Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’ne ev sahipliği yapan, aynı zamanda Avrupa’nın finans merkezi olarak anılan Cenevre, yoğun iş toplantıları sonrası biraz da eğlenmek isteyenler için resmi karakterinden kolayca sıyrılıp sıcak, samimi bir deneyimin kapılarını aralıyor. Göller şehrinde keyifli bir hafta sonu kaçamağına yön verecek adresleri sizin için seçtik.
OTEL
The Woodward
Diplomasi başkenti Cenevre’de pek çok saygın otel markasının göl ya da dağ manzaralı odalarında konaklayabilirsiniz. Ancak gelenekselin dışında çıkıp yeni bir adres denemek isterseniz, çok yakında kapılarını açacak olan ve sadece süit odalardan oluşan The Woodward’de yerinizi şimdiden ayırtın. Dünyaca ünlü otel grubu The Oetker Collection’ın çatısı altında hizmete girecek olan The Woodward, Cenevre Gölü kıyısında Mont Blanc manzaralı tarihi binasıyla dikkat çekiyor.
Geçmişi 1901 yılına uzanan bina, ödüllü mimar Pierre-Yves Rochon tarafından restore edilerek 26 süitli çok özel bir butik otele dönüştürüldü. Michelin yıldızlı L’Atelier de Joël Robuchon ve Le Jardinier restoranlarını bünyesine alan The Woodward, Cenevre gece hayatında da etkin bir role sahip olacak.
SPA-KLİNİK
La Réserve Genève Hotel, Spa and Villa
İsviçre denildiğinde ilk akla gelenlerden biri de ruhu ve bedeni yenileyen medikal spa ve klinikler… Şehir merkezine 10 dakika mesafede, göl kenarında konuşlanan La Réserve Genève Hotel, Spa and Villa, misafirlerine son derece profesyonel bir wellness hizmeti sunuyor. Otel müşterisi olmayanlar “Escape Day” paketi ile günü burada geçirebilir.
Paket; hamam, sauna, Bora Bora kumlarıyla vücut peeling’i, mango yağıyla Maori body wrap, 20 dakikalık balneoterapi ve bir saatlik vücut masajını kapsıyor. Tabii arzu edenler tüm hafta sonunu burada geçirerek daha kapsamlı bakımlarla yenilenmiş olarak Cenevre’den ayrılabilir. Önemli bir ipucu verelim: Sağlıklı yaşlanma deyince dünyada lider kabul edilen Profesör Jacques Proust ile özel randevulu çalışabileceğiniz bir merkezdesiniz.
GASTRONOMİ
Balonla Gurme Turu
Şehrin seçkin adreslerinden Four Seasons Hotel Des Bergues Geneva, misafirlerine Avrupa’nın en büyük göllerinden Cenevre Gölü ile en yüksek noktası Mont Blanc’ı tepeden izleyebilecekleri bir balon turu yaşatıyor. Ve bu özel tur, meşhur İsviçre fondüsü, çikolatası ve beyaz şarabıyla gerçek bir gastronomi deneyimine dönüşüyor.
Four Seasons Hotel Des Bergues Geneva’nın bu alandaki başarısı otel restoranlarında da öne çıkıyor. Japon füzyon mutfağının kıtadaki en iyi adresi olan Izumi ve İtalyan mutfağının Michelin yıldızlı ismi Il Lago, yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak yeri. Cenevre Gölü kıyısındaki Four Seasons Hotel Des Bergues Geneva, tarihi 1834 yılına uzanan neoklasik tarzdaki binasıyla şehrin simge yapılarından biri.
Yakumanka, Mandarin Oriental, Geneva
Cenevre’nin tam kalbinde dünyaca ünlü bir Peru restoranının keyfini sürmek ister misiniz? Mandarin Oriental, Geneva otelinin bünyesinde hizmet veren Michelin yıldızlı Yakumanka, deniz ürünleri üzerine uzmanlaşmış bir dünya markası. Ödüllü şef Gaston Acurio tarafından 2017 yılnda Barselona’da açıldığında büyük ses getirmişti.
Peru dokumaları ve denizi anımsatan halatların öne çıktığı rengârenk dekorasyonu ve ceviche ağırlıklı sade menüsüyle modern gastronominin saygın temsilcilerinden biri olmayı başaran Yakumanka’da Rhone Nehri kıyısındaki teras alanında yer ayırtmanızı öneririz.
MÜZE
Patek Philippe Müzesi
Cenevre aynı zamanda yüksek saatçiliğin en önemli merkezlerinden. Bu ay düzenlenen “Watches and Wonders 2021” saat fuarını ağırlayan şehirde saat tutkunlarının ziyaret edebileceği en güzel adreslerden biri de Patek Philippe Müzesi. 16’ncı yüzyılda yapılan ilk saati ve 1839’dan bu yana tasarlanan tüm Patek Philippe örneklerini görebileceğiniz ve saat yapımcılığının gerçek tarihçesini keşfedebileceğiniz bu çok özel müze, büyüleyici Art Deco binasıyla “saat yapımcılığının mabedi” olarak tanımlanıyor.