Norveç’te okyanus yüzeyinin beş metre altında misafirlerini ağırlayan Under, dünyanın eşine az rastlanır cazibe merkezlerinden.
Norveç’in en güney ucundaki lindesnes’te, kısmen Kuzey Atlantik Okyanusu’na batmış sıra dışı bir restoranda 18 tabaktan oluşan şaşaalı bir tadım menüsünün keyfine varmak, seyahat etmeyi ve farklı dünyalar keşfetmeyi sevenler için gerçek anlamda nadir bir deneyim… Okyanus yüzeyinin beş metre altında yer alan Under adlı bu restoran, misafirlerine söz konusu ayrıcalığı yaşattığı gibi, benzerlerinden de farklı bir yapı sergiliyor. Dünyada sualtında yemek yemenin tadını çıkarabileceğiniz başka yerler olabilir; ancak bunları Under ile kıyasladığınızda, hepsinin akvaryuma benzediğini göreceksiniz.
Benzersiz Tasarım
Yaklaşık 500 metrekarelik bir alanda 100 kişilik kapasitesiyle hizmet veren ve kendi türünde dünyanın en büyüğü olan Under, her şeyden önce çarpıcı mimarisi ve içinde bulunduğu sıradışı ekosistem ile ilgi çekiyor. Kuzey Atlantik’in sarp kıyı şeridine yaslanan kalın beton duvarlarla desteklenen restoran binası, engebeli deniz koşullarından gelen basınca ve şoka dayanacak şekilde inşa edildi. Devasa akrilik pencereler, batık bir periskop gibi, mevsimler ve hava koşullarıyla birlikte değişen deniz tabanının eşsiz manzaralarını iç mekâna taşımak üzere tasarlandı. Dünyaca ünlü Norveçli mimarlık ofisi Snøhetta’nın imzasını taşıyan restoran binasının yaratım sürecinde “basitlik” kavramı başroldeydi. Proje yöneticisi Rune Grasdal, işin en çok zaman alan kısmının konsept için gerekli olmayan her şeyi ortadan kaldırmak olduğunu söylüyor: “Under’ı olabildiğince basit hale getirmek için çok zaman harcadık. Binanın işlevi, hava durumu nasıl olursa olsun insanları güvenli ve kolay bir şekilde denizin dibine indirmekti. Binanın su basıncı, dalgalar ve sert hava koşulları gibi doğanın güçlerine karşı dayanıklı olması gerekiyordu, o kadar…”
Atlantik Lezzetleri
Under’ın en az tasarımı kadar övgü toplayan mutfağının yönetiminde, oldukça başarılı bir isim olan Danimarkalı şef Nicolai Ellitsgaard yer alıyor. Restoranın menüsünün elde ettiği başarı, Lindesnes’in zengin doğasına ve Nicolai Ellitsgaard’ın bu zenginliği tabaklara yansıtma konusunda gösterdiği sanatsal yeteneğe dayanıyor. Kuzey Atlantik’te sualtında bir akşam yemeğinde sadece deniz ürünleri tadacağınızı düşünmeyin. Under’ın menüsünde doğa her yönüyle kendine yer buluyor. Balıklar ve kabuklular kadar, bölgeye ait yerel kuşlar, yaban koyunları, mantarlar, sebzeler ve meyveler tüm özellikleriyle sıradışı bir menünün yaratılmasına katkıda bulunuyor. “Norveç’in güney ucunda değişen mevsimlere ayak uyduruyoruz,” diyor Ellitsgaard. “Spesiyalitelerimiz, denizin harikaları, gerçek Norveç yaban hayatının üyeleri, tuzlu deniz lahanası gibi sebzelerin ve sulu meyvelerin eşsiz karışımını vurguluyor. Ekibim ve ben en taze malzemeleri sağlamak için yerel çiftçiler, balıkçılar ve avcılarla yakın bir işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu şekilde, manzarayı yansıtan lezzetli, yenilikçi yemekler yaratıyoruz.”
Üç Farklı Seviye
Avrupa’nın ilk ve en büyük sualtı restoranı olan Under, her yönüyle farklı deneyimler vadediyor. Okyanus tabanına doğru inen üç kattan oluşan mekânda misafirler vestiyer bölümü olarak tasarlanan ana girişte karşılandıktan sonra bir kat aşağıya, resmen su altında kalacakları Lounge alanına alınıyorlar. Lounge alanındaki barda aperatiflerini alıp ortama biraz uyum sağlamalarının ardından ana yemek alanının bulunduğu en alt kata, yani deniz tabanına doğru inmelerine yardımcı olunuyor. Masalar, okyanusa bakan panoramik bir pencerenin önünde yer alıyor ve Kuzey Atlantik’in keşfedilmemiş marin ekosistemini yemek sırasında bu pencereler aracılığıyla izlemek başlı başına bir ayrıcalık haline geliyor.
Bu yazı, Saatolog 2022-2023 sayısında yayımlanmıştır. Yazıdaki fotoğrafların yayın hakları Saatolog ve saatolog.com.tr mecralarına ait olup yazılı ön izin olmaksızın hangi ortamda olursa olsun kullanılması yasaktır.