Bulgari CEO’su Jean-Christophe Babin ile Cenevre Saat Günleri vesilesiyle yüksek saatçilik ve lüks dünya üzerine keyifli bir sohbet ettik.
Dünyanın en büyük mücevher markalarından birinin CEO’su olarak bugünün lüks dünyasını nasıl görüyorsunuz?
Bugün lüks dünyada, zamansız zanaat ve yeniliğin kesiştiği dinamik bir manzara görüyorum. Müşterilerin ayrıcalıklı olma ve bespoke talepleri markaları müşteriler için benzersiz ve daha anlamlı deneyimler yaratmaya itiyor. Bir yanda ise sürdürülebilirlik ve etik uygulamalar önem kazanıyor, tüketici tercihlerini şekillendiriyor. Hızlı dijitalleşme, müşterilerle etkileşim kurma ve hikâyemizi anlatma şekillerimiz de bu parametrelerle dönüşüyor. Genel olarak lüks sektörü, miras ve yaratıcılık arasında bir yerde, hassas bir dengede ilerliyor artık.
Lüksün vazgeçilmez iki yapıtaşı; mücevher ve saatler. Bulgari hem mücevher hem de saatlerde ilk akla gelen markalardan biri. Mücevher saatlerden yola çıkarak saat dünyasının kadın yanını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mücevher saatler alanında önde gelen bir marka olduğumuz tartışılmaz. Saatçiliğin kadın yanını, Bulgari’nin zarif işçiliği ve cüretkâr renk birliktelikleriyle parlatıyoruz. Tabii işin mekanik yanı da var; Serpenti modellerinin baş kısmına zarif bir sırla yerleştirdiğimiz, dünyanın en küçük mekanizması olan Picolissimo mekanizmamız gibi, horolojik mükemmelliği sanatsal karmaşıklıkla kusursuz bir şekilde bir araya getiriyoruz. Zamanın işleyişini zarif bir estetikle takip etmek kadınların seçici yanına hitap ediyor.
Saatçilik her ne kadar geleneksel bir sektör olsa da sürdürülebilirlik, Z kuşağının alışveriş tercihleri, ikinci el saat satışları gibi farklı dinamiklerden etkileniyor. Genç neslin lüks ve yüksek saatçilik dünyasıyla ilişkisini nasıl buluyorsunuz?
Z ve Y kuşağının gelişen alışveriş tercihleri hem lüks hem de saat dünyasını yadsınamaz şekilde biçimlendiriyor. Mirasa ve otantik hikâye anlatımına olan ilgileri, markaların yaratıcı olurken bir yandan da miraslarıyla dirsek temasında olmalarını sağlıyor. Nitekim bu, bir markanın ustalaşması için çok ince bir dengedir. 140 yıllık geçmişimizi ve cüretkâr yaratıcılığımızı bir dengeyle bir arada tutmak Bulgari DNA’sının bir parçası oldu hep.
Bulgari olarak 2024’ten beklentiniz nedir?
Bulgari, yenilikçi ve yaratıcı geçmişine dayanarak “İtalyan Yaşam Sanatı”nı, hem mücevher hem de saat yapımında dünya çapında yaymaya –özellikle Serpenti koleksiyonuyla– sonsuza dek devam edecek, bu yalnızca 2024 beklentimiz değil elbette ki. 140 yıllık tarihimizi layığıyla kutlamak, önümüzdeki 140 yılı keşfetmek için de kapılar açıyor. Şunu da eklemek istiyorum, tüm bu başarılarımızı çevremize iyilikle paylaşarak çoğaltmayı da ihmal etmiyoruz. Özellikle Save The Children Vakfı bizim için çok önemli. Çocuklar olmadan bir gelecek inşa etmek mümkün değil. Bu konuda fark yaratmada önemli bir rol oynamak istiyoruz.
Gelelim Cenevre Saat Günleri’ndeki Bulgari yeniliklerine…
Saat severleri her zamanki gibi markanın muhteşem yaratıcı mirasının vaadiyle doğanın olağanüstü halini deneyimlemeye davet ediyoruz. Bu seneki yeniliklerimizi üç başlık altında tanıtıyoruz: İlki bir Bulgari klasiği olan Octo Finissimo. Titanyum, platin, pembe ve sarı altın, seramik ve tantaldan sonra yeni Octo Finissimo’yu karbon ve altınla bir araya getirdik. 2014’ten bu yana 8 dünya rekoruyla pekiştirdiğimiz incelik arayışı, şimdi altının ışıltısıyla kontrast oluşturan yüksek teknolojili karbonun antrasit tonlarıyla kaplanmış iki Octo Finissimo Automatic modeli ve Octo Finissimo Perpetual Calendar (GPHG 2021’de Aiguille d’Or ile ödüllendirilmişti) ile devam ediyor.
