Güneşin, kumun tadını doyasıya çıkarırken deniz kenarında okunacak kitapları Saatolog okurları için derledik.
Kitap her yerde okunabilen bir şeydir ama kitap okunabilecek en keyifli yerlerden biri de hiç şüphesiz plajlardır. Denizin, kumun, güneşin tadını çıkartırken elinizde sizi doyuracak, başka dünyaların kapılarını aralayabilecek bir kitap tamamlayıcı parçanız olabilir. Siz de tatile çıkarken bavula en az iki üç tane kitap sıkıştıranlardan biriyseniz, bu yaz keyifle şezlongda uzanırken okuyabileceğiniz kitapları sizin için derledik.
Bu Yazın En Popüler Kitapları
Yalan Dolan, Veronica Raimo
İtalyan edebiyatının genç ve ödüllü yazarı Veronica Raimo Yalan Dolan adlı kitabında kurmaca ve otobiyografiyi harmanlayarak çok özgün bir çalışma ortaya koyuyor. Anlatı aslında bir özkurmacadan ibaret. Veronica hiç çekinmeden kendi hayatından da kesitler sunarak anlatmış hikâyesini. Kontrolcü bir anne, kendisi gibi yazar olmuş bir abi ve işkolik bir babanın etrafında büyüyen bir kadının kızmadan, öfkelenmeden sadece içini döktüğü, kimi zaman gülünç kimi zaman ince nokta atışlarıyla düşündüren bir metin. Kronolojik bir sıralama gütmeden kesit kesit hayatındaki bazı noktalara parmak basan Veronica aynı zamanda özel hayatındaki bu olaylar ile dönemindeki toplumda, bir kadın olarak var olmanın oluşturduğu ince duvarlara da değiniyor.
Yakın zamanda Booker Ödülü uzun listesine seçilen ve Eren Cendey çevirisiyle yayımlanan bu kitap, sadece kadın yazarların eserlerini basacaklarını duyurarak yayın hayatına giren Medusa Yayınları’nın da ilk kitabı. Okunmaya değer.
Kairos., Jenny Erpenbeck
Eğer ben bu yaz plajda ödüllü bir kitap okumak istiyorum derseniz bu kitap tam size göre. Dünyanın bugüne kadarki belki de en prestij sahibi edebiyat ödüllerinden biri olan Uluslararası Booker Ödülü’nün bu yılki kazananı Kairos. oldu. Bitti mi, hayır. Bu kitabın çevirisini de 2023 yılında Talat Sait Halman Çeviri Ödülü kazananı Regaip Minareci yaptı. Yani hem kitap hem de çevirmen ödüllü olan bu kitap ünlü Alman yazar Jenny Erpenbeck tarafından kaleme alındı.
Kitapta 1980’lere uzanıyor ve Berlin Duvarı’nın yıkılması ve iki Almanya’nın birleşme meselesi arka plana alınarak bir aşk hikayesi anlatılıyor. Yazar henüz 19 yaşında bir genç kadın olan Katharina ve 53 yaşındaki Hans arasındaki ilişkiden yola çıkarak alegorik bir metin ortaya koymuş. Yıllar süren, toksik bir ilişkiyle devletlere, liderlere değiniyor, aralarında benzerlik kuruyor. Kitabın içine yedirilen, doğu ve batı olarak ayrılmış topraklardaki Alman halkının durumunu alttan alta hissetmek mümkün. Kitap iki bölümden oluşuyor ve yazar hem Hans’ın hem de Katharina’nın iç sesinden ve bakış açılarından verdiği mesajlarla kitaptaki merak duygusunu diri tutmayı başarıyor. Farklı ve bir o kadar da ilgi uyandırıcı bir kitap olan Kairos.’u Can Yayınları basıyor.
