Kariyerinde şampiyonluk yaşamış profesyonel bir voleybolcu olan Vanessa Lecci şimdi dünyanın sayılı mine ustalarından biri oldu, en son eseri ise Parmigiani’nin özel bir saatine aitti.
2 Aralık 2021’de ünlü saat ustası Michel Parmigiani’nin 71. doğum günü kutlamaları vardı. Tarih, kurucu ustanın adını taşıyan marka için de önemliydi: 25 yıldır her yeni saatle kendisini aşan, mekanizma üretimindeki üstünlüğü kabul edilen Parmigiani Fleurier markasının çeyrek asrı tamamlaması şerefine hazırlanan La Rose Carrée isimli cep saati hem eski hem de yeni oluşuyla herkesi şaşırttı.
Saatin kalbinde komplikasyon ustası Louis-Elisée Piguet tarafından 19. yüzyılın sonlarında üretilmiş ve 20. yüzyılın sonunda Michel Parmigiani tarafından satın alınmış Grande Sonnerie tarzı (her saat başını ve çeyrek saatleri, güncel saatle birlikte duyuran) üst düzey bir dakika tekrarlayıcı mekanizma vardı.
Bir çekmecede 22 yıl özenle saklanan bu eşsiz cep saati mekanizması muhteşem bir restorasyon veya yeniden doğuş sürecinden sonra yeni bir kasaya kavuştu. Ön ve arka kapaklar gravür ustası Eddy Jaquet tarafından “rose carrée” (kare gül) adı verilen bir motifle işlenmişti. Bu motif gül yapraklarının solmaya başladığı sırada aldığı estetik biçimden ilham alıyor. Tasarım bazı bitkilerde ve nautilus gibi kabuklu deniz canlılarında görülen altın oranı, estetik açıdan kusursuzluğu düşündüren bir spirali temel alıyor.
Gravürün üzerindeki olağanüstü güzellikteki mine işçiliği ise Michel Parmigiani’nin en sevdiği mavi rengi hem derinlik ve ışıltısıyla dikkat çekici bir şekilde gösteriyor. Yapan ustanın adı ise Vanessa Lecci ve kendisi dünyada az sayıda bulunan “grand feu” zanaatkârlarından biri. Fransızca “büyük ateş” anlamına gelen “grand feu” ismiyle bilinen bu teknik, özel bir fırında 780 ile 810 °C arasında değişen bir sıcaklıkta üstün bir beceri ve hassasiyet gerektiren ve geri dönüşü olmayan çok sayıda fırınlama ve hassas pişirme süreci içeriyor.
Aslında bu saati yapmak için hepsi kendi alanında önemli bir isim olan restoratör, teknik ressam, kasa ustası, pahlama ustası, gravür ustası, kadran ustası, zincir ustası ve emaye ustası bir araya getirilmiş. İçlerinde bence en çarpıcı isim mine ustası Vanessa Lecci. Üst düzey mekanik saat kadranlarındaki 30 mm çapındaki küçük bir alanda uzman olmadan önce profesyonel bir voleybol oyuncusu olan Lecci’nin ilginç bir hayat öyküsü var.
Vanessa Lecci, İsviçre’nin Neuchâtel kantonunda bulunan Peseux’da bolca güneş ışığı alan stüdyosunda çalışıyor ve mekanik saatleri güzelleştiriyor. Neuchâtel, aynı zamanda Michel Parmigiani’nin de doğum yeri; Lecci ise İtalya’nın güneydoğusunda Apulia bölgesindeki Salve’de, yani haritadaki çizmenin tam topuğunda dünyaya geldi.
Spora ve sanata düşkün olan Vanessa Lecci, Parabita’daki Giannelli Sanat Enstitüsü’nden sonra Lecce’de Güzel Sanatlar Akademisi’nde senografi (sahne düzeni) ve heykel eğitimi alırken (annesi de heykeltıraş) bir yandan voleybol takımında oynuyordu (oynadığı takım İtalya’da A Ligi şampiyonluğunu kazanmış). Tatildeyken Neuchâtel’de bir dostluk maçı için bulunduğu İsviçre’de profesyonel olarak oynaması için bir teklif alınca kabul etti. Bir yıl sonra, okulunu bitirmesinin ardından önce oynadığı ve sonunda antrenörlük yaptığı Neuchâtel ekibine katılmak için İtalya’dan ayrıldı ve sonraki altı yılda dört şampiyonluk elde etti.
Profesyonel olarak voleybol oynamaya başladığında, Lecci’nin amacı ileride İtalya’ya geri dönmek ve Floransa’da restorasyon eğitimi için para biriktirmekti. Ancak hayatın akışı güzel sanatlara olan sevgisini hiç kaybetmediği için düşündüğü gibi ilerlemedi. Lecci, Cenevre Sanat ve Tasarım Üniversitesi’nde (kısaca HEAD olarak bilinen Haute Ecole d’Art et de Design) kakmacılık eğitimi almaya karar verdi. Sonra Cartier tarafından bir saat koleksiyonu yapımında (Privé) çalışmak üzere işe alındığında sporu bıraktı. Proje sona erdiğinde Cartier onu bırakmadı ve mine eğitimine yönlendirdi. Cartier’nin ardından Girard-Perregaux ile çalıştı. Birkaç yıl sonra, mine ustası olarak çalışmak üzere Patek Philippe tarafından işe alındı. Cloisonné, champlevé ve guilloché tekniklerinde uzmanlaşan Lecci, yeteneklerini cep saatleri, kol düğmeleri ve duvar saatleri üzerinde sergiledi.
Kendi stüdyosunu kurduktan sonra Hublot için Brezilyalı pop-art sanatçısı Romero Britto’nun eserlerini minyatür boyutlarda işlediği Classic Fusion Enamel Britto, Parmigiani Fleurier için “Les Carpes De Sandoz” ve Vacheron Constantin için bir gri iki de mavi kadranla limitli, 1.500 altın tozundan oluşan yıldızı gökyüzündeki konumlarına görü yerleştirdiği Ciel de Corée isimli başyapıtlara imza attı. Son eseri ise Parmigiani Fleurier için La Rose Carrée oldu.
Vanessa Lecci “İtalya beni şekillendirdi, ancak İsviçre bana değer verdi” diyerek hayatını özetliyor.