Saat dünyasındaki en küçük kalibre olan Piccolissimo BVL 100 minyatür mekanizmasını entegre ettiğimiz Serpenti Misteriosi ise bir diğer yeniliğimiz. Siyah lakenin derinliğini 33 karatlık navette kesim pırlantalarla bir araya getiren Serpenti Misteriosi, gizli mücevher saatlerin ruhuna sadık kalan yeni bir Serpenti.
Ve son olarak Monete Catene. Nadir ve değerli antika sikkeleri gün yüzüne çıkarıp küratörlüğünü yaparak Monete Catene gizli saatleri içerisinde yerleştirdik. Monete Catene Dual Time kol saatindeki iki sikke, İmparator Septimus Severus ve bir tanrıça olarak saygı gören imparatoriçesi Julia Domna’nın efsanevi çift hükümdarlığına atıfta bulunuyor. Monete Catene kol saatinde, İmparator Caracalla’nın tamamıyla yer aldığı gümüş bir sikke olan “denarius” yerleştirildi. Altın ve pırlantadan yapılmış bu Monete Catene, geniş hacmiyle İtalyan sofistikeliğinin ve estetik ustalığının bir göstergesi, Bulgari tarzının özlerinden olan Antik Roma ve Yunanistan’ın olağanüstü antika hazinelerine ev sahipliği yapıyor.
Saatçilikte zarafet söz konusu olunca köklü mirasıyla Serpenti’den de bahsetmek gerekir. Serpenti’nin arkasındaki sır nedir sizce?
On yıllar boyunca Serpenti, Bulgari’nin zanaatkârlığa olan bağlılığını ve cüretkâr tasarımlarını birleştirerek nesiller boyunca yankılanan eşsiz ve büyüleyici bir İtalyan mirası yarattı. Bu yıl Serpenti’nin 75. yıldönümünü kutlarken çağdaş sanatla harmanlanmış bir model tasarladık. Yıldönümü kutlamaları için bir araya geldiğimiz Refik Anadol, yılanın dönüştürücü gücünden ilham alarak çok duyulu bir heykel tasarladı. Ortaya çıkan büyüleyici çalışma, yılan sembolünün ebedi güzelliğini yansıtıyor. Bulgari’nin özünü ve yaratıcı gücünü daha da yükselten bu kalibreye katkıda bulunan sanatçılarla çalıştığımız için ayrıca çok memnunum.
“Saatler; yaratıcılık, anların geçişi ve hayatın kısacık güzelliğini yakalamaya yönelik sürekli arayış arasındaki büyüleyici etkileşimin vücut bulmuş hali.”
Türkiye saat pazarı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye bizim için çok özel pazarlardan biri çünkü aynı Akdeniz köklerini paylaşıyoruz. Bu eşsiz kültür, zevklerimiz ve lükse verdiğimiz kıymetle Türkiye’deki müşterilerle gerçekten özel bir bağımız var. İş dünyası açısından ise Türkiye saat pazarı, el işçiliğine yönelik gelenekselliğin ve modern trendlerin harmanlanmasının bir karışımını yansıtan bir büyüme gösteriyor. Türk saat müşterileri ise klasik tasarımlardan akıllı saatlere kadar çok çeşitli tercihlerde bulunuyorlar. Bu da, saat üreticileri için dinamik ve gelişen bir pazarın varlığını işaret ediyor.
Sohbetimizi bitirirken saat dünyası, saat ve en nihayetinde zaman hakkında neler düşünüyorsunuz öğrenmek isterim.
Saatçilik dünyası, zamanın özünü yakalamak için karmaşık mekanizmaların bir araya geldiği, sanat ve hassasiyetin büyüleyici bir karışımıdır. Saatler; yaratıcılık, anların geçişi ve hayatın kısacık güzelliğini yakalamaya yönelik sürekli arayış arasındaki büyüleyici etkileşimin vücut bulmuş hali.