İsekai denilen çok sevilen bir manga ve anime türü (ve alt türleri) vardır. Japonya’dan dünyaya yayılan fantastik isekai öykülerinin en sevilen kurgularında kahraman başka bir dünyada yeni bir hayata başlar.
Zenith, Watches and Wonders 2024 fuarında; kurma kolu saat 4 yönünde olan 37 mm çapındaki turuncu-siyah renkli Zenith Defy Ref. 3648 isimli bir saati duyurdu. 1969’da piyasaya çıkan ünlü çelik dalış saati Zenith Defy Ref. A3648 şimdi Defy Revival A3648 adıyla aslına sadık bir görünümle birlikte titiz teknik iyileştirmelerle (pleksiglas yerine safir kristal cam kullanılması gibi) yeniden üretilince aklıma isekai manga öyküleri geldi.
Oxford İngilizce Sözlüğü’nde bile geçen ve Japonca’da “öteki dünya” anlamına gelen isekai öykülerinin altyapısında Uraşima Taro isimli eski bir Japon masalı vardır. Masalın ayrıntıları değişen birçok versiyonu olsa da temelde hepsi aynı şeyi anlatır.
İyi yürekli genç balıkçı Uraşima Taro bir gün evine dönerken bir grup çocuğun küçük bir kaplumbağaya eziyet ettiğini görür. Taro müdahale eder, yaşanan tartışmanın ardından küçük kaplumbağayı bırakmak istemeyen yaramaz çocukların elinden ancak para vererek kurtarabilir sonra denize bırakır. Ertesi gün balık tutarken birden dev bir kaplumbağa yanına gelir ve canını kurtardığı küçük kaplumbağanın denizlerin hükümdarı Ryujin’in kızı olduğunu söyler. Dev kaplumbağa, balıkçının saraya davet edildiğini anlatır, hükümdar kendisine bizzat teşekkür etmek istemektedir. Balıkçı daveti kabul edince kaplumbağa Taro’ya sihirli solungaçlar verir ve onu sırtına alıp Ejderha Sarayı’na götürür.
Balıkçı sarayda hükümdar ve kızı Otohime ile tanışır. Taro ile Otohime birlikte çok iyi vakit geçirirler. Taro, büyük hürmet gördüğü dört mevsimin yaşandığı devasa bir bahçesi olan ve “ebedi gençlik” sunan sarayda kalması teklif edilince sevinir. Bu arada prensese aşık olmuştur, prenses de balıkçıyı sevmiştir, evlenirler. Evlendikten bir süre sonra köyünü özlediğini söyleyip kısa bir süreliğine dönmek istediğini bildirir. Balıkçı giderken prenses Otohime de Taro’ya onu kötülüklerden koruyacağını söylediği mücevherlerle bezeli esrarengiz bir kutu verir. Tek bir şartı vardır, ne olursa olsun mücevherli kutu hep yanında olmalı ama asla açılmamalıdır. Taro söz verir, kutuyu kesinlikle açmayacaktır.
Taro kutuyu alır, onu saraya getiren dev kaplumbağanın sırtına atlar ve çok geçmeden balıkçı köyüne varır. Fakat döndüğünde her şeyin değiştiğini görür, evi yok olmuştur, tanıdığı bildiği kimse hayatta değildir. Sonunda Uraşima Taro adında birini tanıyan olup olmadığını sorar. Köylüler bu isimde birinin uzun zaman önce denizde kaybolduğunu söylerler. Taro söylenenlerden anlar ki Ejderha Sarayı’nda yaşadığı kısa süre zarfında dışarıda 300 yıl geçmiştir. Bunun üzerine Taro çok kederlenir, sahilde yürüyüşe çıkar ama o üzüntüyle sözünü unutur ve prensesin verdiği mücevherli kutuyu açar. Birden kutudan gizemli bir duman çıkar ve Taro’yu kaplar. Duman dağıldığında Taro’nun sakalları uzamış, beli bükülmüş çok yaşlı bir adam haline geldiği görülür. O sırada denizden prensesin hüzünlü sesi gelir: “Sana o kutuyu açmamanı söylemiştim. İçinde yaşlılığın vardı…”
Defy Revival A3648 de masaldaki gibi mücevherli kutuya benziyor. Çok önemli bir fark var sadece: A3648 asla birdenbire yaşlanmayacak, geçmişten gelse de temiz bir kalbi, yepyeni bir mekanizması ve 600 metre derinliğe dayanıklı güçlü bir gövdesi var, üstelik renkli hayatı daha yeni başlıyor.