Postane Günlükleri, Vigdis Hjorth
Çağdaş edebiyatın öncülerinden biri olarak kabul edilen Norveçli yazar Vigdis Hjorth, Postane Günlükleri kitabında bizleri varoluşsal sancılar, yalnızlıklar, hayatın sıradanlığı gibi konularla baş başa bırakıyor. Ellinior adındaki baş karakterin hayatı aslında son derece normalken içinde kendine bile açıklayamadığı bir tatminsizlik ve anlamsızlık duygusu oluşuyor. Bir reklam firması kurmuş, ailesi olsun sevdiği adam olsun bütün ilişkileri, her şey yerli yerindedir. Derken bir gün firmaya gelen bir iş ile olaylar değişiyor. İşi gereği postane çalışanlarının dayanışmasına şahit olan Ellinior’un içinde bir şeyler uyanıyor. İşte bu uyanışa şahit olduğumuz, bununla birlikte bağ kurma ve yalnızlık duygularının politik bir yönle birlikte ele alınmasıyla gelişen olaylar zincirini Hjorth çok iyi bir şekilde işlemiş.
Vigdis Hjorth’un 2012 yılında Norveç Edebiyat Eleştirmenleri Ödülü almış bir yazar olması ve Postane Günlükleri kitabının da 2020 yılında Norveç’te Believer Roman Ödülü almış olması, kitabı ön plana çıkaran noktalardan biri. Türkçeye Dilek Başak tarafından kazandırılan roman Siren Yayınları etiketiyle okurlarla buluşmakta. Kendini bir bağlamın parçası gibi hissetmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap.
Seyahat Sanatı, Alain de Botton
Yaz denilince seyahat, seyahat denilince yaz akıllara geliyor. Yolculuklardan hoşlananların seveceği bir kitap olan Seyahat Sanatı’nda İsviçre kökenli başarılı yazar ve felsefeci Alain de Botton seyahat ile sanatın güzeli arama tutkusunu birleştiriyor. Kalkış, Nedenler, Doğa, Sanat ve Dönüş olmak üzere beş bölümden oluşan kitapta her bölüm ayrı bir amaç doğrultusunda hareket ediyor ve her birinde sizi farklı bir rehber karşılıyor. Van Gogh’tan, Baudelarie’ye, Edward Popper’den, Gustave Flaubert’e birçok düşünür, sanatçı ve felsefecinin önderliğinde seyahatin farklı noktalarına doğru esprili bir dil ve akıcı bir üslupla yol alınıyor.
Botton, ruhu dinlendirmek için doğada yolculuk etmek gerektiğini, seyahatin beklentilerin ve kesintisiz bir memnuniyetten oluşmadığını dile getiriyor, seyahat sanatının nasıl bir olgu olduğunu okura keşfettiriyor. Deneme türünde yazılan kitabı Everest Yayınları bastı ve Ahu Sıla Bayer çevirdi. Hemen hemen her sayfasında altını çizebileceğiniz türde bilgi dolu bu kitap, seyahate çıkmadan bavula koyulacaklar arasında.
Rezonans Kanunu, Pierre Franckh
Hayata bakış açınızı değiştirebilecek bir kitap Rezonans Kanunu. Dünyadaki her şeyin, her canlının kendine özgü bir titreşimi olduğunu belirten yazar, kuantum fiziği başta olmak üzere birçok gizemin kapılarını aralayıp, yeni birtakım keşifler ve yollar sunuyor okurlarına. Bu kitap her ne kadar kişisel gelişim kategorisinde olsa da, kişisel gelişim kitabı gibi düşünmemek gerekiyor. Anlatım tarzı, dili, kanıtlar ve belgelerle ilerleyişi kitabı diğer kişisel gelişim kitaplarından ayrılıyor. Hayata karşı sorduğunuz sorulara bir cevap değil belki ama cevaba giden yolu gösteren bu kitapta yazar; inançlarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi gözden geçirmeye ve kuantum fiziği ve pozitif bir rezonansla bütün bunları yönetebileceğinizi gösteriyor.
Koridor Yayıncılık tarafından basılan kitap hala çok satan kitaplar listesinin başını çekmekte. Eğer bir dileğiniz varsa ve buna ulaşmayı çok istiyorsanız bu kitaptan bolca faydalanabilir, başlamak ve harekete geçmek için bu kitap size bir basamak olabilir.
