Amerikalı film yönetmeni, bir Belmond İngiliz Pullman treninin vagonunu tasarladı.
Sizleri bilmiyorum fakat benim son zamanlarda en merakla beklediğim film, Wes Anderson’ın yazıp yönettiği “The French Dispatch”. Bizler, 1950’li yıllarda Paris’teki bir gazete bürosuna odaklanan bu filmi, özellikle bir Paris’teki bir gazete bürosunun atmosferinin Anderson tarafından nasıl yaratıldığını görmek için sabırsızlıkla beklerken Anderson bir kere daha 1950’lere doğru bir yolculuğa çıkıyor, üstelik bu sefer eski bir Belmond İngiliz Pullman treniyle…
Bilirsiniz, Wes Anderson fırsat buldukça film setlerine tren vagonları taşımayı sever ve hatta bu vagonları da kimi zaman kendisi tasarlar. Lüks tren şirketi Belmond da 1950’lerden kalma bir İngiliz vagonunu Wes Anderson’dan daha iyi kim yenileyebilir diye düşünmüş olmalı ki, yeni bir işbirliği için Anderson’ı yardıma çağırmış.
Üç iki bir kayıt:
Wes Anderson’ın Art Nouveau tarzıyla yenilediği bu tren vagonu, yönetmenin filmlerinden çıkmış gibi duran bir renk paletine sahip. Yine Anderson’ın filmleri gibi zarif fakat göz alıcı bir şıklıkta tasarlanmış. Aslına bakılırsa Cygnus adındaki bu trenin de bir sinematografik geçmişi var; Dustin Hoffman ve Vanessa Redgrave’in başrolleri paylaştığı 1972 filmi “Agatha”nın mekânlarından biri de Cyhnus olmuş. Trenin de kendine has bir beyazperde geçmişi olunca, geriye Wes Anderson’un kendine has ve modern dokunuşlarını eklemek kalmış. Sonuç ise filmlerden fırlamış bir tren… Olağanüstü simetrik kakmacılık işi, kalın doğrusal şekiller ve birbirini tamamlayan tonlardan oluşan bir renk paleti…
Halı ve sandalyelerde kullanılan pembe tavan detayı ve çeşitli tonlarıyla Cygnus, ilk bakışta yönetmeninin film setlerinden birine adım atılmış gibi hissettiriyor. Ahşap panellerdeki güneş ışınları, bulutlar, yıldızlar ve dalgalarla yönetmenin incelikli kakma işçiliğini yakın plandan çektiğini söylemek mümkün. Aynalar ve sandalyelerde kullanılan cesur çizgiler ve bitişler de yine Anderson’ın filmlerinden alışkın olduğumuz tarzı vurguluyor.
Anderson, eski bir treni yeniden tasarlamakla ilgili duygularını Wallpaper’a verdiği bir röportajda şöyle dile getirmiş: “Trenleri çok seviyorum! Filmlerimde sık sık tren kompartımanları ve vagonları tasarlama fırsatım oldu, bu yüzden gerçek hayatta da böyle bir fırsata evet demekten çok memnun oldum.”
Tren, ilk yolculuğunu 13 Ekim Çarşamba günü Londra’nın Victoria İstasyonu’ndan kalkarak yaptı. Sizler de trende bir seyahat için Belmond websitesinden rezervasyon yaptırabilir (bilet fiyatları kişi başı 544 dolardan başlıyor) ve prestijli bir misafir şefin hazırladığı lezzetli akşam yemekleri eşliğinde İngiltere kırlarında nostaljik bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Gizemli bir yolculuk için İngiltere istasyonuna varıncaya kadar Cygnus’tan seçtiğimiz fotoğraflarla görsel bir yolculuğa çıkabilirsiniz.