEK

İzmir Arkeoloji Müzesi soygunu, 1969

24 Temmuz 1969’da saatler sabaha karşı 4.00’e yaklaşırken, İzmir Kültürpark’ın içinde bulunan Arkeoloji Müzesi’ne üç soyguncu girdi. Biri Alman, biri Yugoslav ve diğeri Türk olduğu söylenen hırsızlar, 62 yaşındaki müze bekçisini önce bağladı, ardından Roma dönemine ait bir heykelle bekçinin kafasına vurup onu öldürdü.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları

Hırsızlar Roma, Bizans ve Hitit dönemlerine ait 118 parça tarihi eseri çaldı ve bunların içinde som altından yapılmış alınlık süsleri, altın bilezikler, gerdanlıklar, Eros kabartmalı altın küpeler, kolyeler, mühürler, altın paralar ve gümüş/altın işlemeli kaşıklar vardı. Soygun sırasında bekçiyle girdikleri kavga sırasında pek çok değerli eseri de tahrip ettiler. Polisin yaptığı araştırmalar sonucu, bu soygunun uluslararası bir ağ kapsamında gerçekleştiği belirlendi ve hırsızlardan biri (Alman vatandaşı) arabasında çalıntı eserlerin bir kısmıyla yakalandı. Yugoslav hırsız Belgrad’da yakalanırken, ekibin Türk üyesi İhsan Arsel de Ankara’da yakalandı. Soygunun uluslararası bir şebeke bağlantısı taşıdığı ve başlangıç noktasının Viyana’ya uzandığı iddia edildi.

Hırsızlık Sanatı: Dünyayı Sarsan Müze Soygunları
Credit: Tanıtma Genel Müdürlüğü

Bu olay, o zamana kadar Türkiye’de meydana gelen en büyük müze hırsızlıklarından biriydi ve müze koruma sistemlerindeki önemli güvenlik açıklarını ortaya çıkardı; özellikle de alarm sistemlerinin eksikliğini. O dönem müze hırsızlıkları ve antika kaçakçılığı küresel bir sorun haline geliyordu ve bu olay uluslararası dikkatleri de üzerine çekti.

Müzeden Kaçan Saatler

Freddie Mercury’nin Koleksiyonu Sotheby’s’de

Müzeler Haftası Özel: Dünyanın En İyi Müzeleri