Certina

Jura Dağları’nın eteğinde başlayan yolculuğuna 1983’te Swatch Group’a dahil olarak devam eden Certina, spor alanlarında ve motor yarışlarında süren işbirlikleri ile akla geliyor.

Adolf ve Alfred Kurth, 1888’de İsviçre’nin Grenchen kasabasında saat atölyesi
kurmuşlardı. Jura dağlarının eteğindeki bu yerde kardeşler ve üç saatçi, aile evinde
çalışıyordu. 1906’da Kurth Kardeşler, markalarına Grenchen’in Latince karşılığı
olan “granacus”un kısaltılmış hali “Grana” adını verdi. 1920’lerin sonunda oğulları
Hans ve Erwin Kurth, Büyük Buhran denilen küresel ekonomik kriz döneminde
zor zamanlar geçirdi. 1930’larda markanın adı tüm dillerde rahat söylenen ve
“güvenilir” anlamına gelen Latince “certus”tan gelen Certina olarak kullanılmaya
başlandı. Markanın logosu kaplumbağa bağası, Certina saatlerinin sağlam ve uzun
ömürlü oluşunu sembolize ediyordu. Marka 1950’li yıllarda dünyanın bütün önemli
piyasalarını kapsayan sağlam bir pazarlama ağı oluşturmuştu.

Certina, 1959’da “Double Security” (DS) adı verilen güvenlik sistemiyle
güçlendirilmiş kasa, safir cam ve kasada özel contalarla darbelere karşı
mekanizmayı koruyan bir askı düzeneği ile daha üstün nitelikli saatler üretmeye
başladı. 1960’tan sonra bu sistemle çıkan DS koleksiyonu saatleri ilk günden
itibaren pek çok bilim ve spor deneyine katıldı ve bu yeni teknoloji ekstrem
koşullarda test edildi: 1960’ta ilk Certina DS, İsviçreli bir dağcı grubuyla beraber
Himalayalar’da Dhaulagiri zirvesine (8.222 metre) ve 1970’te de Everest’e ulaştı.
Certina veya geliştirdiği DS sistemi, vadettiği sağlamlığı yerine getirdiğini bir
buz hokeyi pakı içine yerleştirildiğinde ve ABD Deniz Kuvvetleri tarafından sualtı
projesinde kullanıldığında da gösterdi. Certina 1971’de insan vücudunun biyoritmini
ilk dinleyen saat olan Biostar’ı da üretmiştir.

1983’te Swatch Group bünyesine orta segment spor saatleriyle giren bu
gelenek sahibi marka, saatlerinin spor alanlarında kullanılmasına ve motor
yarışları işbirliklerine odaklanmayı bugün de sürdürüyor. Certina 2017’den bu yana
deniz kaplumbağasının ve yaşam alanlarının korunması için çalışan Sea Turtle
Corservancy (STC) kuruluşunun ortağı olmaya da gururla devam ediyor. Marka,
aynı zamanda #tide işbirliğiyle, bazı saatlerinde okyanuslardaki plastiklerden geri
dönüştürülmüş malzemeleri ve çevre dostu kutuları kullanıyor.