Dört Ülke, Yedi Üretici ve 2025 Bağbozumu
İtalya, Fransa, ABD ve Yeni Zelanda’dan yedi üretici, Saatolog’a özel verdikleri röportajlarda 2025 bağbozumunu anlatıyor. Farklı topraklar, benzer diyaloglar ve tek bir tutku…
Hayatın içinde hep aynı heyecanla başlayan bir şey bulmak kolay değil. Başlaması bir yana, o heyecanı korumak da ayrı mesele. Zira sadece gündelik hayatın karmaşası değil, kaotik dünya düzeni, bozulan iklim şartları, derinleşmeye mesafeli ruhlarımız da bu duyguyu zorlaştırıyor. Kimilerinin yaşam amacı, kimilerinin ikigai dediği şey dünyanın bu zamanında ulaşması hayli zor bir mertebe gibi. Ama üretim bütün bu zorlukların karşısında dimdik ayakta duruyor. Sanattan yazına, düşünden toprağa kadar üretimin her biçimi bu dünyanın kaskatı dinamiklerine karşı tutkunun peşinde.
Bir bağbozumunun öyküsünü yazmak için kuşkusuz daha teknik ifadeler bulmak mümkün. İklim şartlarının etkilerini, hasadın verimini, rekolte oranlarını aşağıda okuyacağınız röportajlarda bulacaksınız. Ama gelin biz bu notlara başka bir yerden bakalım. Her yıl belli bir dönemi aynı heyecanla bekleyen koskoca bir topluluğun hislerinden, kollektif bir neşeden…
Geçtiğimiz ay “2025 Bağbozumu Panoraması” yazımızda sevgili Doğuhan Atış bu heyecanın izini Türkiye’nin bağlarında sürmüştü. Şimdi, aynı tutkunun dünyanın dört bir yanındaki yankılarına kulak veriyoruz. İtalya, Fransa, ABD ve Yeni Zelanda’dan yedi üretici, Saatolog’a özel verdikleri röportajlarda 2025 hasadını anlatıyor: farklı bölgeler, benzer diyaloglar ve tek bir tutku. Bu büyüleyici ortaklığın ardındaki üreticilere, çiftçilere, emekçilere, etiketleri tasarlayanlara, bu şarapları dört gözle dünyaya anlatmayı bekleyenlere — her yuduma emeğin, sabrın ve tutkunun izini bırakanlara — saygıyla.
La Scolca – Piedmont, İtalya
Chiara Soldati, CEO
Piedmont’un Gavi bölgesindeki tepelerde yer alan La Scolca bağları, denizden gelen esintiler ve mineralce zengin toprak yapısıyla tanınıyor. Ailenin dördüncü kuşak temsilcisi Chiara Soldati, markayı hem geleneklerine hem de yeniliğe bağlı kalarak yönetiyor.
2025 hasadını üç kelimeyle tarif etseniz?
Parlak, titiz ve dengeli. Bu üç kelime, mevsimin ışıltısını, hasadın her aşamasına gösterilen özeni ve her üzüm salkımında hissedilen uyumu yansıtıyor.
2025 hasadı hangi ürünler için dönüm noktası olacak?
Bu yıl, ikonik şarabımız için gerçek bir evrim niteliğinde. 2025 hasadı, en sadık takipçilerimizi bile şaşırtacak derinlik ve kompleksite sunuyor. Ayrıca, bu sezonun benzersiz karakterini kutlamak amacıyla tek bağ seçkisinden elde edilmiş sınırlı üretim özel bir şişe de hazırlıyoruz.
Bu yılın üzümleriyle ilgili bir tüketim öneriniz olur mu?
2025 şarapları tazeyken de keyifle içilebilir. Ancak aynı zamanda etkileyici bir yapıya da sahipler. Mahzen meraklıları birkaç yıllık nazik bir yıllandırmayla mineral katmanları ve ince aromaların açığa çıkışını keşfedecekler.
2024’e kıyasla fark nedir?
2024’e kıyasla, ilk yudum daha canlı bir gerilimi ortaya koyuyor—narenciyeyle zarif çiçek notaları arasında bir dans gibi. Bunu ipeksi bir doku ve kalıcı, rafine bir bitiş destekliyor. Bu hasat, tazeliğin beklenmedik bir derinlikle buluştuğu bir yıl.
Hasat zamanı sizi zorlayan ne oldu?
