fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”

22 Mayıs 2023
Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”

“Kız Kardeşler”, “Abluka” ve “Tepenin Ardı” filmleriyle tanıdığımız Emin Alper’in prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan, 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde dokuz ödül kazanan “Kurak Günler” filmi, 9 Aralık itibarıyla sinema salonlarındaki yerini aldı.

“Kız Kardeşler”, “Abluka” ve “Tepenin Ardı” gibi filmleriyle bağımsız Türk sinemasının son senelerdeki en başarılı yönetmenlerinden Emin Alper’in son filmi “Kurak Günler”, geçtiğimiz Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yaptıktan sonra 59. Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülü de olmak üzere dokuz ödülün sahibi olmuştu. Hem eleştirmenlerce hem de seyirciler tarafından çok beğenilen “Kurak Günler”, şimdiden Alper’in başyapıtı olarak görülmeye başlandı.

Bugün (9 Aralık) vizyona giren “Kurak Günler”i izlerken Emin Alper’in bir söyleşisinde bahsettiği şu cümleleri düşünmeden edemedim: 18 yaşında “Çingeneler Zamanı”nı izleyen yönetmen, sinemanın büyüsünün farkına o filmle vardığını söylüyordu. “Kurak Günler”in ilk sahnesinden itibaren büyülenmeye başlamış, filmin heyecanını ve gerilimini incelikle yükselten müzikle kendimi Hamlet’i izlermiş gibi bir büyüye kaptırdığımı hissetmeye başlamıştım. Bu his, yalnızca yükselen heyecan ve gerilim müziğiyle değil, Alper’in küçük bir Anadolu kasabasından doğurduğu hikâyesiyle de ilgiliydi, çünkü tam anlamıyla çürümüş bir şeyler vardı.

Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”
Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”

Yanıklar, yıllar yılı su sorunu yaşayan, sularını çoklukla sokaklardaki çeşmelerden ilkel bir şekilde temin etmeye çalışan bir Anadolu kasabası. Filmin ilk sekansı ise köyün başındaki bir başka felaketin başında, büyük bir obruğun önünde açılıyor: Bölgeye yeni atanan genç savcı Emre ve hâkim Zeynep’i obruğun başında bu koca çukura bakarken görüyoruz. Genç savcının kasabaya yabancılığını hissettiren obruk, filmin ilerleyen dakikalarında da Emre ve kasabalılar arasındaki uçurumu da simgeliyor olacak.

Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”
Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”

Gerçekçi bir Anadolu portresi çizen “Kurak Günler”in hikâyesinin merkezinde genç savcı Emre’nin, kendisinin de dahil olduğu kasaba usulü bir eğlence gecesinde meydana gelen bir suç hakkında açtığı soruşturma yer alıyor. Belediye başkanının oğlu avukat Şahin suçun bir numaralı şüphelisiyken genç savcı Emre’nin olay gecesi alkol ve uyuşturucu etkisinde olması, filmde muğlak bir yan oluşturuyor. Bu yanıyla “Kurak Günler”, iyi ve kötü gibi bir apaçık bir ayrım çizmese de Emin Alper’in de bir röportajında dediği gibi, savcının kendisinin de suçlu çıkabileceği bir takibat açması, keskin sınırları olmayan iyilik ve kötülük kavramları üzerinde durmayıp, erdemli olup olmamakla ilgileniyor. Bir kere daha Hamlet’i anımsayacak olursak Ophelia da “Erdemden daha iyi arkadaş bulunabilir mi?” diye sormuyor muydu?

Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”
Bir Emin Alper Filmi: “Kurak Günler”

Savcı Emre odağından Yanıklar’a uzanan kamerasıyla Emin Alper, bize hem çok uzak hem fazla yakın olan küçük bir Anadolu kasabası hikâyesi anlatıyor. Uzun kıraç yolları, kasaba eşrafını, küçük kasaba evlerinin kerpiç pencerelerini odağına aldığı kamerasını, yer altından çekilen suların açılmasına sebep olduğu obruklara da çeviriyor Alper. Film bitip de salondan çıkarken büyülendiğimi hissediyorum fakat bu, Emre ve Murat’ın erkin karşısındaki duruşlarından gelen “Brechtian” tarzı bir büyülenme oluyor.