2022’nin sonuna yaklaştığımız şu günlerde saat dünyasından gelen raporlar ve araştırmalar gösteriyor ki, yükselen enflasyon ve Ukrayna Savaşı’nın etkilerine rağmen 2022 İsviçre saatçiliği için başarılı bir sene oldu. İsviçre Saat Endüstrisi FH Federasyonu Başkanı Jean-Daniel Pasche ile yüksek saatçilik dünyası için 2022’nin nasıl geçtiğini ve İsviçre saatçiliğini konuştuk.
İsviçre Saat Endüstrisi Federasyonu ile başlamak istiyorum, bize FH’den bahsedebilir misiniz?
Federasyon, İsviçre Saat Üreticileri Dernekleri Federasyonu ile İsviçre Saatçilik Odası’nın 1982’de birleşmesinin ardından kuruldu. FH bugün, yaklaşık 150 yıllık dernek faaliyetlerinin doruk noktasını temsil ediyor aslında. Sektörde öncülük eden bir kuruluş olarak, şu anda 500’e yakın üyemiz var, aktif olarak saat üreten, saat ve saat parçası satışlarında bulunan İsviçre firmalarının yüzde 90’nı üyemiz halinde. FH olarak ana hedeflerimiz, İsviçre saat endüstrisini korumak ve geliştirmek, üyelerimizin çıkarlarını gözetmek ve İsviçre saatçiliğini hem İsviçre’de hem de yurtdışında bir bütün olarak temsil etmek. İsviçre Saat Federasyonu olarak üyelerimizin hukuki, ekonomik ve ticari alanlardaki haklarını gözettiğimiz kadar sahtecilikle de mücadele veriyoruz, ki bu önceliklerimizden biri.
Peki, İsviçre saat endüstrisinin modern tarihi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bildiğiniz gibi, İsviçre saat endüstrisi onlarca yıldan beri saat endüstrisinde bir lider olarak oldukça başarılı bir konumda. Bu başarı; tutku, hassasiyet ve kaliteye adanmış 400 yıllık bir bağlılığın sonucu. İsviçre saat endüstrisinin, lüks segmentlerde çok güçlü olduğu aşikâr. Fakat bir yandan, her türlü tüketiciye kaliteli ürünler sunabilmek için sektörün tüm fiyat segmentlerinde var olmayı önemsiyoruz. Bu yüzden markalar, tedarikçi ağı, yenilikçilik, itibar, eğitim, kalite ve hassasiyet bizim temel ilkelerimiz arasında.
“Bir saatin İsviçre saati olması için teknik imalatın İsviçre’de gerçekleşmiş olması, mekanizmasının İsviçre imalatı olması, mekanizmanın İsviçre’de kasalanması, saatin son muayenesinin İsviçre’de yapılması ve parçalarının en az yüzde 60’ının İsviçre’de üretilmiş olması gerekiyor.”
FH dahilinde bir “Swiss Made” projeniz de var, neler yapılıyor bu proje kapsamında?
Şöyle başlayabilirim; İsviçre saatlerinin ünü dünya çapında rakipsiz bir halde. Saatlere yansıyan bilgi birikimi, kusursuz kalite, estetik hüner ve teknik yenilikler, İsviçre saatlerinin başlıca özelliklerinden. Tüm bu özellikleriyle İsviçre saatçiliği, saat alıcıları için en doğru adresi işaret ediyor aslında. Bu yüzden de bu değerin korunması gerektiğini düşünüyoruz, çünkü İsviçre etiketi saatleri başka bir yerde konumlandırıyor ve müşteri memnuniyetini karşılıyor. Tabii bu İsviçre etiketi, birtakım kriterlere dayanıyor: Bir saatin İsviçre saati olması için teknik imalatın İsviçre’de gerçekleşmiş olması, mekanizmasının İsveç imalatı olması, mekanizmanın İsviçre’de kasalanmış olması, saatin son muayenesinin İsviçre’de yapılması ve parçalarının en az yüzde 60’nın İsviçre’de üretilmiş olması gerekiyor.
“2021 yılına oranla yüzde 10’luk büyüme bekliyoruz. 2022’nin sektör için yeni bir rekor yılı olacağı görünüyor.”
Saat pazarının 2022’deki durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
2022 yılının tüm rakamları henüz elimize ulaşmadı ancak bu yılın İsviçre saat endüstrisi için mükemmel geçtiğini şimdiden söyleyebiliriz. Halihazırda oldukça iyi veriler aldığımız 2021 yılına oranla yaklaşık yüzde 10’luk büyüme bekliyoruz. 2022’nin sektör için yeni bir rekor yılı olacağı görünüyor. İsviçre saatlerinin Amerika, Avrupa ve Güney Doğu Asya’ya ihracatı da oldukça olumlu seyretti. Tabii salgının etkilerinin hâlâ devam ettiği Çin için biraz daha zor geçti.
Bir yandan sektörde Z kuşağı, ikinci el saat satışlarının yükselişi ve sürdürülebilirlik gibi birçok yeni dinamik var. Saatçilik dünyasının yakın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Doğrusu sektörün ilerleyen yılları için kendimize güveniyoruz. İster yeni saatler ister ikinci el saatler olsun, yeni nesiller İsviçre saatlerine ilgi duymaya devam ediyor gibi görünüyor. İkinci el pazarı gençler için daha uygun fiyatlı olabilir ve doğrusu bu, yeni tüketicilerin de İsviçre saat dünyasına girmesine fırsat verebilir.
Sürdürülebilirliği özel olarak sormak istiyorum. Saat dünyası açısından sürdürülebilirlik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aslına bakılırsa ikinci el pazarı, İsviçre saatlerinin sürdürülebilir ürünler olduğunu ve çok uzun ömürlü olabileceğinin bir kanıtı. Bir İsviçre saatinin modası asla geçmez. Öte yandan, İsviçreli saat şirketleri karbondan arınma ve çevre korunması konusunda a oldukça başarılı.
2022 saat sektörü için verimli bir yıl oldu. 2023 için öngörüleriniz ne?
Tabii ki tahmin etmesi zor, fakat 2023 için kendimize güveniyoruz. Ancak dünya genelinde pek çok belirsizlikle karşı karşıyayız: Ukrayna’daki savaşın sonuçları, enerji ve malzeme tedariki, enflasyon ve ticari çatışmalar… Yine de 2023, beklentilerimize göre olumlu geçecek gibi görünüyor.
Türkiye saat pazarı ya da Türk müşterilerin saat sektöründeki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye, İsviçre saat endüstrisi için Meksika’nın bir basamak gerisi, Hindistan’ın ise bir basamak önünde konumlanarak 21. sırada yer alıyor. İsviçre saatlerinin Türkiye’ye ihracatı son yıllarda artış göstermekte, bu yüzden önemli ve değerli bir pazar halinde. 2022 yılı için Türkiye’ye ihracatımız 200 milyon Amerikan dolarından daha fazla olacak. Bu, Türkiye nüfusunun İsviçre saatlerini sevdiğini ve şu anda pek de kolay olmayan ekonomik duruma rağmen saat almaya eğilimli olduğunu gösteriyor.