Başrollerinde Pedro Pascal ve Bella Ramsey’nin yer aldığı HBO dizisi “The Last of Us”, zombi istilasındaki bir dünyadan post-apokaliptik bir hikâye anlatıyor.
Dünya büyük bir salgını geride bırakmış, iklim krizinin türlü çeşit felaket senaryoları yanı başımızda dolanırken şu soğuk kış günlerinde, kıyamet sonrası hikâyesiyle yoğrulmuş bir diziye başlama fikri kulağınıza nasıl geliyor? Cordyceps adı verilen bir parazit mantarın nüfusun çoğunu ele geçirerek birer zombiye dönüştürdüğü bu kıyamet sonrası hikâye, son günlerin en popüler dizilerinden “The Last of Us”ta geçiyor. Başkalaşıp zombi haline gelen insanlar, karantina bölgeleri, aşısı olmayan bir hastalıkla cebelleşen bu dünyanın kapılarını aralamak sizi ürkütmesin, zira bir kaçakçı olan Joel ve henüz 14 yaşındaki Ellie’nin serüveni bu post-apokaliptik kurguyu bir yol hikâyesine çeviriyor.
“Çernobil”in yazarı Craig Mazin ve oyun şirketi Naughty Dog’un yaratıcılarından Neil Druckmann’ın birlikte hayata geçirdiği “The Last of Us”, Naughty Dog’un yaratıcısı olduğu aynı isimli oyunun uyarlaması. Harap olmuş ABD’de geçen dizi, yirmi sene önce Cordyceps adı verilen bir parazit mantarın (genelde eklem bacaklı canlıların üzerinde yaşayan bir mantar türü) yayılmasıyla insanlığın neredeyse bir zombi topluluğuna dönüştüğü bir hikâyeyi anlatıyor. Bu öykünün ana kahramanları ise karantina bölgelerinde kaçakçılık yapan Joel (Pedro Pascal) ve bu hastalığa karşı bağışıklığı olan Ellie (Bella Ramsey). Dizi, Jeol’un Ellie’yi hastalığa karşı aşı geliştirmeye çalışan Fireflies adlı gruptaki bilim insanlarına teslim etmek üzere çıktığı yolculuğu konu alıyor.
Bugüne dek bir oyundan yapılmış en iyi dizi uyarlamalarından ve hatta şimdiden 2023’ün en iyi işlerinden biri olarak görülen “The Last of Us”, karakterlerinin geçmişlerine geri dönüş yaparak kurduğu anlatısıyla ve sinematografik açıdan başarılı sahneleriyle seyirciyle bir bağ kurmayı başarıyor. “The Last of Us”, tam da bu yüzden, ABD’nin uzun vahalarını çepeçevre saran kaotik ve karanlık atmosfere rağmen kurtarılmaya değer bir dünyanın öyküsünü anlatıyor seyirciye. Vahşileşmiş insanların kol gezdiği, karantina bölgeleriyle dolup taşan bu dünyaya doğan Ellie, Joel’a neden dünyayı kurtarmaya çalıştığında aldığı yanıt ise “The Last of Us”ın bu insancıl yanını ortaya koyuyor: “Dünya kurtarılmaya değer bir yer.”
Şimdiye dek yayınlanan bölümlerde, oyundan sahnelere oldukça sadık kalındığını gördüğümüz “The Last of Us”, henüz ilk bölümleriyle video oyunlarından uyarlanan en iyi dizilerden biri ve hatta belki de en iyisi olarak anılmayı başardı. HBO tarafından hazırlanan “The Last of Us”ın bir başarısı ise şimdiden ikinci sezon için onay alması oldu. Dizinin oyuncu kadrosunda Pedro Pascal ve Bella Ramsey dışında Shannon Woodward, Gabriel Luna, Merle Dandridge, Isabelle Crawford, Stephen Henderson, Neil Druckmann, Janine Davis, Joel Stillerman, Russel Friend ve Garrett Lerner yer alıyor.
Seyirciyi, istilaya uğramış bir dünyaya götüren “The Last of Us”, hayatta kalmanın ve “level” atlamanın yegâne amaç olduğu bir video oyununu, Joel ve Ellie’nin âdeta bir baba-kız ilişkisiyle kurduğu yaşam mücadelesiyle katmanlaşan bir öyküye dönüştürüyor. Belki de tüm dünyanın diziyi bu kadar sevmesinin bir sebebi de bu oluyor: Her ne olursa olsun kurtarılmaya değer bir dünya için birileriyle yola çıkabilmenin güzelliği.
