Bir zamanların meşhur New York dizisi “Sex and the City”, önümüzdeki sonbaharda 10 bölümlük bir sezon ve yeni bir isimle ekranlara geri dönüyor: “And Just Like That”.
Carrie Bradshaw’ın bir gece vakti bilgisayarını dizinin üstüne alıp “I couldn’t help but wonder” (merak etmeden edemiyorum) diyerek yazmaya başladığı cümleleri anımsıyorsunuzdur. Hem Carrie’nin satırlara bu şekilde başlamasının karizmatikliğinden hem de “Sex and the City”nin yeni sezonuna duyduğum heyecandan dolayı ben de bilgisayarımı dizlerimin üzerine aldım ve söze Carrie gibi başlıyorum: “And Just Like That”in yeni bölümlerini merak etmeden edemiyorum!
Kadın-erkek ilişkilerine, şehir hayatına ve aslına bakılırsa yaşama dair pek çok şeyi merak eden New York’un popüler gazetecilerinden Carrie Bradshaw, en güzel topuklu ayakkabılarını giyip yanına iki dostu Miranda ve Charlotte’yi de alarak (evet, Samantha yeni sezonda yok; buna daha sonra geleceğiz) Manhattan’ın sokaklarına dönüyor. Cosmopolitanlar hazırsa çok özlediğimiz “Sex and the City” dünyasına doğru ufak bir gezinti yapalım.
Belki de ruh eşlerimiz kız arkadaşlarımızdır, erkeklerse sadece eğlenmemiz içindir.
Sex and the City
1998’de başlayan dizi, 2004 yılına kadar 6 sezon boyunca yayınlanmıştı. Daha sonraki yıllarda “Sex and the City” (2008) ve “Sex and the City 2” (2010) olarak iki defa da beyazperdeye taşınmıştı. Manhattan’da yaşayan kariyer sahibi ve başarılı dört kadının arkadaşlığı üzerine kurulu hikâye; kadın-erkek ilişkilerini, kozmopolit şehir yaşamını irdeliyordu. 54 Emmy adaylığıyla birlikte 7 Emmy Ödülü olan dizi, şehirli modern kadın yaşamına ışık tutan ve hatta kimi zaman gerçek yaşam için ipuçları da veren kült yapımlardan biri haline geldi. Sanıyorum ki kadın okurlarımız arasında Carrie’yle kendi “Mr. Big”ini çekiştirmek istemeyeniniz yoktur, ki moda tavsiyeleri de cabası!
Bu dört kadını şöyle bir anımsayacak olursak; Carrie bir New York gazetesinde kadın-erkek ilişkileri ve seks hakkında köşe yazıları yazan bir gazeteci, grubun en çapkın üyesi Samantha bir halkla ilişkiler şirketinin sahibi, erkekler ve aşk hakkında daha katı kurallara sahip bir kadın olan Miranda ise bir avukattı, grubun en romantiği olan ve mükemmel aşkı bulmayı düşleyen Charlotte ise bir sanat galerisinin sahibi olarak çıkıyordu karşımıza. New York’ta yaşayan bu dört kadının aşk hayatı da tıpkı şehir gibi oldukça karmaşıktır, ki zaten hayat da böyle değil midir? Şimdi, 50’li yaşlarında izleyeceğimiz Carrie’nin tüm bu konular hakkında neler yazacağını ise merakla bekliyorum.
“Hello It’s Me”
Dizi ekranlara “And Just Like That” ismiyle dönüyor. HBO Max’te 30’ar dakikalık 10 bölüm halinde yayınlanacak yeni sezondan ilk bölümün ismi de paylaşılan bilgiler arasında: “Hello It’s Me”. Yeni sezon çekimleri, kadrosunda bir eksikle bahar aylarında başlamıştı. Kadrodaki eksik isim diziyi yakından takip edenler için pek de sürpriz olmamıştı: Samantha karakterine hayat veren Kim Cattrall, bugüne kadar yaptığı çeşitli açıklamalarda tekrardan Samantha karakterini oynamak konusunda pek istekli olmadığını söylüyordu. Dizinin yeni sezonuyla ilgili gelen bilgilere göre meşhur arkadaş grubuna Samantha’nın yerini doldurması için yeni bir üye eklenmeyecek gibi görünüyor, fakat senaristlerin Manhattan sokaklarını çapkın bir kadın karakterinden mahrum bırakmayacağını sanıyoruz.
Yeni sezonun öyküsünde kadın-erkek ilişkileri ve yaşam 50’li yaşlardaki üç kadının arkadaşlığı üzerinden incelenecek. Hikâyenin bir parçası olarak salgın da ele alınmış; genç bir meslektaşı olarak Carrie’nin salgın boyunca klavyenin başına nasıl geçtiğini oldukça merak ediyorum, eğer hâlâ toksik ilişkilerin prensi Mr. Big ile birlikteyse muhakkak temkinli bir karantina dönemi geçirmişlerdir. (Chris Noth’un canlandırdığı Mr. Big karakterinin yeni sezonda yer aldığı duyurulmuştu, fakat Carrie ile birliktelikleri devam edip etmediği bilinmiyor.) Charlotte’in epeyce paniklediğinden hiç şüphem yok, Miranda’nın da ondan geri kalır yanı yoktur.
Hikâye New York’ta ve bir kadın grubunda geçince modanın da uzağında kalması pek mümkün olmuyor haliyle. 6 sezon devam eden dizi, yayınlandığı dönemlerde karakterlerin giydiği kıyafetlerle moda ikonu haline de gelmişti. Ne var ki yeni sezonda dizinin önceki kostüm tasarımcısı Patricia Field, başka bir Netflix dizisi olan “Emily in Paris” çekimlerinin yoğunluğundan “And Just Like That” kadınlarını giydiremeyecek. Diziden gelen ilk görüntülere yapılan eleştirel yorumlardan gördüğüm kadarıyla Field’ın eksikliği hissedilecek gibi duruyor.
Kadroya gelecek yeni isimlerden biri de “Grey’s Anatomy”den tanıdığımız Sara Ramírez olacak. Ramírez’in karakteri yayınlarında Carrie’yi ağırlayan Che Diaz adlı bir podcast yayıncısı. Miranda ve Charlotte karakterlerinin eşlerini canlandıran David Eigenberg ve Steve Brady de yeni sezonda görmeye devam edeceğiz. Mario Cantone ve Willie Garson da yeni sezona dahil olan eski oyuncular arasında.
Dizinin yayın tarihi ile net bir bilgi henüz paylaşılmamış olsa da Sarah Jessica Parker’ın setten paylaştığı fotoğraflar diziyi beklerken heyecanımızı diri tutmaya yetiyor.
“Sex and the City”nin Kült Kombinleri
Yazımızı “Sex and the City” kadınlarının kimi kült kombinleriyle bitiriyoruz.