Saatseverlerin de astronomlara benzer arzuları ve merakları var, tek fark bileğimizde taşıyabileceğimiz ölçekte tasarlanmış Speedmaster Super Racing gibi daha küçük galaksilerle ilgileniyor oluşumuz.
Uygarlık nedir diye sorulduğunda saatimi gösteriyorum, bence daha güzel bir örnek olamaz çünkü tarihin bu döneminde kolumuzda taşıyabileceğimiz kadar küçülen bu estetik zaman makineleri hem astronomiyle doğrudan bağlantılı hem de zamanı anlama çabasının ve evrene duyduğumuz merakın somut simgeleri.
Geçenlerde “James Webb Uzay Teleskobu (JWST) 6 yeni galaksi keşfetti” haberini okurken anladım ki bazı “küçük” şeyler büyük farklar yaratabiliyor. Gerçi JWST, daha büyüğü yapılana kadar dünyanın en büyük uzay teleskobu ama insanlığın arzuları ve meraklarının yanında çok küçük kalıyor olabilir.
Arzu ve merak çoğu zaman küçümsenen hatta dışlanan kavramlar fakat hayatımızdaki pek çok iyileştirmeyi meraklı ve tutkulu insanlara borçluyuz. İnsanlık dizginlenemeyen merakı sayesinde uzayın sırlarını araştırırken birçok keşif ve icat gerçekleştirdi; örneğin şimdilerde ara verilmiş olunsa da astronotların Ay yüzeyinde gezinmesini, “insan için küçük ama insanlık için dev adımlar” atılmasını sağladı.
Saatseverlerin de astronomlara benzer arzuları ve merakları var, tek fark bizim bileğimizde taşıyabileceğimiz ölçekte daha küçük galaksilerle ilgilenmemiz. Omega firması da meraklı saatseverler için mikro mekanik düzeyde başarılara imza atarak her yıl yeni bir yenilikle karşımıza çıkıyor.
Yazılarımı okuyan bir arkadaşım bana arada sırada takılır ve “Nedir Omega’ya olan bu ilgin anlamıyorum, fazla övmüyor musun?” der. Oysa cevap basit, hep kendini tekrar eden, kozmetik değişimlerin dışında bir şey yapmayan firmaların yanında Omega, içinde hazineler saklayan bir mücevher kutusu gibi geliyor bana. Bilindiği gibi saatçilik endüstrisi yüzyıllardır belirli kalıplar içinde küçük adımlar atarak ilerledi, Omega firması ise vizyoner olduğu için George Daniels’ın sürtünme sorununu ortadan kaldıran eşeksenli eşapmanın (Co-Axial) değerini anlayıp saatçilik tarihine adını yazdırdı. Şimdi de Spirate sistemiyle benzer bir adım daha atmış durumda.
2023 yılı başlarında duyurulan Spirate sistemi hakkında yeterince övgü yazılmadı bence. Hani hep denir ya klişe de olsa başka türlü ifade edilemez belki, inanılmaz ama gerçek Spirate sistemiyle mekanik bir saatte günlük 0 ila +2 saniyelik sapmayla üstün hassasiyete ulaşıldı!
Spirate sisteminde yüksek hassasiyet için denge çarkı yeniden tasarlanmış ama asıl büyük yenilik DRIE (reaktif iyonlarla derin aşındırma) ismi verilen yapım sürecinin ardından üretilen denge yayı ile gerçekleşmiş durumda.
Spirate sisteminin temel özelliği son derece hassas ayarlamaya izin vermesi, bu sistemin temel yapı taşı ise patenti onay sürecinde olan denge yayı.
Spirate™ sisteminin yer aldığı ilk saat ise paslanmaz çelik kasalı Speedmaster Super Racing modeli oldu. Yeni saatin genel yapısı 2013 tarihli güçlü antimanyetik mekanizmalı Seamaster Aqua Terrasaatine bir saygı duruşu niteliğinde.
Speedmaster Super Racing modelinde kadrandaki dakika çizgileri yarışlara özel inişli çıkışlı tarzıyla şaşırtıcı, siyah seramik bezel ise sarı renkli mine işlemeli takimetre ölçeğine sahip. Sarının bu tonu ilk kez >15.000 gauss antimanyetizma sunan 2013 tarihli Seamaster Aqua Terra modelinde de kullanılmış. Saat 9 konumunda görülen küçük saniye alt kadranında bulunan saniye ibresi de sarı-siyah şeritli. Saat 3 konumundaki 60 dakika / 12 saat sayacı aynı zamanda ikinci saat dilimi göstergesi olarak kullanılabiliyor. Kadrandaki petek deseni, Omega müzesinde sergilenen 160.000 gauss’luk olağanüstü manyetik alanlara dayanıklı konsept saate atıfta bulunan bir özellik.
Speedmaster Super Racing modelinin güç kaynağı olan Co-Axial Master Chronometer 9920 mekanizması, markanın Spirate sistemine varan kilometre taşlarının tümünü barındırıyor, ayrıca İsviçre Federal Ölçüm Enstitüsü (METAS) tarafından onaylı, yüksek standartları karşıladığını gösteren sertifika sahibi.