Mary Mattingly’nin büyüleyici sergisi, bitki yaşamının antik sembollerle birleştiği mistik bir dünyayı keşfetmeye davet ediyor.
Çiçekler karanlığın örtüsü altında açtığında, bizi gün batımından sonra gelişen büyüleyici bir bahçeler alemine davet ederler. Sürekli gelişen ve hayatla dolu bu bahçeler, bu minyatür evrenin karmaşık sistemleriyle uyum sağlaması gereken bahçıvandan özen, sabır ve derin bir dikkat talep eder. Her bitkinin içinde bir hikaye vardır: tarih, sembolizm ve dönüşümün bir araya geldiği hikayeler. Tüm bu unsurlar, 12 Aralık’ta açılan ve 7 Şubat 2025’e kadar New York Robert Mann Galeri‘de sergilenecek olan Mary Mattingly‘nin solo sergisi Gece Bahçeleri’nin (Night Gardens) odak noktasını oluşturuyor.
Bahçeler; dokular, renkler ve bol miktarda yaşamın yanı sıra yiyecek, ilaç ve kokular üreten olağanüstü yaratım alanları aslında. Güneş batarken, gizli hareketlerin tiyatrosu haline gelirler: kuşlar uçuşur, böcekler vızıldar ve toprak nefes verir. Bu dinamik canlılık, fiziksel ve dijital alemleri kusursuz bir şekilde büyülü manzaralara harmanlayan Mattingly’nin karmaşık, aşırı ayrıntılı kolajlarının altını çiziyor.
Kalpten Ellere: Dolce&Gabbana’nın Büyülü Dünyası Paris’te
Dünyanın En İyi 10 Tasarım Okulu
Sergide yaşamın sürekli değişen su seviyeleri tarafından şekillendirildiği kıyı bölgelerinde geçen on iki görüntü yer alıyor. Antik anlatılarla zengin olan bu ekosistemler, kutsal sulardan yükselen lotus ve nilüferlerin efsanevi hikayelerini yansıtıyor. Uzun zamandır hem bir lanet hem de dayanıklılığın sembolü olarak kabul edilen devedikeni, köklerini bu anlatıya örüyor ve hatta özünde melankoliyi dağıtıyor.
Socrates Sculpture Park‘ta ay ışığında yapılan yürüyüşlerden ilham alan Mattingly’nin yaratıcı süreci, bir bahçıvanın deneysel ruhunu temsil ediyor. Çelikler topluyor, bitkilere göz atıyor, çiçekleri çiziyor ve boyuyor, akvaryumlar ve aynalar kullanarak yansımaların etkileşimini keşfediyor. Süreci, kumaştan çiçekler hazırlamaya ve bu unsurları dijital olarak yeniden hayal etmeye kadar uzanıyor ve rüya gibi bir kolaj koleksiyonuyla sonuçlanıyor.
Mattingly, Night Gardens aracılığıyla antik sembollerin, efsanevi çiçeklenmelerin ve gelişen bitki yaşamının bir araya gelişini araştırıyor ve çevresel türbülansın ortasında hayatta kalma, hayal gücü ve dönüşüm üzerine derin bir meditasyon sunuyor.
Onun sözleriyle, “Bahçe, Foucault’nun sembolik ve hatta kutsal bir muhafaza fikrini yansıtan minyatür bir dünya haline geliyor; zaman ve mekanın, doğa ve yapayın, tarihin ve geleceğin hepsinin örtüştüğü, arada bir evren.”
Eserleri International Center of Photography, Seul Art Center, Bronx Müzesi ve Palais de Tokyo gibi prestijli mekanlarda sergilenen Marry Mattingly’nin yazıları Whitechapel Documents of Contemporary Art serisinin bir parçası olan Nature’da yer aldı.
Fiziksel ve online olarak ziyaret edilebilen Night Gardens sergisi izleyicileri gerçekliğin mitle birleştiği uhrevi bir dünyaya adım atmaya davet ediyor.