Seyahat trend raporlarına ilk sıradan giren bu eşsiz toprakların ortak özelliği, gökyüzünün masmavi enginliğini her yerden görebilecek olmanız.
Moğolistan
Gökyüzüne uzanan uçsuz bucaksız toprakların ülkesi diyebiliriz Moğolistan için. Bu vahşi ve engebeli ülkenin gezginler üzerindeki çekiciliği şu sıralar seyahat dünyasının en çok konuştuğu konular arasında. Henüz turist kalabalıkları tarafından keşfedilmeyen bu bakir topraklarda ne yapmalı sorusuna gelince… İster rüzgârlı bozkırlarda araba kullanmak ister Gobi Çölü’nün uzak ufkuna doğru at sürmek olsun, Moğolistan hızlı hayatlarımızı bir kenara bırakıp yavaşlamak, kapanmak ve nefes almak için bizleri bekliyor. Cengiz Han’ın izini sürebileceğiniz bozkırların yanı sıra ülkenin geleneklerini keşfetmenize yardımcı olacak kozmopolit başkent Ulan Batur, eşsiz Budist tapınakları, dünyaca ünlü kartal avı festivalleri ve hala varlığını koruyan etnik göçebe kültürünü deneyimleyebileceğiniz otantik köyler ve çadırlar bu sıra dışı ülkeyi yakından tanımaya yeter.
Sri Lanka
Bir dönem iç huzursuzluklarla mücadele eden Sri Lanka nihayet dengesini buldu. Güneydoğu Asya’nın en güzel ada ülkelerinden biri olan Sri Lanka, küçük yüzölçümünde büyük zenginlikler vadediyor. Başkent Kolombo kolonyal atmosferi ve eşsiz gastronomi sahnesiyle büyülerken otantik tren yolculuklarıyla çıkacağınız ülke turunda dünyaya çay sağlayan yemyeşil plantasyonları, ipek kumsalları ve yaban hayatıyla bir anlamda safari deneyimi yaşatan milli parkları keşfedebilirsiniz. Udawalawe National Parkı eşsiz Asya fillerini, Yala Milli Parkı ise nesli tehlike altındaki leoparları görmek için safariye çıkabileceğiniz adresler. Çay tabii ki ülkenin en değerli varlıklarından. Eski adı Seylan olan ülkenin meşhur çaylarını duymayan yoktur. Haputale Dağları’ndaki Hill Country, dünyanın en ünlü çay markasını bu ülkede yaratan Sir Thomas Lipton’un imparatorluğunu kurduğu yer olarak biliniyor. 1663 yılında Hollandalıların kolonize ettiği Galle antik şehri tarihi atmosferiyle büyülerken turkuvaz sularda sörf yapmak isteyenler Arugam Körfezi’nin kumsallarına doğru yola çıkmalı. Sri Lanka aynı zamanda dünyanın en kaliteli tarçınlarını üretiyor. Bu zengin ve mis kokulu dünyayı yakından görmek isteyenler Koggala Gölü üzerindeki Ganduwa Adası’nı ziyaret edebilir.
Yeni Zelanda
Uzun bir yolculuk için çantalarınızı hazırlayın; 2024’te yarı küreyi geçiyoruz! Yeni Zelanda bu yıl itibarıyla artık gözden kaçırılacak bir yer değil. “Yüzüklerin Efendisi” filmlerine set olan fantastik görünümlü doğa manzaraları arka planda kalamayacak kadar güzel. Kısacası bu sene Yeni Zelanda farklı deneyimler arayanlar için liste başı destinasyonlardan.
Yeni Zelanda’da yerli Māori halkının sıradışı dans gösterilerinden destansı milli parklara kadar ne yapacağınıza karar vermek zor olabilir. Bu yüzden bu büyülü ada ülkesini keşfetmek için en az 10 gününüzü ayırmalısınız. Günlerinizi ülkenin renkli şehirleri Auckland ve başkent Wellington’un kentsel enerjisini yaşayarak, Queenstown çevresindeki açık hava maceralarına katılarak, Central Otago’da ülkenin eşsiz şaraplarını tadarak veya Stewart Adası’nda endemik kivi kuşunu görmeye çalışarak geçirebilirsiniz. Meşhur Güney Adası ise gölleri, buzulları ve dağlarıyla size gerçek anlamda bir “Yüzüklerin Efendisi” deneyimi yaşatmayı bekliyor.
Tahiti
Yurtdışında balayı ya da romantik tatil dendiğinde çiftlerin ilk tercihi çoğunlukla Maldivler, Bali, Seyşeller gibi tanıdık ada destinasyonları olabiliyor. Oysaki dünyamızda keşfedilecek pek çok tropikal ada ülkesi yer alıyor. Fransız Polinezyası’nın cennet ülkelerinden Tahiti, bunlardan biri. Keşfedilecek 188 adayla ülkenin Huahine, Taha’a, Fakarava ve Raiatea gibi daha az bilinen noktaları, herkesten ve her şeyden uzak bir balayı geçirmek isteyenlere unutulmayacak bir deneyim sunuyor. Buradaki yaşam, mavi sulardan tropik bitki örtüsüne ve dalgaların altındaki mercanlara kadar oldukça renkli. Tahiti tatilinde kambur sırtlı balinalarla yüzebilir, Fransız mutfağından esinle yaratılan Polinezya mutfağının eşsiz yemeklerini tadabilir, su üstü bungalow’larıyla hizmet veren resort’larda konaklayabilir ve tabii ki sörf ve dalış dahil pek çok su sporuyla haşır neşir olabileceğiniz unutulmaz bir tatil geçirebilirsiniz.
Mozambik
Afrika’nın uluslararası turizmle son yıllarda tanışan ülkelerinden Mozambik’te eşsiz bir yaban hayatı deneyimine kusursuz bir deniz tatili ekleyebileceğinizi biliyor muydunuz? Son dönemde turizm yatırımcılarının gözdesi olan Gorongosa Milli Parkı, 2024’te art arda lüks safari kamplarının açılışına sahne olacak ve Mozambik’in Kenya, Tanzanya, Güney Afrika gibi safarinin öncü destinasyonları arasına girmesine yardımcı olacak. Gorongosa Milli Parkı’nda geçireceğiniz birkaç günlük bir safari tatilinin ardından ülkenin Hint Okyanusu kıyılarındaki eşsiz kumsallarına geçiş yapabilirsiniz. Zira Mozambik açıklarındaki ülkeye bağlı takımadalar muhteşem suları ve sualtı zenginlikleriyle misafirlerine bakir bir deniz tatili vadediyor. Bu büyülü adalar arasında kıtanın en büyük marin parkı olarak adlandırılan Quirimbas Takımadaları özellikle öne çıkarken Bazaruto Takımadaları ve buradaki adeta el değmemiş Benguerra Adası, 2024’te balayı çiftlerinin sıklıkla tercih edeceği destinasyonlar arasında yer alacak.