Mevsim, öngörülemeyen yağış düzenleri ve sıcak yaz sonu akşamlarıyla bizi zorladı. Ancak dikkatli bağ yönetimi ve hassas hasat sayesinde bu zorlukları avantaja çevirdik; konsantrasyon ve dengeyi yakalarken zarafetten ödün vermedik.
Piper-Heidsieck – Champagne, Fransa
Emilien Boutillat, Baş Şarap Yapımcısı
Şaraphane, Champagne’in Montagne de Reims bölgesinde, kireçtaşı bakımından zengin topraklarda yer alıyor. Baş şarap yapımcısı Emilien Boutillat, efsanevi bir mirası çağdaş bakış açısıyla sürdüren isimlerden biri.
2025 hasadını nasıl özetlersiniz?
Erken. Rekor. Eşi benzeri görülmemiş. Hasat, 19 Ağustos’ta başladı ve Champagne tarihinin en erken hasatlarından biri oldu. Ağustos ayında üzümlerin olağanüstü hızlı olgunlaşması ve erken hasat, yüksek şeker konsantrasyonu, yoğun aromatik ifade ve tazelikle karakterize bir rekolte yarattı. Bu özel nitelikler sayesinde 2025 hasadını eşi benzeri görülmemiş olarak yorumlayabiliriz.
2025 hasadı hangi şaraplarınız için bir dönüm noktası olacak?
Bunu söylemek için henüz çok erken. Şaraplar fermantasyonlarını yeni tamamladı. Ekim’den Nisan’a kadar onları tadacağız ve hemen ardından harmanlama süreci başlayacak. Kesin yanıtı 2026 başlarında verebileceğiz.
Üretimden bir öngörünüz var mı?
2025 hasadından elde edilen şarapların yıllanma potansiyelini değerlendirmek için hâlâ erken, ancak ilk işaretler oldukça cesaret verici. İyi bir yıllanma potansiyeline sahip bir Vintage bekleyebiliriz.
2025 hasadında iklim değişikliğinin etkisini en çok nerede hissettiniz?
2025 özellikle sıcak bir yıldı ve birkaç kez aşırı sıcak dalgaları yaşandı. Neyse ki toprakta su rezervleri mevcuttu; bu sayede bağlar 2015 veya 2020 gibi sıcak yıllara kıyasla daha iyi dayanabildi. Yine de bu sıcak yıl olağanüstü erken bir hasada yol açtı. 19 Ağustos 2025’te başlayan hasatta üzümler, Champagne’de nadiren görülen bir olgunluk seviyesine ulaştı.
2025 hasadında sizin ve ekibinizin favorisi oldu?
Şu anda söyleyebileceğim tek şey, ilk tadımlarda Pinot Noir üzümlerinden yapılan şarapların bu yıl özellikle dengeli olduğu yönünde. Ama 2026 başında bunu tekrar konuşalım.
Ridge Vineyards – Kaliforniya, ABD
Shauna Rosenblum, Baş Şarap Yapımcısı
Kaliforniya bölgesinde 115 yıllık asmalarla çevrili Lytton Springs, Sonoma County bölgesinin eşsiz alanlarından biri. Sürdürülebilir bağcılık uygulamalarıyla öne çıkan şaraphanenin ürünleri ise İngiltere Kralı Charles’ın ABD ziyaretinde ikram edilmesiyle sembolik bir anlam kazandı.
2025 hasadını üç kelimeyle özetleyebilir misiniz?
Yavaş, istikrarlı, leziz.
İklim değişikliğinin etkilerini bağlarınızda nasıl hissettiniz?
Ilımlı bir kış ve dengeli bir büyüme sezonu geçirdik. Ancak hasatlar artık 20–30 yıl öncesine kıyasla çok daha erken başlıyor. Bu yıl 19 Ağustos’ta başladık.
Heyecanlandığınız bir ürün var mı?
Elbette herkes markamızın adını taşıyan şişe için çok heyecanlı.
Te Mata Estate – Hawke’s Bay, Yeni Zelanda
Toby Buck, Avrupa, İngiltere & Dubai Pazar Müdürü
Yeni Zelanda’nın kuzey adasındaki Hawke’s Bay, ülkenin en eski ve en saygın bağ bölgelerinden biri. Şaraphanenin Avrupa ve Orta Doğu pazarı sorumlusu Toby Buck, aynı zamanda 130 yıllık aile mirasının yeni kuşak temsilcilerinden.
