7 Adımda Evinize Sanat Eseri Seçme Rehberi

Dekorasyonda sanatın gücünü keşfedin. 7 adımda evinize sanat eseri seçme rehberiyle zamansız bir atmosfer yaratmak mümkün.
Yaşam alanlarının tasarımı söz konusu olduğunda sanat, genel ambiyansı ve estetiği bir araya getirerek sessiz bir kahraman rolü üstlenir. Bu atmosferi zenginleştirmek için tasarım şemasının nasıl tamamlandığı elbette çok önemli; sanat stilinizi iç mekan tasarımıyla uyumlu hale getirdiğinizde ortaya özenle seçilmiş dengeli ve orantılı bir alan çıkar. Tüm bunlar bir yana hangi sanat eserinin size uygun olduğuna karar vermek göz korkutucu olabilir; farklı stiller, doğru boyut ya da nasıl konumlandırılacağının içinden çıkamıyorsanız uzman görüşlerinin yer aldığı bu yazı size her şeyi açıklayacak.
7 Adımda Sanat Eseri Seçme Rehberi
1 – Mekan Stilini Değerlendirin
Eviniz için sanat eseri seçerken yapmanız gereken ilk şey odanızın genel tarzını, genel olarak anlamak için bir adım geri çekilmek. Bu, eviniz için sanat eseri seçmenizi çok daha kolay hale getiren en etkili detay. Bazen çok sevdiğiniz bir sanat eseri görürsünüz ancak içinizden bunun tarzınıza uymayacağını anlarsınız. Bu yüzden yavaşça geri çekilin, evinizin konumunu, ışığını ve tarzını iyi değerlendirip gözüne ilk hoş gelen parçayı almamak için dürtülerinize karşı koyun.

2 – Doğru Boyutu Belirleyin
Yaşam alanları için sanat eseri seçiminde yapılan en yaygın hatalardan biri yanlış ölçek belirlemek. Üzerinde minik bir sanat eseri olan kocaman duvar ya da aralarında derin boşluklarla yerleştirilmiş üç küçük çerçevenin olduğu büyük bir duvar istediğiniz etkiyi yaratmaktan biraz uzak. Kaç eser yerleştireceğiniz hususu da tamamen odada neler olduğuna bağlı. Örneğin karşılıklı iki duvarı olan bir oturma odasında bir duvara büyük, diğer duvara iki küçük sanat eseri asabilirsiniz. Şöyle bir dipnot paylaşmak gerekirse aynı boyuttaki eserleri doğrudan karşı karşıya astığınızda tuhaf bir ayna görüntüsü yaratabilirsiniz. Seçimlerinizde size yardımcı olması için sanat eseri almadan önce yerleştireceğiniz konumun ve önündeki diğer mobilyaların tam ölçüsünü mutlaka alın. Ölçüleriniz her zaman yanınızda olsun böylece yerleştirme için hata payınız azalır.

3 – Eser Yerleşiminde Mekansal Faktörleri Düzenleyin
Sanat eserinin etrafında yeterli boşluk bırakmak ve parçayı doğru yükseklikte konumlandırmak eserin kendini göstermesini sağlarken aynı zamanda mekana ferahlık katar. Bu yüzden her parça mekanın metrajı ve dinamiğine göre ayrı okunmalı ve ölçeklendirilmeli. Treso İç Mimarlık kurucusu Tasarımcı Melda Dikmen Gürel bir ya da belirli birkaç odak noktası belirlemenin gözün sürekli farklı odak noktaları arasında gezinmesinin ve kaybolmasının önüne geçeceğini paylaşıyor. Diğer yandan buradaki dinamiğin de yine çok kişisel ve bireysel olduğunu özellikle vurguluyor: Duvar düzeninde kimi profil büyük bir duvarda, çok nötr bir zemin üzerinde tekil bir tabloya odaklanmayı severken; kimi profil bağ kurduğu çoklu kolajlardan bir anlam yaratmayı sever. İşin özü aslında eser sahibinin kendini tanımasından, o güne kadar edindiği birikimlerden, kişisel iç dünyasının zenginliğinden geçer diyebiliriz.