Nakano Eskici Dükkânı, Hiromi Kawakami
Plajda uzanırken sizi yormayacak, akıcı ve sürükleyici bir roman Nakano Eskici Dükkânı. Bol ödüllü, Japonya’nın en önemli çağdaş romancılarından biri olarak gösterilen Hiromi Kawakami, bir eskici dükkânı içinde, nesneler ve insanlar arasında bağ kurarak, onların hikâyelerini birbirine ekleyerek elinizden bırakamayacağınız bir roman ortaya çıkarmış.
Günlük hayatın içinden, samimi bir dille kaleme aldığı kitapta bizleri bir eskici dükkâna götürüyor ve orada yarattığı karakterlerle hayatın içinden, sıradan diyebileceğimiz duygu ve düşüncelerin nasıl da insana ve hayata dair olduğunu gösteriyor. Herkesin ve her şeyin bir hikâyesi olduğu bu dükkânda aşka, hayata ve insana dair kesitler var. Hatta kitapta geçen tuhaf, arızalı karakterlere bir yandan gülerken bir yandan da hüzünlendiğinizi göreceksiniz. Su gibi akıp giden, bir çırpıda bitirebileceğiniz bu kitap daha önce farklı bir kapakla satışa sunulsa da bu yıl kapak görseli değiştirilerek tekrardan Domingo Yayınları tarafından basıldı.
Beni Gözünüzde Büyütmeyin, Gülse Birsel
Plajda kitabınızı okurken biraz da gülmeye ne dersiniz? Başarılı bir oyuncu, senarist ve aynı zamanda kalemi de çok kuvvetli bir yazar olan Gülse Birsel uzun bir aradan sonra komedi kitabı Beni Gözünüzde Büyütmeyin ile yayın hayatına yeniden giriş yaptı. Doğan Kitap tarafından basılan Beni Gözünüzde Büyütmeyin’de Birsel, kendisinin de belirttiği gibi aklına gelenleri kendi kendisine güleceğine, anlatıp kitaplaştırarak hep birlikte gülelim istemiş. Çok da iyi etmiş. Zira birazcık gülmeye çok ihtiyacımız var.
Hayatın içinde var olan; ekonomik sıkıntılar, küresel ısınma, felaketler, gelecek kaygılarımız gibi bizi mutsuz edecek birçok şey sayabiliriz. Bu duruma hazır tatile çıkmış, denizde yüzmüş ve plajda güneşlenirken biraz ara verip kitabı satın alıp okumaya başladığınızda göreceksiniz ki bu kitap âdeta size bir terapi gibi gelecek. Çünkü Birsel’in kıvrak zekâsı ve nokta atışı tespitleriyle gülmeden edemeyeceksiniz. Bir stand-up gösterisinin kitaplaşmış halini okumak eğlenceli olacağa benziyor.
Konuşmamız Gerek, Celeste Headlee
Günde ne kadar konuşuyorsunuz? İnsanlarla gün içinde ne kadar doğrudan konuşarak iletişime geçiyorsunuz? Bugün bir çoğumuz maalesef elimizdeki telefonlara, tabletlere, bilgisayarlara bağlı bir iletişim gerçekleştiriyoruz. Buna ne kadar iletişim denilebilirse tabi. Konuşmamız Gerek kitabında Celeste Headlee, alt başlığında da belirttiği gibi nasıl anlamlı konuşmalar yapabilirizi anlatıyor. İkili ilişkiler ve iletişim kategorisinde 2017 Nautilus Gümüş Ödül sahibi olan, radyo gazetecisi ve Türkiye’de de çok okunmuş Hiçbir Şey Yapmama Sanatı’nı da kaleme almış olan yazar, körelmeye başlayan konuşma becerilerinin üzerine eğiliyor ve bu krizi çözmenin yollarından birinin de “gerçekten” karşımızdaki kişilerle konuşmaktan geçtiğini belirtiyor.
Belgin Selen Haktanır’ın Türkçeye kazandırdığı bu kitap Nova Yayınları tarafından basıldı. Kılavuz niteliğinde bir kitap olan Konuşmamız Gerek tatilde, sahilde, plajda deneyebileceğiniz, tavsiyeler içeren yardımcı bir kaynak. Bu kitabı okuduktan sonra çok daha iyi bir konuşmacı olarak tatilden dönebilirsiniz.
Keyifli okumalar dileriz…