2025 hasadını üç kelimeyle özetler misiniz?
Yoğunluk. Konsantrasyon. Renk.
Bu yılın hasadında sizin için ne öne çıkıyor?
Şaraphanemiz, bu yıl 130 yıllık şarap yapım geçmişini kutluyor ve bu kapsamda amiral gemisi şarabımız için özel bir sürüm hazırlıyoruz. Yeni Zelanda’nın en eski şaraphanesi olarak bu, bizim için son derece anlamlı bir dönüm noktası.
2025 hasadı aynı zamanda Chardonnay için de bir dönüm noktası olacak — en azından öyle olmasını umuyorum. Şu anda Yeni Zelanda Chardonnay’leri olağanüstü kalite ve değer sunuyor, Hawke’s Bay serisi de ülkenin en iyileri arasında yer alıyor. 2025’in güçlü hasadı bu itibarı daha da pekiştirecek.
Bu yılın ürünleriyle ilgili bir tüketim öngörünüz var mı?
Sauvignon Blanc ve Chardonnay şaraplarımızın hemen keyfini çıkarmanızı öneririm. Son derece taze meyve aromalılar. Yine de birkaç yıl içinde güzelce gelişeceklerdir. Meşe fıçıda olgunlaşan kırmızı şaraplarımız ise mükemmel içim için en az bir–iki yıla ihtiyaç duyar; ya da en azından iyi bir dekantasyona. Oksijen onların dostudur; parlak ve canlıyken içilmelerini isteriz. Bu kuralın tek istisnası Cabernet harmanımız. Onu bir–iki on yıl boyunca mahzende saklayın, sabredin — tabi eğer yapabiliyorsanız.
Şarapseverler bu yılın hasat ürünlerini ilk yudumladıklarında ne hissedecekler?
Renk ve konsantrasyonun yoğunluğu dikkat çekecek, ama üzümler aşırı olgun değil. Parlak meyve dokusu orta seviyedeki alkolle kusursuz bir dengede. Şaraplarda yoğunluk var, ama hâlâ serin ve deniz etkisindeki bir iklimin tazeliğini taşıyorlar. 2025 gibi sıcak bir yılda bu durum aynı zamanda onları oldukça çiçeksi hale getiriyor — bu yükselmiş aromatik canlılık, sıcak yılın imzası olacak.
2025 hasadında iklim değişikliğinin etkisini en çok nerede hissettiniz?
Üzümlerimizi yetiştirdiğimiz bölgede gökyüzü çok berrak. Bu, bize yıldızlarla dolu serin geceler ve gün doğumu ile batımında neon renkleriyle parlayan manzaralar sunuyor. Bu ışık, bölgemizde yetişen tüm meyvelere olduğu gibi üzümlere de çok yardımcı oluyor.
Ancak bu kadar yoğun UV ışığı almamızın nedeni, ozon tabakasının inceliği. Artık üzümlerimizi gölgelendirmek için ağlar kullanıyor ve yaprakların mutlaka üzümleri örtmesini sağlıyoruz. “Soğuk iklim şaraphanesi” için alışılmadık bir durum bu.
2025 hasadında sizi ve ekibinizi en çok heyecanlandıran ne oldu?
Şaraphanemizde çok güçlü bir ekip kültürü var, bu biraz da yelkenli teknede çalışmak gibi. Biz bağımsız bir aile işletmesiyiz. Bu nedenle, bizim için en özel şişe demin de bahsettiğim Cabernet harmanımız olacak. Şarap dünyasında, özellikle de kaliteli şarapta birçok zorluk var. Ama dünyanın bu küçük köşesinde 130 yıl sonra şimdiye kadarki en iyi şarabımızı çıkarabilmek… gerçekten olağanüstü bir duygu.
Donnafugata – Sicilya, İtalya
Laura Bertoni – Halkla İlişkiler
Etna ve Pantelleria adasındaki bağlarıyla dikkat çeken Donnafugata, Sicilya’nın farklı mikroiklimlerini bir araya getiriyor. Halkla ilişkiler sorumlusu Laura Bertoni, markanın merkezinde bu çeşitliliğin olduğunu söylüyor.
2025 hasadını bir cümlede özetler misiniz?
Umut verici, dengeli, ifade gücü yüksek.
Bu yılın hasatında öne çıkan ne oldu?
