Buckingham Sarayı’ndan Monako’daki Odeon Kulesi’ne milyon dolarlar değerindeki dünyanın en pahalı evlerinin kapısını açıyoruz.
Dünyanın dört bir yanında öyle evler var ki onlara sadece ev demek yeterli değil. Mimarisiyle, oda sayısıyla ya da sinema salonundan spor alanına içinde barındırdığı imkanlarıyla yalnızca milyarder ve milyonerlerin sahip olabileceği bu ultra lüks dairleri ve malikaneleri sizler için derledik.
Dünyanın En Pahalı 6 Evi
Buckingham Sarayı, Londra
İngiliz Kraliyet ailesinin evi ve idari merkezi olan Buckingham Sarayı hâlâ dünyanın en pahalı evi olma unvanını elinde bulunduruyor. Londra’nın Westminster kentinde ve The Mall yolunun sonunda bulunan meşhur saray, asırlardır İngiliz monarşisinin sembollerinden biri.
1703’te inşası başlanan saray aslında bir Westminster dükünün eviyken daha sonrasında 1837 yılında Kraliçe Victoria’nın tahta çıkmasıyla merkez olarak resmî törenlerin ve etkinliklerin düzenlendiği önemli bir mekân olmaya başladı. Neo-klasik mimari tarzdaki sarayın, beyaz taşları, ön cephesindeki merdivenleri ve balkonları oldukça zarif ve şık bir yapıda döşenmiş.
Geçmiş yıllardaki ekleme ve restorasyonlarla birlikte 77.000 metrekarelik bir alana sahip. 52 ana yatak odası, 188 personel odası, 92 ofisi, 78 banyosu ve 19 devlet odasıyla toplamda 775 odadan oluşan sarayın içinde bu odalar dışında yüzme havuzu, postane, kuyumcu, sinema, doktor ve ameliyat odaları da var.
Bahçesi bile 40 dönüm olan sarayın yakınlardaki sokaklarına çıkan yer altından geçen gizli tünelleri olduğu da söyleniyor. İç tasarımındaysa sarayda barok ve rokoko tarzı 19. yüzyıl esintileri görmek mümkün. Yılın belirli zamanlarında halka açılan, dünyanın en pahalı evlerinden biri olan saraya satışa çıkma durumunda 5 milyar dolar civarında bir fiyat biçiliyor.
Antilia, Hindistan
Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak bilinen Hindistan’da bulunan Antilia’nın dünyanın en pahalı evleri sırasında ikinci sıraya girmesi sizi biraz şaşırtabilir. Güney Mumbai’nin Cumballa Hill semti, Altamount Yolu’nda bulunan Antilia’nın sahibi, petrokimya firması Reliance Industries şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olan Hint milyarder iş adamı Mukesh Ambani’den başkası değil. Toplam servetiyle Asya’nın en zengin insanı olan Ambani’nin 2010 yılının sonlarına doğru yaptırdığı 27 katlı ev, 400.000 metrekarelik bir alana inşa edilmiş.
Evin içinde 600’den fazla oda, 9 adet hızlı asansör, tapınak, 50-60 kişilik tiyatro ve sinema alanları, spa merkezleri, koşu pisti, yarış pisti, yüzme havuzları, spor salonları, balo salonları, asma teras bahçeleri ve Hindistan sıcaklarından kaçmak için kar odalarının yanı sıra bir dondurma odası da bulunuyor. İlk altı katı sadece garaj olarak kullanılan Antilia’da ayrıca 3 helikopter pisti de var. Oldukça yüksek olan bina Richter ölçeğinde sekize kadar olan depremlere dayanıklı olarak tasarlanmış. Antilia ismi ise Atlantik’te “Antilia” adında efsanevi bir adadan gelmekte. Mimarisinde doğal motiflerden yararlanılan Antilia özel mülk olarak dünyanın en pahalı evi ve ortalama fiyatı 2 milyar dolar.
Villa Leopolda, Fransa
Sıra Avrupa’nın en pahalı evine geldi. Villa Leopolda, Monako ve Nice arasında, Fransız Riverası’nda bulunan ultra lüks bir mülk. İlk sahibi Belçika Kralı II. Leopald’tan adını alan villa eşsiz bir manzarayı kucaklıyor.