4 – Sevdiğiniz Eserleri Dekorasyonunuza Katın
Tahmin edeceğiniz gibi sanat eseri seçimlerinde tek bir doğru ya da önemli kıstastan bahsetmek çok kolay değil. Bir sanat eserinin izleyicisiyle kurduğu duygusal bağ, aslında eserin mekanla olan ilişkisi ve eserin zamansızlığı aslında üç ana önemli başlığa ayrılıyor.
Melda Dikmen Gürel burada kendinize sormanız gereken birkaç soruya işaret ediyor: Esere baktığınızda sizde bir duygu uyandırıyor mu, sizi düşündürüyor mu ya da ruh halinizi yükseltiyor mu? Sanatla kurduğunuz bu bağ, uzun vadede eserle yaşamanızı değerli kılar. Yaşam alanınız için seçeceğiniz eserin, bulunduğu yaşam alanının mimarisi, ışığı, renk paleti ve ölçeğiyle nasıl etkileşime girdiği önemli olduğunu söylemiştik. Çok güçlü bir eser, yanlış ölçüde ya da yanlış yerde konumlandığında kendi etkisini kaybetmekle kalmaz aynı zamanda bulunduğu ortamı da rahatsız edebilir. Bu nedenle eserin kullanıcısıyla kurduğu bağın gücü, onu bir noktada zamansızlığa götüren önemli bir detaydır.

5 – Sanat Eseri ve Mekan Arasındaki Dengeyi Kurun
Hayatın her alanında titizlikle gözetilen denge unsuru elbette sanat eseri seçimine gelince de önemli bir nokta. Eserin mekanla olan ölçeği, konumlandırdığımız noktanın doğal ve yapay ışığı, mekan ve eser arasındaki kontrast ve harmoni gibi unsurlar doğru dengede kurgulandığı en doğru vurguyu verebilir. Tam da bu noktada Tasarımcı Melda Dikmen Gürel yine de bu dengenin matematiğinde iki kere ikinin her zaman dört etmediğini vurguluyor. Çünkü kullanıcısının eserle kurduğu bağ, bazen tüm ölçek dengesini ters köşe edebiliyor.

6 – Eseri Yalnızca Popüler Olduğu İçin Seçmeyin
Yaşam alanınızın sizi yansıttığını düşünecek olursak elbette seçeceğiniz sanat eserini, herhangi bir bağ kurmadan, yalnızca popüler veya pahalı olduğu ya da bir statü gösterdiği için konumlandırmış olmak değerini azaltır. Diğer yandan yalnızca renk tonlaması odağında ilerleme yaparak seçilen parçaların da doğru tercihler olmadığını belirten Tasarımcı Gürel, sanat eseri seçiminin mekandaki bir tekstil ürünü, bir dekoratif eşya seçimi gibi ilerlememesi gerektiğini söylüyor. Eserin mekanda ya da kendi içindeki kontrast ve harmonisinde rengin kıymetli bir unsur olduğunu ama bu renge göre mekana eser seçmek olarak okunmaması gerektiğini ekliyor.

7 – Son Olarak Beğendiğiniz Bir Parçayı Bulun
Yazının sonuna geliyoruz artık eviniz için sanat eserini nasıl seçeceğiniz konusunda iyi bir fikriniz olmalı. Evinizin tarzını belirlediniz, sanat eserinin odak noktası olmasını isteyip istemediğinizi biliyorsunuz. Boyut belirleme ve konumlamayı da tamamladınız. Bulmacanın son parçası, tüm bu kriterleri karşılayan ve gerçekten beğendiğiniz bir sanat eseri bulmak. Yalnızca kriterlere uyuyor diye bir esere “Sevmeliyim” mecburiyetine takılıp kalmayın. Önemli olan odanın bir bütün olarak nasıl göründüğü ve size nasıl hissettirdiğidir; sanat eseri de bu bulmacanın bir parçasıdır. Sonuçta evinizdeki sanat eseri yalnızca duvara asılı bir obje değil, yaşamınıza dokunan bir parça.

Melda Dikmen Gürel Kimdir?
Treso İç Mimarlık’ın kurucusu ve baş tasarımcısı olan Melda Dikmen Gürel, 2009 yılında ODTÜ, Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nden dereceyle mezun oldu. Bir süre özel sektörde deneyim kazandıktan sonra hayali olan kendi iç mimari ofisini kurdu.

Elif Arslan Ergün’le Yaşam Alanlarının Dönüşümü