Etna bağımız, 2025’te mükemmel kalite sundu ve bazı alanlarda zirve seviyeler rapor ediyor. Diğer bir öne çıkan Pantelleria bağlarımızdan çıkan Ben Ryé serisi; düşük verime rağmen “mükemmelin de ötesinde” kalite sundu. Contessa Entellina bağları ise dengeli bir seyirle normale dönüş gösteriyor ve umut verici kalitede. Genel olarak, üretim hedeflerimizle tam bir uyum içindeyiz.
Özel bir sürüm ya da sürpriz planlamıyoruz; mevcut şaraplarımızda olabilecek en yüksek kaliteye odaklanıyoruz. Özellikle her hedef kitle ve durum için kusursuz olan volkanik terroir’lara yoğunlaşıyoruz.
Geçen yıla kıyasla bu yılın rekoltesinde bir farklılık olacak mı?
Her zaman tutarlılık için çabalıyoruz; tarzımız tanınabilir olmalı. Ancak her rekoltenin ritmine saygı duyduğumuz için doğal olarak ince farklar oluşuyor. 2025, geçen yıla kıyasla “normale dönüş” yılı; bu yüzden en belirgin fark, daha serin tonlu bir profil, daha fazla tazelik, gerilim ve netlik.
İklim değişikliğinin etkisini en çok nerede hissettiniz?
Pantelleria’da miktar baskısı, batı bölgelerinde ani sıcaklık dalgalanmaları, Etna’da ise yoğun yağışlar yaşadık. Tüm bu zorluklarla bağ bazında, parsel parsel kararlarla başa çıktık.
2025 hasadından sizin en çok heyecanlandıran ne oldu?
Genel olarak volkanik şaraplar bizi heyecanlandırıyor çünkü bu teruarlar diğerlerinden çok daha “konuşkan.”
Broglia – Piedmont, İtalya
Roberto Broglia
Gavi’nin kalbinde yer alan Broglia bağları, Piedmont’un serin rüzgârları ve kireçli toprak yapısıyla karakterize. Bir aile işletmesi olan Broglia’dan röportaj yaptığımız Roberto Broglia, markayı bölgenin köklü bağcılık geleneğine sadık kalarak yönettiklerini söylüyor.
2025 hasadını nasıl özetlersiniz?
Mükemmel bir yıl oldu diyebilirim. Soğuk bir kış, yağışlı ama dengeli bir ilkbahar ve gündüz–gece sıcaklık farklarının üzüm olgunlaşması için ideal koşullar yarattığı sıcak bir yazla karakterize edildi. Meyvenin kalitesinden ve şarapların karakterinden son derece memnunuz — tüm göstergeler olağanüstü bir yıla işaret ediyor.
Bu yılın alametifarikası ne olacak?
2025 hasadı özellikle amiral gemimiz ve bağımızın adını taşıyan şarabımız için bir dönüm noktası olacak. Bu şarap zarafeti ve mineralliğiyle tanınıyor. Bu yılki koşullar sayesinde tazelik, yapı ve derinlik arasında mükemmel bir denge kurmayı başardık; bu da şarabın bu yılki versiyonunda tam anlamıyla kendini gösterecek.
Geçen yıla kıyasla ne gibi farklar gözlemlediniz?
Şarapseverler bu yılın ürünlerinde daha derin ve uyumlu bir ifade, daha zengin bir doku ve tazelikle yapı arasında kusursuz bir denge fark edecekler. Önceki yıla göre 2025, daha keskin ve kalıcı bir mineraliteyle öne çıkıyor — bu da teruarımızın özgün karakterini mükemmel şekilde yansıtıyor.
2025 hasadında iklim değişikliğinin etkisini en çok nerede hissettiniz?
2025 yılı genel olarak dengeli geçti, ancak iklim değişikliğinin etkileri, özellikle yaz sıcaklıklarının artışıyla, hâlâ hissediliyor. Bu durum, geçmişe göre daha yüksek doğal şeker oranına sahip üzümler anlamına geliyor; dolayısıyla şaraplar daha zengin ve yapılı hale geliyor. Neyse ki serin geceler ve özenli bağ yönetimimiz sayesinde, şaraplarımızın karakterini ve dengesini tanımlayan o tazelik ve mineral gerilimi koruyabiliyoruz.
Bu yılın hasadında bir öngörünüz var mı? Favoriniz hangisi olacak gibi?