Zamanla genişletilerek büyütülmüş 50 dönümlük dev bir alana sahip olması da villayı etkileyici bir noktaya taşıyor. İlk olarak 1895 yılında yapımına başlanılan Villa Leopolda, zamanla yan villa da satın alınarak malikâne haline gelmiş. Birinci Dünya Savaşı sırasında geçici olarak askeri hastaneye dönüştürülen villa, 1919 yılında Kont Vitali’nin kızı Kontes Therese de Beauchamp tarafından satın alınarak birkaç mimari değişikliğine gidilerek Akdeniz mimarisini ortaya çıkaran dokunuşlarla daha da zenginleştirilmiş. Daha sonrasında Lübnanlı-Brezilyalı zengin bankacı Edward Safra satın alarak villayı eşi Lily Safra’ya bıraktı.
11 yatak odası, 14 banyo, büyük bir sera, helikopter pisti, 12 yüzme havuzu, ev sahipliği yaptığı müzevari sanat eserleriyle nefes kesici güzellikte olan Villa Leopolda’nın tahmini satış fiyatı 750 milyon dolar.
Odeon Kulesi Çatı Katı, Monako
Tour Odeon olarak da bilinen Odeon Kulesi, Monako’da Akdeniz’e bakan muhteşem lüks dairelere ev sahipliği yapıyor. Mavi renkte, 70 lüks dairesi, 2 dubleksi ve eşsiz çok katlı çatı katıyla Odeon Kulesi mimar Alexandre Girald tarafından tasarlanmış, iç mimarisi ise Alberto Pinto imzalı.
Her bir katta özel asansör bulunan kulenin çatı katı ise çok daha özel. Çatı katının bir cephesinde oturma odasından su kaydırağıyla birlikte doğrudan 360 derecelik özel bir sonsuzluk havuzu bulunuyor. Bu kattaki her daire bir dans pisti, 500 kişilik koltuklu açık hava amfitiyatrosu, özel sinema salonu, lüks banyolar, personel odaları ve özel park alanlarına sahip. Dünyanın en pahalı çatı katı olarak geçen Odeon Tower’daki bu yerin fiyatı 330 milyon dolar değerinde.
Le Palais Bulles, Fransa
Bubble Palace yani Baloncuk veya Kabarcık Sarayı olarak da çevrilebilen Le Palais Bulles, Fransa’nın Cannes şehrinin yakınlarında konumlanmış çok fütüristik bir yapı. Kabarcık şeklindeki bu özgün formdaki yapı, 1975-1989 yılları arasında Macar mimar Antti Lovag tarafından Fransız sanayici Pierre Bernard için tasarlanmış.
1200 metrekarelik bir alanda konuşlanan yapı, 11 banyo, 10 yatak odası, üç farklı yüzme havuzu, konuk odaları, resepsiyon salonu ve 500 koltuklu bir amfitiyatrosuna ev sahipliği yapıyor. Dairesel formları ve sıra dışı tasarımıyla ön plana çıkan Le Palais’nın iç pencereleri de dairesel ve gün ışığından azami şekilde istifade etmek üzere güneşin konumuna göre ışığı değiştirebilecek şekilde tasarlanmış.
Evin iç dizaynındaysa her bir yatak odasının tasarımında farklı bir iç mimar çalışmış. Jerome Tisserand, Daniel You, Patrice Breteau, Gerard Cloarec gibi tasarımcıların dekore ettiği her bir oda adeta bir sanat eseri gibi. Fransız sanayici Pierre Bernand’ın 1991 yılında ölümünün ardından ünlü modacı Pierre Cardin tarafından satın alınarak hem yazlık evi hem de birçok moda ve film çekimi için kullanılan Le Palais Bulles’in 390 milyon dolar gibi bir fiyatı var.
Four Fairfield Pond, ABD
Rönesans mimarisinden ilham alınarak tasarlanan, Four Fairfield, Amerikalı ünlü otomobil üretimi ve maden eritme yatırımları olan Renco Group’un sahibi Ira Rennert’a ait. Çok aşırı zenginlerin gösterişli evleriyle ünlü Amerika’daki The Hampstons kıyısının hemen yanında yer alan bu özel malikâne 1990’lı yıllarda 43.000 metrekarelik bir alana inşa edildi. Malikânede 29 yatak odası, 39 banyo, 91 metrelik yemek odası, 100 araç sığabilecek bir garaj, üç yüzme havuzu, bir adet basketbol sahası, squash kortları, tenis kortları, bowling salonu ve tiyatrosuyla bir nevi saray yavrusu. Öyle ki malikânenin kendine özel rüzgâr enerjisi üretim sistemi bile var. Sürekli çalışanların evlerinin bile ayrı ayrı olduğu bu eşsiz yapının yaklaşık olarak 248 milyon dolar ettiği bilinmekte.