2025 hasadından en büyük beklentimiz kesinlikle Cortese üzümünden elde ettiğimiz şarabımız. Şişeleme Nisan 2026’da yapılacak. Şimdiden, tanktaki tadımlarda bile olağanüstü bir saflık hissettiriyor. Hem Cortese üzümünü hem de teruarımızı en iyi şekilde yansıtan o belirgin mineral inceliği gösteriyor. Şişelendiğinde, son yılların en unutulmaz rekoltelerinden biri olmasını sağlayacak bir derinlik ve denge sunacağından eminiz.
Bağlarınız üç farklı jenerasyonun yönetiminde. Üretim aşamasında kuşaklar arasında farklı bakış açıları oluyor mu? Geleneğin mi, yeniliğin mi baskın çıktığını söylersiniz?
Ailemiz içinde gelenek ve yenilik arasındaki diyalog hiçbir zaman bir çatışma olarak görülmedi. Bunu bir değer olarak yorumluyoruz. Tarzımızı şekillendiren köklü mirasa ve zamansız yöntemlere derin bir saygı duyuyoruz; ancak her zaman toprağa ve üzüme saygı göstererek sürekli denemeye ve geliştirmeye de çalışıyoruz. Amacımız, şaraplarımızın kimliğini korurken onları daha da zarif, dengeli ve çağdaş hale getirmek.
Sizce şarap yapımı, aileniz içindeki birlik duygusunu nasıl şekillendiriyor?
Şarap, ailemizin kalp atışı gibidir, bizi birleştiren ve tanımlayan şeydir. Hepimiz farklı bakış açıları ve deneyimler getiriyoruz ama aynı tutkuyu ve toprağa duyulan saygıyı paylaşıyoruz. Her hasat, kuşakların bir araya geldiği ve aidiyet duygusunun güçlendiği özel bir an oluyor. İnanıyorum ki tam da bu ortak ruh, ailemizi ve şaraplarımızı bugün oldukları hale getiriyor.
Louis Latour – Burgundy, Fransa
Thomas Lignier, İhracat Müdürü
Côte d’Or’un kuzey ve güney yamaçlarına yayılan Louis Latour bağları, Burgonya’nın en eski aile işletmelerinden birine ait. Şaraphanenin temsilcileri, 18. yüzyıldan bu yana sürdürülen bu üretim anlayışını çağın koşullarına uyarlıyor.
2025 hasadını üç kelimeyle tarif etseniz?
Alışılmadık, sürprizli ve olağanüstü.
Bu yılın en büyük farkı ne oldu?
2025 hasadı, sıcak hava dalgaları nedeniyle erken başladı (20 Ağustos) ve Burgonya’daki farklı teruarlardaki olgunlaşma farkları sebebiyle her zamankinden uzun sürdü. Eylül başındaki yağışlar hasadı biraz etkiledi ama kaliteyi bozmadı. Beklendiği gibi daha düşük hacimlere rağmen, 2025 olağanüstü ve umut vadeden bir kalite rekoltesi olarak öne çıkıyor.
Tüketicilere bir tüyo verilebilir mi?
Şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla güzel bir renge, aromatik karaktere ve çok iyi dengeye sahipler. Çok taze ve meyvemsi, 2005 ve 2015 rekolteleri kadar yoğun olmasa da, büyük bir yıllanma potansiyeli taşıyorlar.
Şarapseverler bu yılın ürünlerini tattıklarında ilk yudumda ne hissedecekler?
Harika renklere sahip, meyvemsi, taze ve keyifli kırmızı ve beyaz şaraplar hissedecekleri kesin. Gövdeli, ince tanenlerle desteklenmiş bir denge sunuyorlar.
İklim değişikliğinin etkisini 2025 hasadında en çok nerede hissettiniz?
2025 rekoltesi Burgonya’da Nisan ayında erken filizlenme ve Haziran’a kadar ılıman sıcaklıklarla başladı; bu da son on yılların en erken hasatlarından birini öngörüyordu. Haziran ve Ağustos’ta iki sıcak hava dalgası yaşadık. Bu da yüksek olgunluk düzeyi sağladı ancak üzümlerde daha az sulu olması nedeniyle şaraplar daha yoğunlaştı.
2025 hasadından sizin veya ekibinizin favorisi var mı?
Henüz söylemek için çok erken. Yine de herkesin 2025 rekoltesinde Burgonya’nın büyük teruarlarının ifadesini bulacağına inanıyoruz.
